| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 16 .11.2022 |
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, değerli milletvekili arkadaşlarımız, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; öncelikle herkesi selamlıyorum.
Bakanlıkla ilgili değerlendirmeme geçmeden önce Sayın Ekrem Çelebi'ye bir şey söylemek istiyorum çünkü bana hitaben özellikle yapmış oldukları, AKP döneminde yapmış oldukları hizmetlerle ilgili birkaç şey söyledi. Değerli arkadaşlar, Sayın Çelebi; AK PARTİ döneminde yapılan hizmetleri sanki bir lütufmuş gibi anlatıyorsunuz. Bu yaptığınız hizmetler lütuf değil, sizin iktidar olma görevinizdir.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bu, bizim vizyonerliğimiz çünkü çalışıyoruz.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Siz bu görevinizi yerine getiriyorsunuz, biz de sizin eksiklerinizi, yanlışlarınızı söylemek zorundayız ve tabii ki bu işleri sizden daha iyi yapacağımızı da söylemek zorundayız, bunu belirterek başlamak istiyorum.
Şimdi, Sayın Bakan, öncelikle enerjiyle ilgili Türkiye'nin küçük, kısa bir değerlendirmesini yapacak olursak; ülkemiz, enerji ithalatçısı konumunda olan bir ülke hepimizin bildiği gibi. Toplam yıllık ithalatımızın yaklaşık dörtte 1'ini enerji ithalatı oluşturuyor. Kullandığımız enerji ihtiyacımızın dörtte 3'ünü ithal ediyoruz yani yaklaşık yüzde 72 diyebiliriz. Rusya'ya maalesef doğal gaz bağımlısıyız. Doğal gazın yüzde 98'ini zaten ithal etmek zorundayız, elektrik üretimimiz de doğal gaz ağırlıklı olarak üretiliyor. Hidroelektrik dâhil yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimindeki payı 2020'de yüzde 40 seviyesindeyken yüzde 33 seviyesine, maalesef, geriledi. Enerji, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili bir iyileşme yine de genel olarak görünse de çok çok yavaş ilerlendi, bu konuda destekler çok yeterli verilmedi. Onla ilgili ilerleyen dakikalarda vaktim yeterse bazı değerlendirmelerde bulunacağım.
Şimdi bu ithalata bağımlılık tabii bizi çok zor duruma düşürüyor. Enerji ithalatımız ilk on ayda geçen yıla göre yüzde 118,4 artmış yani 43,7 milyar dolar artmış Sayın Bakan. Şimdi enerji ithal birim değeri endeksi de yüzde 166,4. Şimdi, değerli arkadaşlar, bir yıllık tüketici enflasyonuna baktığımızda -Ağustos 2021-Ağustos 2022- yüzde 80,2'yken Türkiye'de, bir yıllık enerji enflasyonu aynı tarihler arasında yüzde 142 olmuş; aradaki farka bakın. Şimdi, bu tabii ki nasıl yansıyor, nasıl bir yansıma? Bu arada dünyadan da ciddi anlamda ayrışmış durumdayız. Hani deniyor ya işte "Dünyada da Avrupa'da da enflasyon artıyor." şu bu. Ancak, enerji enflasyonuna baktığımız zaman, bizde yüzde 142,6'yken örneğin G-7 ülkelerinde yüzde 33,1 olmuş bu bir yıllık süreçte; Almanya'da yüzde 36,2, AB ülkelerinde, 27 ülkede yüzde 38,3 ortalama olarak. Yani bu enerjideki enflasyon kimi vurmuş Sayın Bakan? En çok Türkiye'yi vurmuş. Neden vurmuş acaba diye baktığımızda, tabii ki dolardaki ani yükseliş, iktidarın ekonomi politikasındaki yanlış aldığı kararlar sonucunda enerji fiyatlarına yansıyan aşırı yükselişlerle bu tabii ki halkımızı, ülkemizi vurmuş durumda.
Halkın alım gücü düşerken tüm tüketim maddelerinin fiyatları da enerjideki artıştan dolayı artıyor. Nedir onlar? Bir ekmeğin bile üretiminde, maalesef, enerji kullandığımız için içtiğimiz su, otururken yaktığımız doğal gaz, duş yaparken kullandığımız su, her şey, bütün hayatımız enerjiyi aslında bağımlı. O yüzden de maalesef vatandaşımız büyük bir sıkıntı içerisinde. Sadece halkımız, normal vatandaşımız mı sıkıntı içerisinde?
Üreticiye de isterseniz bir bakalım çünkü sanayide de enerji fiyatları ciddi oranda arttı ve üretimi etkiledi. Bakın, değerli arkadaşlar, Dünya Gazetesi bir araştırma yapmış 46 Şehirde Anadolu'nun Nabzı Anketi üreticilerle, üretici firmalarla ve "Türkiye'nin, Türkiye ekonomisinin şu anda çözülmesi gereken en önemli 3 sorunu nedir?" dediğimizde "Enflasyon, yüksek faiz ve girdi maliyetlerindeki artış." diyorlar değerli arkadaşlar. İhracat artarken daha yüksek oranda ithalatın artmasıyla sanayicide üretemiyor çünkü girdi maliyetleri, enerji maliyetlerindeki artışla beraber gittikçe daha da artmakta. Bunun sonucu, diğer bir sonuç, her 3 iş insanından 2'si işçi çıkartmayı düşündüğünü söylemiş Sayın Bakan. Bir yandan iktidarınız işsizlikle mücadele etmeye çalışırken, üreticiler, üreticilerin bu soruya verdikleri cevapta bu olmuş. Yani bir yandan üretici çok zor durumda, bir yandan vatandaş çok zor durumda, bir yandan da maalesef yani halkı elektrik dağıtım şirketlerine soyduruyorsunuz. Ben biraz Sayıştay raporlarına buradan girmek istiyorum.
Şimdi, Cumhurbaşkanını "Yüzde 75 sübvansiyon yapacağım." dedi elektrik ücretlerinde, ödemelerinde. Peki, bu nereden karşılanacak, bir de onu konuşalım. Nereden karşılanacak bu değerli arkadaşlar? Yine vatandaşın vergilerinden. Sayın Çelebi "Biz cebimizden mi ödüyoruz?" Siz cebinizden ödemiyorsunuz işte, vatandaşın vergileriyle bu ödenecek; biz de ödeyeceğiz, siz de ödeyeceksiniz, hep beraber ödeyeceğiz. Burada devletin parası kullanılıyor.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bizden önce de devlet vardı, bizden sonra da olacak, merak etmeyin.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Şimdi, Sayın Bakan, Sayıştay raporlarında geçen seneki bulguların hepsi uçmuş, gitmiş, yok olmuş. Yani en sondaki, geçen yılki bulguların değerlendirilmesinde de göremiyoruz Sayıştay raporunun sonunda. Hani "Soyduruyorsunuz vatandaşı." dedim ya, gerçekten bu bulgu üzerinden şunu sormak istiyorum: 2016-2020 yılları arasında 21 elektrik dağıtım şirketinin 117 milyon 484 bin liralık AR-GE harcaması kanuna aykırı olarak abonelere fatura edilmiş. Geçen yılki Sayıştay raporunda da bu vardı ve biz bunu sorduk. Ancak bu sene hem kaldırılmış hem bununla ilgili herhangi bir yorum da yapılmamış yani gereği yerine getirildi mi getirilmedi mi? "Şirketlerin piyasa faaliyetleriyle doğrudan ilişkili olmayan hiçbir unsur faturada yer alamaz." diyor Sayıştay. Şunu sormak istiyorum: Bu hususun bir alt düzenlemeyle alınması hukuka aykırıyken bu uygulama hâlâ devam ediyor mu? 2021 yılında bu miktar ne kadar oldu, bunu sormak istiyorum
Hazır Sayıştaya başlamışken, Sayıştaydan yine çok kısa devam etmek istiyorum. Yine geçen yılki raporda olduğu gibi, TEDAŞ'ın mallarından elektrik dağıtım şirketleri kira geliri almaya devam ediyor Sayın Bakan yani bu tespit sürmekte. Bu firmalar işletme hakkı devir sözleşmesinde düzenlenmediği hâlde mülkiyeti TEDAŞ'a ait bu taşınmazlar üzerinden kira geliri elde etmemeleri gerekirken, elde etmemeleri gereken bir geliri elde ediyorlar. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun bu sorunu çözmemesi neticesinde ilgili elektrik dağıtım firmaları 2020 ve 2021'de ne kadar kira geliri elde etmiştir? Hâlâ bu düzenleme devam etmekte midir?
Diğer bir konu Sayın Bakan: Türkiye Enerji, Nükleer Ve Maden Araştırma Kurumu, TENMAK oluşturuldu kurumların birleşmesinden. Kurumun 2021 başı gelir tahmini 275,9 milyon TL'yken yıl sonu 255,3 milyon TL olarak gerçekleşmiş. Bu gerçekleşmedeki düşüklüğün sebebi nedir? Gider toplamı ise 273,5 milyon TL olmuş. Diğer bir sorum da organizasyonel yapısını tam olarak tamamlayamamış hâlâ bu kurum yani hâlâ Başkanın atanmaması gibi bir durum var. Ne yapmayı düşünüyorsunuz bu kurumla, ilgili, bu yapıyı düzeltmekle ilgili, organizasyon yapısını düzeltmekle ilgili, onu sormak istiyorum.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son bir dakikanız.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Evet Sayın Bakan, bu bir dakikamı da açıkçası maden kazasına ayırmak istiyorum.
Değerli arkadaşlar, Sayın Bakan; hepimizin bildiği gibi, madencilik, riskleri gereği iş kazalarının en fazla yaşandığı sektörlerden bir tanesi ama ocaklarda bir tane kaza olduğunda da onlarca, yüzlerce madencimiz hayatını kaybediyor. Kazaların önlenebilmesi için de öncelikli önemde sağlık ve güvenlik önlemlerinin, hizmetlerinin titizlikle uygulanması, denetimlerin titizlikle yapılması gerekiyor ama maalesef bu yeterince yapılmıyor madenlerde. Ne kadar ilginç ki kazadan, Amasra kazasından üç gün önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bir denetim yapmış ama ne olmuş? Üç gün sonra kaza oldu, bunu da değerlendirmek lazım.
Sayın Bakan, Soma kazası 2014'te yaşandı. Ermenek, Elbistan gibi kazaları yaşadık ve şimdi Amasra kazası... Amasra maden kazasında 42 vatandaşımız, madencimiz hayatını kaybetti.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son bir iki cümleyle toparlayalım. Geçtiniz sürenizi.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Şimdi bir Araştırma Komisyonu kuruldu, çalışıyor ama Soma katliamındaki Araştırma Komisyonunun raporu hâlâ Mecliste görüşülmedi. Bir hesap vermeme, hesap verebilirlikte bir sorun var. O dönemin Enerji Bakanı Taner Yıldız ne hesap verdi ne istifa etti ve şu anda bu Araştırma Komisyonunun Başkanı. Nasıl bir şeydir bilmiyorum.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum. Bilmiyorum.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Son cümlemi söylüyorum: Bir kaza oldu, siz de hâlâ tam bir hesap vermediniz. İstifa mekanizması onurlu bir mekanizmadır ama onu işletmiyorsunuz. Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürü de istifa etmelidir Sayın Bakan, istifasını bekliyoruz.
Herkesi selamlıyorum.
Bütçeniz hayırlı olsun.