KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakan, dünyada antidemokratik eğilimler artıyor. Türkiye'de de son birkaç yıldan beri refah devletinden önemli bir kopuş var, sıkıntılar var. Dolayısıyla, sosyal güvenlik için, sizin Bakanlığınız için çok daha fazla bir sorumluluk söz konusu. Bunu müdrik olduğunuzun farkındayım ama Bakanlığın muhakkak geleceğe yönelik bir vizyon çizmesi lazım. Yani, şimdiye kadar gelen şekliyle değil de çok daha farklı bir Türkiye'yle karşı karşıyayız.

Arkadaşlarımız ifade ediyorlar, 300 doların altında bir asgari ücret... Diğer ülkelerden hep pozitif olarak ayrışıyoruz ya, bu sefer negatif olarak ayrışıyoruz ve bu devam ediyor maalesef, gittikçe de kötüye giden bir durum var. Önümüzdeki yıllar için Bakanlığınızın çok daha farklı bir vizyonu olması gerektiğini düşünüyorum; bunun siz de farkındasınız, Kabine içerisinde de bunun farkında olan aşağı yukarı birkaç kişiden biri olduğunuzu düşünüyorum, onun için özellikle belirtmek istedim.

Mesela, bu yıl -dün de ifade ettim- çalışanların ödedikleri ücret... Yani, ücretlilerin ödedikleri gelir vergisi, kurumlar vergisinin üstünde. Yani, ortalama olarak... Geçen gün birisi, bir profesör "Benim aldığım ücret ortalama yüzde 27 vergileniyor." dedi. Biliyorsunuz, kurumlar vergisi yüzde 25, o da bankalar için. Onun bile üzerinde bir vergilendirme söz konusu. Cumhurbaşkanlığının bu konuda yetkisi var bildiğim kadarıyla, gelir vergisi 94/1'e göre bu yetkisini kullanabilir, kullanılması da gerekiyor. Bu sene mesela 2022 yılı içerisinde vergi gelirlerinde -901,2 öngörülmüştü- 900 milyarlık bir artış söz konusu oldu; 2,1'e çıkıyor yıl sonu itibarıyla ve bu artış, biliyorsunuz, harcama vergilerinden karşılanıyor yani vatandaştan enflasyon yoluyla alınan bir vergi. Çok ağır bir yük vatandaşın üzerine kaldı, bunların yapılması lazım, özellikle ücretlilerin bu yükten kurtarılması lazım.

Geçen hafta bir emekli derneğinin genel kuruluna katıldım, emekliler "Utanıyoruz, torunlarımıza harçlık veremiyoruz, sıkıntıdayız." dediler ve doğrudur, gerçekten o vaziyetteler. Bu katkı payı meselesi... Ben de hani eski bir sosyal güvenlikçi olarak biliyorum, Yönetim Kurulu Üyeliği ve Genel Müdür Yardımcılığı yaptım, o zaman biz bu konu üzerinde durmuştuk, çıksın istedik çünkü gönderiyordu sağlık karnesini, arkadaşına, eşine, dostuna, mahalledeki tüm tanıdıklarına ilaç yazdırabiliyordu; katkı payından sonra bu olmamaya başladı. Ama katkı payı bunu aştı şimdi. Katkı payı artık bir yük olmaya başladı yani caydırıcı bir önlem olmak yerine, israfı tetikleyen bir eylemi önlemek yerine artık bayağı bir yük olmaya başladı. Bu katkı paylarını yeniden değerlendirmek gerekiyor, çok ağır bir şey var.

Bir de, özellikle sosyal güvenlik istatistikleri yayınlanmıyor epeyden beri, o da önemli, ya bu ayıpsa bizim ayıbımız, sıkıntılar varsa hepimizin; bununla ilgili çözüm de hepimizin üzerine düşüyor. Bunlar neden yayınlanmaz, ağırlıklı olarak bilmeyiz? Mesela şunu söylüyoruz: "Emeklilerin yüzde 80'i açlık sınırının altında ücret alıyor." Bunu emekliler ifade ediyorlar, bu ne kadar doğrudur bilmiyorum ama önemli ölçüde doğru olduğunu... Ama bu rakamların elimizde olması lazım, birbirimizden saklayacak bir şeyimiz yok ki. Ya da, şey var, bugün Veli Bey söyledi, "Asgari ücretle çalışan tüm çalışanların yüzde 57'sini oluşturuyor." dedi. Bu tür istatistikleri bilmemiz lazım, bununla ilgili çözümü de beraber üretmemiz lazım, bu istatistikler önemli, bunların düzenli yayınlanması gerekir diye düşünüyorum Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından. Mesela Gini katsayısıyla ilgili olarak da, ek bütçe çıktığı zaman Maliye Bakanı Gini katsayısıyla ilgili bir rakam verdi, daha sonra o rakamın doğru olmadığını söyledik, bu dönem vermedi. Dün vardı Hazine ve Maliye Bakanlığı, Gini katsayısıyla ilgili herhangi bir rakam vermedi bu sefer. Ama tam olarak nedir, bunlarla ilgili de açıklama yok; hâlbuki bunları bilmemizin, biliyorsunuz, bir mahzuru yok, onun için özellikle size söylüyorum.

Sayın Bakanım, Sayın Başkan; önemli bir konu, Sosyal Güvenlik Kurumu, biliyorsunuz, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminden sonra yeniden teşkilatlandı. O teşkilat kararnamesine göre, 4 no.lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 430/3 maddesi diyor ki Sosyal Güvenlik Kurumu için: "Başkan, belirlenen hedeflerin gerçekleşmesine yönelik alınan ve planlanan tedbirleri, elde edilen sonuçları ve diğer kamu idarelerinden yapılan önerileri ve sonuçlarını içeren bir raporu altı aylık dönemler hâlinde Cumhurbaşkanına ve Türkiye Büyük Millet Meclisi ilgili komisyonlarına sözlü ve yazılı olarak sunar." 2018'de çıktı bu, daha bir kere bu sunum yapılmadı, altı ayda bir yapılması gerekiyor; ne mahzuru var bunun, niye yapılmaz? Ben de hep yazıyorum Meclis Başkanlığına, Komisyon Başkanlığına, onlar da imtina ediyorlar "Bizim işimiz değil, bu idarenin işidir, yürütmenin işi, bunu biz sağlayamayız." deniyor. Neden bir brifing verilmez? Hâlbuki verilse, bu işler yapılsa hem Sosyal Güvenlik Kurumu için iyi hem bizim için iyi; bir zararı olmaz, yararı olur.

Raporlara bakıyorum, Sayın Bakanım, Sosyal Güvenlik Kurumu alacakları hep sorun olmuştur. Şimdi de baktım, Sayıştay raporunun 1, 2, 3... 9'a kadar olan bulgularında hep alacaklarla ilgili sorunlar var, özellikle Sosyal Güvenlik Kurumunun kamudan olan ilişkileriyle ilgili sorunlar var. Kamu Sosyal Güvenlik Kurumunu hep istismar etmiştir. Geçmişte işte, toplu konut yapılamıyordu Sosyal Sigortalar Kurumuna havale edildi onlar yaptı, tabii, epey bir zarar söz konusu olmuş oldu. Hastaneler yeterli değildi hastaneler yaptı. Buna benzer birçok yükümlülüğü Sosyal Güvenlik Kurumu yerine getirdi. Sosyal Güvenlik Kurumunun şu anda 1,6 trilyon liraya yakın bütçesi var. Yani devlet bütçesi 4,4 trilyon lira, kurumun bütçesi 1,6 trilyon lira, çok önemli yani zannederim 2'ye yaklaşacaktır. Sosyal Güvenlik Kurumuna mesela, 582 milyarlık bir bütçe transferi konulmuş, bakıyorum ancak 2022'de 280 öngörülmüş, yıl sonunda gerçekleşme 420 olacak yani önemli bir artış. Yani bu 582 de muhtemelen 900 milyar veya 1 trilyon lira olacak demektir, bu çok önemli bir transfer. Bizim dönemlerde devlet katkısı yoktu. Devlet katkısı olsa yani toplanan primin dörtte 1'i kadar devlet tarafından yardım yapılmış olsa hiçbir şekilde açık söz konusu olmaz, fazla söz konusu olurdu. Devlet katkısı çok iyi oldu ancak hâlâ bu transfer meselesi devam ediyor. Transfer de doğrudan doğruya aslında açıklara katkı çünkü emekli maaşlarını ödeyebilmek için başka çare yok. Bu da aslında gerçek anlamda yüktür, yük olduğundan bahsediyorsak.

Raporlara geri döneyim, 2018'den beri ben bütün raporları aldım, tekrar çıkardım. 2018, 2019, 2020 ve 2021 yıllarının raporları hepsi birbirine benziyor, aynı sorunları sürekli olarak tekrarlıyor Sayıştay ama bunların birçoğu yerine gelmiyor. Mesela, bu senede izlemede olan ve yerine gelmemiş 3 bulgu var. Yani gereği yerine getirilmiyor, Sayıştay tarafından tenkit ediliyor, eleştiriliyor, yol gösteriliyor ama yerine gelmiyor.

İç kontrol sistemiyle ilgili bu dönem yine ilave olarak önemli tespitler var. Onun da değerlendirmeye alınması gerekir.

OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Sayın vekilim, tamamlayalım lütfen.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - "Birtakım gereklilikler yerine getirilmiş olmakla birlikte Bakanlığın yeniden teşkilatlanması sonrası henüz iç kontrol sistemi yapılandırma çalışmaları tamamlanmamış. Bakanlık için ve iç kontrol belirlenen şartlar ve işleyiş açısından yeterli seviyeye tam olarak ulaşmamıştır." diyor. Sosyal Güvenlik Kurumunda da sorun var iç kontrol sistemi açısından, orası bir birleşme görmedi. İş Kurumunda da şöyle bir durum var, müsaade ederseniz, onu söyleyeyim ve bitireyim.

OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Biraz hızlı.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Hem izlemede olan hem de bu senenin bulgularına alınmış bir konu var, binalar hesabında izlenmesi gereken varlıkların yapılmakta olan yatırımlar hesabında izlenmesi. Hem izlemeden çıkarılmış kısmen yerine geldi diye hem de bu sene bulgu olarak konulmuş. Onu da Sayıştaya söyleyeyim yani tam olarak gelmediyse neden izlemede görünüyor, kısmen de çözüldü görülüyor, anlayamadım onu da.

OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Teşekkür ederim Sayın Vekilim.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bakanlık ve ilgili kurum bütçelerinizin hayırlı olmasını diliyorum.

Başarılar diliyorum Sayın Bakanım.