| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a) Hazine ve Maliye Bakanlığı b) Gelir İdaresi Başkanlığı c) Türkiye İstatistik Kurumu ç) Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu d) Sermaye Piyasası Kurulu e) Kamu İhale Kurumu f) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu g) Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu ğ) Özelleştirme İdaresi Başkanlığı h) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ı) Yatırımcı Tazmin Merkezi |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 10 .11.2022 |
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Teşekkür ederim Başkan.
Hazırunu saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakan, atandığınız günden bu yana -içi kıpır kıpır olan- sizin ekonomiye bir katkınız olmadıysa bile en azından ülkenin içinde bulunduğu ekonomiye trajikomik bir neşe getirdiğiniz açıktır. Gözlerinizdeki ışıltıyla başlayan eğlenceli söylem, her geçen gün yaptığınız enteresan açıklamalarla zirve yapmış durumda. Son olarak yapmış olduğunuz konuşmadaki "Neoklasik ekonomi, epistemolojik kopuş, heterodoks yaklaşım ve nöroekonomi" sözcüklerinden toplum hiçbir şey anlamadıysa da konunun uzmanları da maalesef konuyu şaşkınlıkla izlediler.
Sayın Bakan, bu konuşmalarla dalga geçenleri ise nörologlara havale ettiniz. Biz de gerçekten bu ortamda bunları söyleyebilmenizi patolojik bir durum olduğunu ifade etmek istiyoruz. Hani yabancı bir bakanla konuşurken size enflasyonun yüksekliğinden bahsetmiş, siz de ona "Ben, yüzde 80'li enflasyonla sokağa çıkabiliyorum ama siz, yüzde 10'la çıkamıyorsunuz." demişsiniz ya, işte bundan dolayı gerçekten durumunuz patolojik.
"Enflasyon" demişken enflasyonu çözeceğinizi ve 2022 yılının tam bir dönüş, istikrar ve işlerin yoluna gireceği bir yıl olacağını söylemiştiniz. Bu konuda dürüst olmadınız, 2022 yılının geneline bakıyoruz, bitiriyoruz 2022 yılını ve tam bir fecaatle karşı karşıyayız. Enflasyona bakıyoruz: TÜİK'e göre enflasyon yüzde 85 -biliyorsunuz, TÜİK'e artık kimsenin bir güveni kalmamış- ENAG'a göre enflasyon ise yüzde 200'lere yaklaşmış durumda.
Sayın Bakan, bir diğer fiyasko açıklamanız ise "Çarklar dönüyor." açıklamanız. "Bu sistemden dar gelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçılar kâr ediyor." gerçekten yerinde bir itiraf. "Çarklar dönüyor." demiştiniz ya, bu açıklamanız bize göre utanç verici bir durumu ortaya koyuyor. Yani gerçekten zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan, AKP iktidarının zenginden yana bir iktidar olduğunu açıkça itiraf ettiniz. Yoksulu ise sadece yardımlarla yaşayan oy deposu olarak gördüğünüzü itiraf etmiş oldunuz. Kısacası Sayın Bakan, bu politikanızla zengin daha zengin oluyor, garibana ise gözlerinizdeki ışıltı kalıyor.
Yirmi yıllık iktidarınız döneminde yoksuldan alıp zengine aktaran anlayışınızın gereği olarak, merkezî bütçeleri planlıyorsunuz, bütçe gelirlerinin önemli bir bölümü vergilerle halktan toplanmasına rağmen yapılan kamu harcamalarında en az payı yoksul halk kesimleri ve emekçiler alıyor; en fazla payı ise sermaye almaya devam ediyor. Sermayeye yönelik getirilen vergi istisnaları ve sigorta prim destekleri iktidarın ekonomik politikalarının olmazsa olmazı olarak her yıl artarak yenileniyor. İnsanlar bir taraftan aç, yoksul, ekmeğe muhtaç; siz, onlardan kesiyorsunuz ve zengine veriyorsunuz. 2022'de 330 milyar lira öngörülen ve kur korumalı mevduat içermeyen faiz harcamalarının 2023'te 565 milyar liraya olması, iktidarın 2023'te de faiz lobisine çalışacağının bir somut göstergesi; halka gelince nas ama faize gelince her şey güzel oluyor sizin açınızdan.
Aynı zamanda, bize göre, şu anda Meclise sunduğunuz 2023 merkezî yönetim bütçesi, gerek büyüklüğü gerek harcama kalemlerinin niteliği bakımından bugüne kadar hazırlanmış en kapsamlı seçim bütçesi. Bu bütçeyle seçim için bütün vanaları sonuna kadar aştığınız görülüyor, seçim için vanalar sonuna kadar açılmış. Her gün bize başta AKP Genel Başkanının ve maliye politikası direksiyonunda oturan sizin pembe tablolar çizerek gerçeği çarpıtmak istemeniz... Gerçeğin aslında hiç de söylediğiniz gibi olmadığını halk biliyor, yurttaş büyük bir borç batağında ve büyük bir yoksullukla uğraşıyor. AKP'nin tek başına iktidara geldiği 2002 yılı sonunda 6,6 milyar lira olan hane halkı borcu, son yirmi yıl içinde yaklaşık 200 katla 1 trilyon 321 milyar lirayı aşmış.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son yarım dakikanız.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Bu durumda son bir yıl içinde 2 milyona yakın insan borcunu ödeyemediği için icra takibine uğramış, icra takibine uğramayanların toplam borç miktarı ise 30 milyar lirayı aşmış durumda. DİSK'e göre, açlık sınırı 7.300 lira, yoksulluk sınırı 25.252 lira olarak açıklandı. Bu koşullarda size sormak istiyorum: Gerçekten siz, ekonomiyi yönetiyor musunuz yoksa yönetiliyor musunuz?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.
MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Bu koşullarda gerçekten gözlerinizin ışıltısını neye borçlusunuz? Hâlâ nasıl gözleriniz ışıldıyor, anlamak zor.
Teşekkür ediyorum.