KOMİSYON KONUŞMASI

FATMA KURTULAN (Mersin) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri ve bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Az önce AKP yetkilisinin konuştuğu bir iki şeye bir cevap vermek isterim. Şöyle: Partimizin Anayasa konusunda bile bir önerisinin olmadığını söyledi. En çok Türkiye'nin ihtiyacı olduğunu düşündüğümüz Anayasa konusunda çok söz söylemişizdir; demokratik, katılımcı, eşit yurttaşlık temelli bir anayasa istiyoruz; nokta. Ayrıntılarını niyetiniz ciddi olduğunda, gerçekten demokratik bir anayasa yapma durumunu düşündüğünde detaylarını konuşuruz.

"İnsan Ağrı'da gezemiyordu dağlarda." diyor. Artık, sayenizde Taksim'de de gezemiyoruz, yakında belki Kızılay'da da gezemeyeceğiz. Kalabalık olan yerlerde herkes şu an birbirine şu tembihi yapıyor: Aman aman, bütün aileler, anne-babalar çocuklarına kalabalık yerlere girmeyin diye tembihliyorlar, bundan AKP'nin sanırım haberi yok.

Sayın Bakan, en çok sorun teşkil eden bir alanın Bakanlığını yapıyorsunuz. Artık, günümüzde vatandaşlar yargıyı Anayasa'ya, hukuka, demokrasiye bağlı olmasını isteyen bir durumu, bir gerçekliği, bir Türkiye'yi yaşıyor. Ben, bu kapsamda, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleriyle ilgili birkaç şey paylaşmak istiyorum. Bilmiyorum, biliyor musunuz ben cezaevlerinde sadece Adalet Bakanlığının inisiyatifli, ağırlıklı olmadığını düşünüyorum; daha çok da İçişleri Bakanlığının işleyişe damgasını vurduğunu düşünüyorum. Çok büyük hak ihlalleri yaşandığını biliyoruz. Mesela, şu an haberiniz var mı bilmiyorum; Konya Ereğli'de, Beşikdüzü'nde, Bolu'da açlık grevleri var. Bolu'da bir vatandaş, bir mahkûm ölüm orucunda. Yine, Konya Ereğli'de bir mahkûm, tecridi, İmralı'daki tecridi kınamak için bedenini ateşe verdi; tedavi altına alındı. Şu an koğuşunda, sağlık durumunun iyi olduğunu söylediler; yetkililerden aldığımız bilgi böyle. Bodrum ve Bakırköy'de çok yoğun ihlaller yaşanıyor. Ne yazık ki bu açlık grevleri sağlık, haberleşme, gözlem kurullarındaki hak ihlalleri, adaletsizlik, yemeklerin kötü olması, ticarethane statüsünde faturalandırılan elektrik faturaları gibi hak ihlallerine dair mahkûmlar açlık grevinde yani taleplerini aşağı doğru biraz daha sıralayabiliriz.

Yine, cezaevlerinde ölümler oluyor ama bunlara sıradan vakalarmış gibi bir yaklaşım olduğunu görüyoruz. Mesela, sadece on ayda 69 mahpus yaşamını yitirdi. Sağlığa erişim... Hasta mahpusların sayısının her gün artmasının nedeni sağlığa zamanında erişimin olmaması. Ağız içi arama diye bir şey çıkardınız son zamanlarda, kelepçeli muayeneye karşı bir tepki vardı. Kelepçeli muayene dayatıldığı için mahkûmlar tedavi olmadan dönüyordu ancak şimdi buna ek olarak ağız içi arama, "Aç ağzını, jilet var mı, bir bakacağım." dediğinde, mahkûmların tepkisiyle karşılaşıyor ve mahkûmlar sağlık hakkını kullanamadan geri dönüyorlar. İlaç ve tedavi süreçleri aksatılıyor.

Yine, hapishanelerde intihar vakaları çok artıyor Sayın Bakan. Mesela, biz Komisyon olarak dün Espiye'deydik. Espiye'de bir mahkûm şunu söylüyor: "Ben mahkûmken 3 tane ayrı ayrı cezaevinin denetiminde, kurumlardan 'Yalnız başına kalamaz.' raporu almışım. Buna rağmen şu an tek kişilik hücredeyim, tek kalıyorum." diyor. "Yarın bir gün benim başıma bir şey getirildiğinde sorumlusu kim?" diye bize sordu, ben de size sormak isterim. Bu, Espiye'de LGBT'li bir mahkûmdu, Komisyonumuz onu ziyaret etti.

Yine, gözlem kurulları infaz yakma kurullarına dönmüş Sayın Bakan.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son yarım dakikanız.

FATMA KURTULAN (Mersin) - Evet.

Burada, gözlem kurulları, çok keyfî gerekçelerle, otuz yıl yatan insanı "Pişman olduğunu söyle, seni bırakayım." diyor. Otuz yıl yatan insan pişman olduğunu size niye söylesin Sayın Bakan? İstemiyorsa bunu zorlamanız gerçekten ne kadar doğru? Şu an elimde o kadar kabarık bir liste var ki otuz yıl yatan...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Fatma Hanım, süreniz bitti.

Son cümlenizi alayım.

FATMA KURTULAN (Mersin) - Yine, Sincan Cezaevinde şu an 9 kadın tahliye olması gerekirken gözlem kurullarının çok sıradan... Ama asıl nedeni, pişmanlık göstergesi göstermediği için bırakılmayan mahkûmlar oluyor. Buna da bir el atarsanız iyi olur Sayın Bakan.

Teşekkür ediyorum.