| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı b) Mesleki Yeterlilik Kurumu c) Sosyal Güvenlik Kurumu ç) Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 11 .11.2022 |
TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Bakanım, Komisyonumuzun saygıdeğer üyeleri, Bakanlığımızın değerli bürokratları, kıymetli basın; hepinizi saygı ve muhabbetlerimle selamlıyorum.
Sayın Bakanım, sunumunuzda verdiğiniz müjdeden dolayı teşekkür ediyorum. Bütün Plan ve Bütçenin takdirini kazandınız, burada sizinle ilgili hiç kimse sizi germeden Plan ve Bütçeyi bitirecek inşallah.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetki ve sorumlulukları açısından değerlendirildiğinde toplumumuzun bütün kesimlerini ilgilendiren bir hüviyete sahiptir. İşçi, işveren ve devlet arasındaki hassas dengenin adalet, hakkaniyet ve eşitlik içinde tesis edilmesi şüphesiz en zorlu süreçlerden biridir. Bunun da yanında, işçiyi sömürmek üzere inşa edilen küresel sisteme karşı emekçinin alın terinin karşılığını alabilmesi, çalışma ve piyasa hayatını düzenleyecek müdahalelerin yapılması, gerekli yasal düzenlemelerle hem işçinin hem de işverenin haklarının korunması Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının en önemli yükümlülüklerinden biridir. Açık yüreklilikle ifade etmek isterim ki küresel salgın dönemiyle tüm dünyada yaşanan ekonomik dalgalanmalar beşeriyetin sosyal hayatını ve sosyal hayatın da düzenini derinden sarsmıştır. Emtia fiyatlarındaki artış, rekor üstüne rekor kıran enerji fiyatları ve nihayetinde gelişmiş ekonomileri dahi tehdit eden enflasyonist gelişmeler insanların alım gücünü zayıflatmıştır. Böylesine öngörülmez bir dönemde Bakanlığınızın yaptığı çalışmalar ve devletimizin gösterdiği hassasiyet vatandaşlarımızın enflasyonun altında ezilmesinin önüne geçmiş, devletimizin, yeri ve zamanı geldiğinde gerekli müdahaleleri yapacağına olan inancı da pekiştirmiştir. Bu manada 2021 yılının Aralık ayında, son günlerini yaşadığımız 2022 yılı için belirlenen asgari ücret tutarı net 4.253 TL olmasına rağmen güncel ekonomik koşullar da göz önünde bulundurularak temmuz ayından itibaren net asgari ücret 5.500 TL olarak açıklanmıştır. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin sorunları çözme konusunda sahip olduğu kabiliyet bu konuda da kendisini göstermiş, vatandaşlarımızın ekonomik gelişmeler karşısında ezilmesine müsaade edilmeyeceğini net bir şekilde göstermiştir. Emeğin hakkını vermeye, emekçinin hakkını korumaya, üretimi tüm paydaşlarıyla birlikte muhafaza ve yükseltmeye yönelik bu tavır 2023 yılı için belirlenecek olan asgari ücretin tartışıldığı bugünlerde hem işverenlerimizin hem de işçimizin devletine güven duymasına da vesile olmuştur. Umuyorum ki belirlenecek olan asgari ücret daha önce olduğu gibi çalışanlarımızı memnun edecek, boş tencere yaygarası koparılarak karamsarlık aşılayan hilebazları da hayal kırıklığına uğratacaktır.
Sayın Bakanım, kıymetli milletvekilleri; ne pahasına olursa olsun ekonomik büyümenin devam etmesi gerektiği ortadadır. Ekonomideki pozitif eğilim devam ettiği müddetçe istihdamın artacağı da muhakkaktır. İhracata dayalı büyüme modelinin enflasyonla mücadele konusunda önemli katkıları olduğu da kamuoyunun malumudur. Ancak ihracatın yükselmesinin en önemli ayağının da sanayi çarkının dönmesi, sanayi çarkının dönmesiyle üretimin artması, üretimin artmasıyla da istihdamın artması dolayısıyla işsizliğin düşmesi kaçınılmaz olacaktır. Bu minvalde, istihdamı destekleyen projelerin hayata geçiriliyor olmasını, İŞKUR başta olmak üzere, bağlı kurum ve kuruluşlarımızın uluslararası iş birlikleri dâhil olmak üzere istihdamı artıracak teşviklerde bulunduğunu görmek de sevindiricidir. Hiç şüphe yok ki ülkemiz bu süreçten güçlenerek çıkacaktır. Daha birkaç yıl öncesine kadar salgın ve Ukrayna-Rusya savaşının tetiklediği küresel kriz ortaya çıkmadan önce enerji kalemlerine ayrılan kaynak 50 milyar doları geçmiyordu, bugün ise bu rakam zikredilirken 105 milyar dolardan bahsediliyor. Böyle bir ortamda dâhi ekonomisini yüzde 11 oranında büyüten, pazarlarına güven veren sektör temsilcilerine ve çalışanlarına sahip olan ülkemizin gerçek potansiyelini yansıtacağı günlerin yakın olduğuna da inancımız tamdır.
Unutmamak gerekir ki 2021 yılı ülkemizde her alanda bir toparlanma yılı olmuştur, bu toparlanmaya istihdam da dâhildir. 2022 yılının ilk yarısına ait rakamlara baktığımızda, bu olumlu gelişme her zaman dilimine de yansımıştır. Toplam istihdam 30 milyonun üzerine çıkmıştır. Bu artışın iş gücüne katılım ve nüfustaki artışın üzerine olması işsizlik oranlarının düşmesiyle sonuçlanmıştır; tablo karşımızda, gelecek ise önümüzdedir. Mevsim etkilerinden arındırılmış veriler ışığında 2022 Ağustos ayında istihdam oranı yüzde 47,9; iş gücüne katılım oranı yüzde 53, işsizlik oranı ise yüzde 9,6 olmuştur. En zor dönemde dahi üretimdeki, istihdamdaki, ihracattaki artış trendini sürdüren Türkiye sahip olduğu dinamiklerle geleceğe daha sağlam adımlarla yürümeye devam edecektir. Genç işsizlik oranı sanıyorum hepimizin önemsediği ve dikkatle takip ettiği istatistiklerin başında gelmektedir. Genç işsizlik oranının 2020 yılına göre yüzde 4,7 oranında düşmesi umut vadetmektedir. Hizmet sektöründe çalışan sayısının 2022 yılının ikinci çeyreği itibarıyla 17 milyon 200 bin kişiye ulaşması yani yıllık istihdam artışının 1 milyon 650 bin kişi olması da görmezden gelinmemelidir. Haricî gelişmeler ile küresel ekonomik krizlere, jeopolitik gelişmelere rağmen düne göre fersah fersah katedilen yolu görmezden gelmek elbette ki vicdansızlık olacak, insafsızlık olacaktır. Gelecek yüzyıla Türk mührünün vurulacağından hiçbir şüphemiz olmadığını söylerken ezbere konuşmadığımızı; kendi gücümüze, kurumlarımızın kapasitesine, sistemin çözüm üretme kabiliyetine güvendiğimizi üstüne basarak da ifade etmek isterim.
Türkiye'nin kronikleşmiş sorunlarının üzerine korkusuzca giden ve elindeki dinamikleri en etkin şekilde kullanan bir Bakanlık olarak gördüğüm Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının kronikleşen birçok sorunla ilgili elini taşın altına koyduğunu hepimiz görmekteyiz. EYT'yle ilgili çalışmalarda sona yaklaşılması, önümüzdeki haftalarda Türkiye Büyük Millet Meclisine getirilecek olması, sözleşmeli memurlarımızın kadroya geçiş sürecinin bu ay içinde tamamlanacak olması da ayrıca sevindiricidir. Belirtmem gerekir ki Bakanlığımızın kamuda sözleşmeli personellerle ilgili sorunlara eğilmesi çok önemli bir hadisedir. Sayın Bakanımızın sunumunda da ifade ettiği gibi, 32 çeşit sözleşmeli personel mevcut, bu karmaşanın son bulması için atılan bu adımı ziyadesiyle önemsediğimi ifade etmek isterim.
Ayrıca, son bir yılda, yıllardır çözüme kavuşturulamayan ve milyonlarca insanımızı ilgilendiren 3600 ek gösterge sorunu çözüme kavuşturulmuş, 6 milyona yakın insanımızın emeklilik şartları da düzenlenmiştir. Bu performansınızdan, gayretinizden, çalışkanlığınızdan dolayı sizleri ve bütün çalışma arkadaşlarınızı ayrıca tebrik ediyorum.
Sayın Bakanım, emek beşeriyetin devamı için ehemmiyetlidir ancak emeğin olmazsa olmaz kaynağı da insandır. Beşeri sermayenin yaşatılması ve desteklenmesi, ülkülerimize koşar adım yaklaştığımız bugünlerde sarsılmaz prensibimizdir. Ahilik gibi bir kurumla hem işverenin hem işçinin hem de tüketicinin haklarını asırların ötesinde bir vizyonla korumayı başarmış Türk milletinin alın teriyle kurulmuş modern Türkiye Cumhuriyeti'nin bugün de aynı değerler ışığında geleceğe Türk mührünü vurması, Türk asrını yaşatması için gayret gösterdiğine de inancımız tamdır.
Sayın Bakanım, çalışmalarınızı, gayretinizi takdirle karşılıyor, bütün Bakanlık personelinizi, Bakan Yardımcılarınızı ve bütün bürokratlarınızı canı gönülden tebrik ediyorum. Çıktığınız bu yolda, hizmet yolunda Cenab-ı Allah yardımcınız olsun diyorum, hepinize teşekkür ediyorum.