| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 16 .11.2022 |
SALİH CORA (Trabzon) - Sayın Bakanım, çok kıymetli Komisyon üyelerimiz, kıymetli milletvekillerimiz; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız ile bağlı kuruluşların 2023 yılı merkezî bütçesinin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.
Tabii, enerji alanında konuşulacak çok konu vardır. Türkiye'nin dününden bugününe kadar, yarınına kadar enerji alanında nasıl bir mesafe alındığı çok net bir şekilde ortadadır. Tabii, ifade etmek isteriz ki dünyada enerji alanında bu yıllarda âdeta kıyametin koptuğu, tarihin en büyük enerji krizlerinin yaşandığı, küresel güçteki ülkelerin son zamanlarda ekonomik milliyetçilikle üretimlerini jeopolitik çıkarlarına alet ettiği, savaşlar, salgınlar vesaire nedenlerle birçok ülkenin arz güvenliği alanında tir tir titrediği, Avrupa'daki enerji bakanlarının tasarruf modellerinin birbirini takip ettiği, hatta, enerji riski nedeniyle mevsimsel göçlerin yaşandığı bir süreçten geçiyoruz.
Hâl böyleyken hem sanayide ortaya koyduğu hedefleri hem yatırım hem de büyüme odaklı bir ekonomi modeli üzerinden istikametini belirleyen Türkiye'nin, bu alanda, önünde hep aşılması gereken bir engel olarak beliren enerji açığı yadsınamaz bir gerçektir. Ülkemizin her bir kronik sorununa gerçekçi ve yenilikçi yaklaşımlarla çözüm modelleri geliştiren AK PARTİ, bu devasa sorun karşısında da hamlesiz bir görüntü, durağan bir politika, tartışmalı konulardan kaçınma, teslimiyetçi bir yaklaşım ortaya asla koymamıştır. Dünyanın en önemli enerji koridorlarından biri olan Türkiye artık, taşıyıcı değil, üretici bir ülke olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Her bir meseleyi yerli ve millî pencereden takip ederek ve bizzat sorunların üzerine giderek çözüm modelleri geliştiren AK PARTİ bu alanda da kollarını sıvayarak egemen bir ülkeye yakışan cesur ve dev adımlar atmıştır. Bu ülkede "Dereler akar, Türkler bakar." anlayışının yerine, güneşi tatilde değerlendiren, rüzgâr çıktığında kendini korumaya alan, nükleer enerjiyi uluslararası bir tehlike olarak gören, jeotermal kaynakları belirli hizmetlere hapseden anlayış yerine bugün çöpten bile enerji üreten, hidroelektrik santralleriyle suyu çok yönlü bir şekilde değerlendiren, herkese her yerde teşvik sağlayarak güneş enerjisi santrallerini hayata geçiren, jeotermal ve rüzgâr enerjisi santralleri ve devam eden nükleer enerji santralleriyle yerli ve yenilenebilir enerji kurulu gücünü yüzde 54'lere kadar çıkaran bir Türkiye var. Bugün yenilenebilir enerji kurulu gücünde Avrupa'da 5'inci, dünyada 12'nci sırada yer alarak nereden nerelere geldiğimizi esasında çok daha iyi bir şekilde görmenizi arzu ediyoruz.
Bizim YEKDEM kapsamında özel sektöre yaptığımız desteklemeler olmasaydı bugün bu hedeflerin gerçekleşmesi neredeyse mümkün olmayacaktı. Burada, karşımızdaki muhalefet sıralarından konuşan milletvekillerinin, enerji açığına yönelik çözüm modeli öngörmeyen ifadeleri, ufuksuz ve vizyonsuz tespitleri, boşa düşen hayalleri, bu alanda da ciddi derecede siyasi ve bilgi açıklarının olduğunu göstermektedir.
Enerji fiyatlarındaki olağanüstü dalgalanmayı görmezden gelip ülkemizin hem elektrik hem doğal gaz hem de akaryakıtta vatandaş lehine uyguladığı sübvanseyi hafife alanların, kamu kurum ve kuruluşlarında paltoyla ısındığı günleri, akaryakıt istasyonlarında benzin, mazot bulamadığı, tüp kuyruklarında bu milleti perişan ettiği günleri unutmuş değiliz. Bugün, Avrupa'da vatandaşına en uygun elektriği, enerjiyi, hatta akaryakıtı temin eden ülke Türkiye'dir. Şimdi, diyeceksiniz ki: "Avrupa'da asgari ücret şu kadar, Türkiye'de bu kadar." Ben size söyleyeyim, orada enerji giderinin asgari ücret üzerindeki payı bizdekinin üzerindedir. Bizde doğal gazda asgari ücretin yüzde 8'ini oluşturan enerji gideri Almanya'da yüzde 13'lerde, yine bizde asgari ücretin içerisindeki elektriğin gideri yüzde 5 oranında, Almanya'daysa yüzde 6, birçok ülkede daha da yukarıdadır.
Geçmişte ülkemizde akaryakıt kaçakçılığının en önemli nedeni akaryakıtın dışarıda ucuz, Türkiye'deyse daha pahalı olmasından kaynaklıydı. Bugün, akaryakıt kaçakçılığının azalması bile Hükûmetimizin uyguladığı politikalar sayesindedir. Bugün birçok alanda olduğu gibi akaryakıtta da sübvanse uygulamamıza devam ederek, vergiden imtina ederek vatandaşımızın daha rahat bir şekilde akaryakıt alımına imkân sağlamaktayız.
Geçmişte ülkemizin en büyük sorunlarından birisi de hava kirliliğiydi. Bugün, 81 ilin tamamını doğal gazla buluşturarak hava kirliliğini ortadan kaldıran çok önemli bir yaklaşım ortaya koyduk.
Değerli milletvekilleri, bizim siyasetimizin odağında millet vardır, insan vardır, insana değer veren, insanı yaratılmışların en şereflisi olarak gören bir anlayış vardır. Biz, hiçbir zaman milletimizi mağdur eden, onu hor gören, onu yok sayan bir siyasi anlayış içerisinde olmadık.
Değerli Bakanım, sunumunuzda da belirttiğiniz üzere doğal gaz ve akaryakıtın tamamını dışarıdan temin eden bir ülke olarak milletimizi hiçbir zaman yoklukla, imkânsızlıklarla sınamadık, biçare bırakmadık. Hep zoru denedik, hep "Olamaz, yapılamaz." denilenleri denedik, başardık. Bugün, Fatih, Yavuz ve Kanuni sondaj gemileriyle ezberleri bozduk. Karadeniz kıyılarında tespit ettiğimiz, keşfettiğimiz doğal gaz, yediden yetmişe tüm vatandaşlarımızın ümitlerini yeşertmiştir. Bu gazın çok kısa bir süre içerinde ekonomiye kazandırılması hâlinde bambaşka bir ülkeyle buluşacağımızı düşünüyorum. Cari açık problemi olmayan, kendi ürettiğiyle marka değerler oluşturan, atılım yapabilme kabiliyetini ortadan koyan, vatandaşın refah düzeyini daha da yükselten, her türlü ekonomik manipülasyona karşı dik duran bir ülkeyle buluşacağız. Bir adım mesafede olduğumuz bu gerçekler karşısında geri adım atmamalıyız.
Mavi vatandaki kazanımlarımızı sıkı bir şekilde takip edip geri adım atmamalıyız. Biliyoruz ve görüyoruz ki büyük bedeller ödüyoruz ama vazgeçmiyoruz. Türkiye ve Libya arasında imzalanan ve BM tarafından uygun görülen mutabakatla, münhasır ekonomik bölgemizi uluslararası bir güvenceye taşıdık.
Geçmişte kendisini "aydın" diye tarif eden kesimleri ülkemizi muasır medeniyetlerle mukayese ederken büyüme, kalkınma, yüksek teknoloji gibi iddialı cümleler kurduklarında "Hani kaynak nerede?" gibi bir soru sorulduğunda "Bu ülkenin yeraltı kaynakları vardır." diye cevap vermekteydi ancak yeraltı kaynaklarından hepsi bihaberdi. Böylesine potansiyel yıllardır hep atıl bırakıldı, ekonomiye kazandırılmadı. Açılan kuyular kapatıldı, tespit edilen rezervler hep değersiz gösterildi. Bugün, yeraltı madenlerimizde ortaya koyduğumuz iradeyle üretim rekorları kıran ve birçok alanda ithalatçı bir ülke konumundan şimdi, ihracatçı ülke konumuna eriştik.
Değerli vekillerim, tüm bu anlattıklarım, esasında ülkemizde her alanda olduğu gibi enerji alanında da ezberleri bozan, engelleri bir bir aşan, kendi kendine yetebilen bir ülke olunabilmesi adına dev adımlar attığımızı kanıtlamaktadır. Elbette istediğimiz çıtayı henüz yakalayamamış olabiliriz ama artık, yaptıklarıyla özgüvenini yakalamış, milletimizin desteğiyle aradığı cesarete ulaşmış, teknolojik altyapısı, lojistik altyapısı ve en önemlisi yetişmiş insan kaynağıyla daha büyük hedefleri gerçekleştirmemiz artık an meselesidir.
Türkiye'nin bu alandaki büyük dönüşümü tabiri caizse yakaladığı Fatih ruhu, geri dönülmez kararlılığı, enerji alanındaki dışa bağımlılığını ortadan kaldıracak ve inşallah, velhasıl, bu manada beraatine kavuşacaktır.
Bu düşüncelerle Değerli Bakanım, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınızın bütçesinin hayırlı olmasını diliyor, bir konuda da sizlere özellikle teşekkür etmek istiyorum.
Geçtiğimiz yıl sizlerle yaptığımız görüşmede özellikle Karadeniz bölgesindeki yaylalarda yaşadığımız çok önemli bir soruna sayenizde neşter vurulmuş oldu. Yaylalarımızdaki elektrik aboneliğinin, muhtar üzerinden toplu abonelik şeklinde belirmesi ve bu şekilde, vatandaşlarımız ile muhtar arasında oluşan nizalı durumu ve vatandaşlarımızın genelde mağduriyetiyle sonuçlanan bu durumda aldığınız inisiyatifle beraber yaylalardaki elektrik sorunu çözüldü, toplu abonelik, bireysel aboneliğe dönüşerek tüm yaylacılarımız tarafından büyük bir memnuniyet oluşturduğunu ifade etmek istiyorum. Bu konuda sizlere özellikle teşekkür ediyoruz.
Ayrıca Trabzon ilimizde doğal gazı olmayan içerideki ilçelerimiz ve diğer ilçelerimizde yatırım programındaki sürecin hızlandırılması noktasında desteğinizi bekliyorum.
Sizlere ve çalışma arkadaşlarınıza, tüm bürokratlara ve burada bulunan kurum başkanlarına teşekkür ediyorum, bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum.