BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Milletvekili olmanız "İstediğim her şeyi keyfî olarak yaparım." diye bir hak vermez size, lütfen. Dünyanın bütün parlamentoları kurallarla çalışırlar, milletvekili olabilirsiniz buna saygı duyuyoruz ama milletvekilleri, kural koyan bir kurumun üyeleri olarak kurallara çok daha hassas davranmak durumundadırlar, rica ediyorum. Bu kurum, kural koyan bir kurum; kural koyan bir kurumda kurallara çok daha hassas davranacağız, rica ediyorum, böyle bir usulümüz yok.

(Gürültüler)

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Açıkladığınız beş dakikayı vereceksiniz!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Hiç öyle bir hakkınız yok, hayır efendim, yok öyle bir şey.

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Sizi dava edeceğim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yapın, istediğinizi yapın.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Ama Sayın Başkan...

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Böyle şey olur mu!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Milletvekili olmak demek keyfimin istediğim her şeyi yaparım demek değil, böyle bir hakkınız yok.

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Ben keyif için burada değilim.

ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Ya, niye bağırıyorsun?

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Ben Adalet Bakanlığı bütçesinde...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bağırmayın, bağırmayın... Sakin olun, sakin olun... Böyle mi temsil edeceksiniz milleti?

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Siz böyle mi temsil edeceksiniz?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Böyle mi temsil edeceksiniz?

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Yazık size!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yazık size! Masayı yumruklayarak mı temsil edeceksiniz?

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Size karşı masa da yumruklanır, dava da açılır.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Tabii, masanın üstüne de çıkabilirsiniz isterseniz.

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Onu siz yaparsınız, bana yakışmaz, o size yakışır.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Paylan, buyurun lütfen...

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Beş dakika konuşacağım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yok öyle bir hakkınız.

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Nasıl yok öyle bir hakkım? Beş dakika konuşacağım.

ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Ya, ne bağırıyorsun?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Hiç öyle bir hakkınız yok, şov yapmayın lütfen.

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Beş dakika...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yok öyle bir hakkınız.

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Kısıtlayamazsınız.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yok öyle bir hakkınız.

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Sınırlayamazsınız.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Haksızlık yapamazsınız, başkalarının hakkına, hukukuna tecavüz edemezsiniz. Eşit davranmak zorundayım ben.

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Siz benim söz hakkıma...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Eşit davranmaya devam edeceğim ve bunu siz bozamayacaksınız.

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - O taraf beş dakika, bu taraf üç dakika; öyle mi?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Lütfen, lütfen...

Buyurun Sayın Paylan, süreniz on dakikadır...

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ali Mahir'den örnek aldın herhâlde ya, o da mahkemeyi basıyordu; gerek yok buna ya!

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Terbiyesizlik yapma!

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Ne biçim konuşuyorsunuz?

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Ne konuşuyorsun kendi kendine? Kim basıyor mahkeme?

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Sana ne oluyor ya!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Hatibe söz verdim, rica ediyorum.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Terbiyesiz!

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Örneğini de aldın, yapma böyle şey ya!

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Orda mıydın sen?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, ben gereğini söylüyorum, lütfen müdahale etmeyelim, lütfen. Ben gereğini söylüyorum, eşit bir şekilde davranmaya devam edeceğim.