KOMİSYON KONUŞMASI

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, sayın milletvekilleri, değerli bürokratlarımız, değerli basın emekçileri; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Konuşmama başlamadan önce, İstanbul'da, İstiklal Caddesi'nde meydana gelen terör eyleminde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum. Terörü lanetliyor, bir daha da böyle vahim olayların yaşanmamasını diliyorum.

Sayın Bakan, Adalet Bakanlığı için 2023 bütçesinde ayrılan kaynak 75 milyar 603 milyon lira, geçen yıla göre artış oranı yüzde 123 ancak bu bütçe acaba adaletin bütçesi midir yoksa çökmüş bir adalet sisteminin bütçesi midir, aslında bunu sorgulamamız gerekiyor. Örneğin, Cumhurbaşkanlığı programında açıkladığınız İnsan Hakları Eylem Planı çerçevesinde "hukukun üstünlüğü" "temel hak ve özgürlüklerin korunması" "özgür birey, güçlü toplum" vurguları var ancak Türkiye'de artık hukuk devletinin anlamı bir değişikliğe uğramıştır, günümüzde hakkaniyet ve adalet değerini yitirmiştir Sayın Bakan. Hukukun temel ayağı olan kuvvetler ayrılığı ilkesi çiğnenmiş durumdadır; yargı, siyasetin bir sopası hâline dönüşmüştür. Artık "suç" kavramını kendiniz tanımlamakta ve yarattığınız suça uygun yaptırımlara da yine kendiniz karar vermektesiniz. Siyasal iktidar gerekirse kanun değiştir yoksa kanun yapar; son dönemlerin uygulaması bu hâle geldi. Yani siz, istediğini suçlayan, istediğini istediği gibi cezalandıran, muhalif ses çıkaran herkesin sesini kısmak için suç ve ceza imalatçısı bir iktidar hâline dönüştünüz. Bu noktada size göre siyasallaşmış isimleri ve grupları hadi bir kenara bırakalım -bir örnek vereceğim- en son bir fırıncı, Ekmek Üreticileri Sendikası Başkanı bu durumdan nasibini aldı, iktidarı eleştiren bir cümle sarf etti diye ertesi gün hemen gözaltına alındı. Tabii, bu örneklere devam edeceğim.

Şimdi, Bakanlığınıza da gelecek olursak Adalet Bakanlığında dün başka bir bakan vardı, bugün siz varsınız, hiç fark etmez çünkü her türlü alınan karar ister ekonomik alanda olsun ister sosyal alanda olsun ister yargı alanında olsun yeni Cumhurbaşkanlığı sistemiyle tek bir kişinin gönlüne ve çıkarlarına göre alınıyor Sayın Bakan.

Tabii, öncelikle kadrolaştınız, AKP iktidarında önce 2010 yılında yaptığınız Anayasa değişikliği referandumuyla yargıda bir cemaat yapılanması, Gülen cemaati yapılanması kurulmuştu. 15 Temmuz 2016'daki başarısız darbe girişiminin ardından boşalttığınız Gülen kadrolarının yerini bu sefer başka tarikat ve cemaatler veya gruplar doldurdu. Yine, 15 Temmuz sonrası yargıda önemli bir hâkim ve savcı açığı da doğdu, onların yerine de kıdemsiz, stajını bile yapmamış, sözünüzden çıkmayacak "çocuk hâkimler" diye tanımlanan hâkimler ve savcılar atandı. Bu kıdemsiz hâkim ve savcılar kısa sürede Ankara ve İstanbul gibi birinci sınıf yargı üyelerinin görev yapması gereken kentlere atandı. Örneğin, Sedef Kabaş ve müzik sanatçısı Gülşen'i tutuklatan İstanbul Savcısı Türkşad Kunthan Uçuk 30 Eylül 2021'de mesleğe başlamıştı.

Bitmiyor tabii; HSK'nin yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı açısından önemi büyük çünkü Kurul, hâkim ve savcıların atama, yer değiştirme, açığa alma, soruşturma açma ve ihraç etme yetkilerine sahip ancak yeni Anayasa'ya göre HSK Başkanı sizsiniz yani Adalet Bakanı, 3 üyesi hariç Kurulun tüm üyeleri de iktidarın istediği isimlerden oluştu TBMM'de son yapılan seçimlerde yani kontrolünüzdeki HSK aracılığıyla hâkim ve savcılar kontrol altında tutuluyor. Örneğin, Cemal Kaşıkçı dosyasının Suudi Arabistan'a devrine karşı çıkan Mahkeme Başkanı Nimet Demir HSK tarafından İstanbul'dan Kahramanmaraş'a sürüldü.

Yargıyı muhalifleri sindirmek için bir araç hâline getirdiniz. İktidarın protesto edildiği Gezi davasında mahkûmiyet kararı çıktı, Osman Kavala yaklaşık beş yıldır cezaevinde. Bu davaların hâkim ve savcılarını incelediğimizde de 3 kez yargılama yapılan Gezi davasında hâkimlerden Murat Bircan'ın 2018'deki genel seçimde AKP'den milletvekili aday adayı olduğu ortaya çıkmıştı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu davası da bir kurgu oldu, Süleyman Soylu'nun hedef göstermesiyle sürdürülüyor ve yargılanıyor.

Çağdaş Hukukçular Derneği davasında da ilginç bir olay, bir gizli tanık skandalı var.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyoruz.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Bir dakika izin isteyeceğim Başkanım.

Silahlı yağma, bıçaklı saldırı gibi suçlardan hükümlü olan gizli tanığın tam 141 ayrı davanın gizli tanığı olduğu ortaya çıktı ve duruşmada "Ben çok mahkemede tanığım, bu hangi mahkeme bilmiyorum." dedi. Şimdi, Sayın Bakan, yani bu davaların hangisinden adalet bekleyebiliriz toplum olarak? Tabii ki Erdoğan'ın "AİHM kararı bizi bağlamaz." dediği noktada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin de ihlal kararları uygulanmıyor, başvurularda Türkiye 1'inci sırada.

Sayın Bakan, ya, söyleyecek çok şey var inanın, süre yetmiyor bunları konuşmaya.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Bir dakikanın bitmesini rica edeceğim, bitiriyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bitti bir dakika ama buyurun tabii.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Kadınlarla, kadın cinayetleriyle ilgili de bir şey söylemek istiyorum: 12 Mayıs 2022'de Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'da kadın cinayetlerinin önlenmesiyle ilgili düzenleme yapıldı ama sadece ekim ayında öldürülen kadın sayısı 34. Sayın Bakan, yaptığınız düzenleme ne işe yaradı?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, teşekkür ediyorum Emine Hanım.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Bir de infaz kurumlarında yatan hükümlülerle ilgili son bir şey: Hükümlülerin ödenekleri çok düşük, son bütçede de hiç yer almamış, açlık sınırının altında, aç kalıyorlar. Bunların özellikle gıdayla ilgili, erişimleriyle ilgili ödeneklerinin mutlaka artırılması lazım.

Bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum.