KANİ BEKO (İzmir) - Sayın Başkan, öncelikle teşekkür ederim.

İzzet Hocama sorumu yöneltiyorum: Sayın Hocam, kırk beş dakika metan gazından, metan drenajından bahsettiniz. Şimdi diyorsunuz ki: "Metan drenajı yöntemleri ve uygulama örnekleri..." Anlatımınızda kesinlikle metan drenajının işletmeye sağladığı faydaları tabii anlatıyorsunuz. Şimdi "Drenaj zorunlu hâle getirilmeli, bir plan dâhilinde ülke genelinde yapılmalı." diyorsunuz, bu da güzel. Şimdi, benim aldığım 7 uzman raporuna göre baktığımızda, şimdi, diyor ki uzman arkadaşlarımız: "Bartın Amasra madenleri -yani metan drenajı konusuna gelince- Türkiye Taşkömürü Kurumuna bağlı ocaklarda metan gazı drenajı uygulaması yapılmamaktadır. Bu durum yaşanan kazanın yetersiz ve etkisiz havalandırmayla birlikte temel madenlerinden biri metan drenajı uygulaması hayata geçirilmiş olsaydı meydana gelen kaza olayı önlenebilirdi." Siz de aynı düşüncede misiniz?

Bir de "Bartın Amasra'da metan birikimi olduğu bilinmesine rağmen gerekli havalandırma tertibatı alınmadı." denilmiş. Sizce doğru mu?

Son olarak, elimde bir fezleke var, fezlekeden aldığım bilgiyle tabii soru sormak istiyorum izin verirseniz. Yüksek metan değerleri sırasında bir olay aynen şöyle anlatılıyor: 14 Ekim saat 18.09'da gerçekleşen ve ölüme sebebiyet veren patlamaya ait gaz sensörlerinin kayıtlarına yer verilen fezlekede sensörlerin 6 kez ikaz, yüzde 1 metan yüksekliği, 5 alarm, yüzde 1,5 metan yüksekliği verdiği kaydedilmiş. Ayrıca, madencilerde bulunan el dedektörlerinin geriye dönük metan gazı ve karbonmonoksit değerine bakıldığında, maden içerisinde süregelen tehlikeli gaz birikiminin yükselmelerinin olduğu değerlendirmesi yapılmış. Tehlikenin kol gezdiği ve iş güvenliğinin en üst seviyede tutulması gereken maden sektöründe her türlü metan yükselmesinin takip, değerlendirme ve analize tabi tutulması gerekirken sıradan bir olay gibi karşılandığı görülmektedir. Asıl ihmalin yönetimden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Sizce doğru mudur?

Teşekkür ederim.