KOMİSYON KONUŞMASI

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, ben Amasra maden cinayetleriyle ilgili kurulan Komisyondan geliyorum. Burada ifade etmiştik: Ne yazık ki aynı güne konduğu için bir ayağımız orada, bir ayağımız burada kaldı. Üstelik bir de Genel Kurulda önemli bir kanun teklifi görüşülüyor, oraya da katılmamız gerekiyor.

Şimdi, siz hep müjdeler veriyorsunuz ama bir de gerçekler var. Gerçekler oldukça çarpıcı. Rant için doğayı talan eden bir politikanız var. Her bir avuç suya HES, her bir ovaya termik santral yapıyorsunuz. Doğal gazın Türkiye elektrik üretimindeki payı üçte 1'e düşürüldü ama bu, enerjide dışa bağımlılığı azaltmadı, doğal gaz yerine ithal kömür bağımlılığı geldi. Faturaları şişiren kayıp kaçağı önlemek için tesisatlar yenilenmedi. Enerji verimliliği sağlanmadı. İthal petroldeki bağımlılık ise kamçılandıkça kamçılandı. Köprü, havalimanı ve duble yol inşaatları petrol ihtiyaçlarını artırdıkça artırdı, ekolojiye zarar verdi. Yanlış politikalar sonucu oluşan dolardaki her artış enerji bedelini de katladı. Böyle sıralayabilirim. Özelleştirmeler hem madenciliğe çok büyük darbeler vuruyor hem de iş cinayetlerini büyütüyor. Bu konuda Amasra maden katliamında 42 madenciyi yitirdik; 42 insan, dile kolay. Soma'yı hepimiz hatırlıyoruz, Türkiye'nin en büyük maden katliamıydı, 301 madenciyi yitirmiştik. Oradan ders çıkarmamız gerekiyordu ve o dersler doğrultusunda artık bir daha böyle korkunç katliamlar yaşamamamız gerekiyordu ancak -sabah Garo Vekilimiz de söyledi- Türkiye'de işçi cinayetleri dur durak bilmiyor ama bu işçi cinayetleri karşısında sorumluluk yok. Ne bir bakan istifa ediyor ne TTK Genel Müdürü istifa ediyor ne Çalışma Bakanı istifa ediyor, cezasızlık politikası sebebiyle sorumlular cezalandırılmıyor. Dolayısıyla Türkiye'de neden önlem alınsın ki, neden iş cinayetleri dursun ki? Bakın, bilim insanları bize sunumlar yaptı -çok değerli sunumlardı- şöyle söylüyor bilim insanları: "İş cinayetleri yüzde 100 önlenebilirdir. 1920'lerde buna yüzde 98 diyorduk ama artık yüzde 100 önlenebilirdir." Şimdi, bu Amasra'daki maden katliamından Bakanlığınız sorumlu ve bundan sonra olabilecek maden katliamlarını da şimdiden öngörebiliriz çünkü Türkiye'de her gün en az 6-7 işçi iş cinayetlerinde yaşamını -meslek hastalıklarını saymıyorum- yitiriyor, öngörebiliriz. Amasra'da işçiler havalandırma yeterli yapılmadığı için yaşamını yitirdi, metan drenajı yapılmadığı için yaşamını yitirdi, kömür tozuyla gerekli mücadele yapılmadığı için yine yaşamını yitirdi. Bu üç başlığın her birine eğer önlem alınsaydı bugün 42 işçi burada yaşıyor olabilirdi. Sizin, burada, sunumunuzda sözünü ettiğiniz, dün bizim Genel Kurula gelen kanun teklifinde, yaşamını yitirenlerin yakınlarına bazı haklar tanıyor; elbette tanınsın, buna bir itirazımız yok ama şunu asla unutmayın: İşçi cinayetlerinde yaşamını yitirenlerin, maden katliamında yaşamını yitirenlerin yakınlarına verilen bu haklar sizi, buradaki sorumluluğunuzu örtbas edemez. Burada çok ciddi bir şekilde sorumluluğunuz var ve bu sorumluluğunuzu yerine getirmediğiniz gibi, TTK'de alınan düzeltme, teknolojiyi, altyapıyı güçlendirme yatırım kararlarını da hayata geçirmemişler ve bundan da sorumlusunuz ama 42 milyon liralık özel güvenlik ihalesi şaibeli bir kurum olan SADAT'ın ortaklarına, güvenlik şirketine verilebiliyor, bunun için para aktarılabiliyor...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreyi aşmış durumdasınız. Bir cümleyle...

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - ...ama ne yazık ki Amasra madenindeki altyapıyı güçlendirme konusunda yatırım yapılmıyor.