| Komisyon Adı | : | (10 / 6598, 6599, 6600, 6601, 6602, 6603, 6604, 6605) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Şeref Kalaycı'nın ve Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürlüğü, TTK Karadon Taşkömürü İşletme Müessesesi, TTK Kozlu Taşkömürü İşletme Müessesesi ve Maden ve Petrol İşleri (MAPEG) Genel Müdürlüğü temsilcileri tarafından Komisyonun 2/11/2022 tarihli 2'nci Toplantısında yapılan sunumlara ilişkin görüşme |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 16 .11.2022 |
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Teşekkür ederim.
Sunumunuzun bir kısmını dinleyemedim çünkü aynı anda Plan ve Bütçe Komisyonunda Enerji Bakanlığının bütçe görüşmeleri devam ettiği için orada söz sırası alıp konuşma yapmaya gayret ediyordum, Enerji Bakanına Amasra'da yaşanan bu facianın aslında kaza değil cinayet olduğunu ve sorumluların arasında kendisinin de en başta bulunduğunu hatırlatmak adına Plan ve Bütçe Komisyonundaydım. Aslında Plan ve Bütçe Komisyonunda Enerji Bakanlığı bütçesi görüşülürken bu denli önemli bir Araştırma Komisyonunun da aynı gün aynı saatte çalışmalarını yapmasını da doğru bulmuyoruz; daha geçen hafta da bunu ifade etmiştik ama ne yazık ki dikkate alınmadı; bunu da bir kere tekrar edeyim. O yüzden cevap verdiğiniz şeyleri tekrar soruyor olabilirim, aralarda beni bölüp konuşmama cevap verirseniz sevinirim.
Öncelikle izin meselesi... Geçen hafta ben bu konuyu dile getirmiştim. Siz de "On günlük motivasyon izni verdik." demişsiniz. Biliyorsunuz Amasra Taşkömürü İşletmelerinde yaşanan facianın ardından ocaktaki üretim durduruldu ve bu süreçte de şu anda madenciler izinli sayılıyor ama madenciler mevcut izinlerini kullanıyorlar ya da gelecekte hak edecek oldukları izinlerinden mahsup ediliyor bu izin ve bu işe bir son verilmesi gerektiğine... Çünkü zaten 42 arkadaşı hayatını kaybetmiş madencilerimizden bahsediyoruz, çalışma güvenliği konusunda endişe yaşayan madencilerimizden bahsediyoruz. İdari izinli sayılmaları bu kadar zor mu, mevzuatta bununla ilgili bir sıkıntı mı var, bunun aşılması mümkün değil mi? Yani sabıkalı bir Genel Müdür hâlâ Türkiye Taşkömürü İşletmelerinin başında olabiliyor ama madencilerimiz idari izinli olarak sayılamıyor mu; bu, bu kadar zor mu? Acaba Türkiye Taşkömürü İşletmeleri Genel Müdürlüğü bu talebi neden dikkate almıyor? Bununla ilgili bu Komisyonun da bence bir ön açması lazım, ön alması lazım.
Bugün Cumhuriyet gazetesinde dikkat çekici bir haber vardı, Kurumunuz bir ihaleye çıkmış, yer altı kömür yangınlarını söndürücü köpük konsantresi alımı yapılacakmış. Facianın yaşandığı gün Amasra Müessesesinin envanterinde ne kadar yangın söndürücü köpük bulunuyordu; bununla ilgili bir cevap rica edeceğim.
Yine geçen hafta sormuştum aslında, Amasra Müessesesi yıllık olarak Zonguldak tarafından denetleniyor değil mi yani Amasra'nın planları Zonguldak tarafından kontrol ediliyor diye biliyorum. Keşif sırasında bilirkişi tarafından sunulan bu raporlardan madendeki planlamanın biz Zonguldak tarafından yapıldığını anlıyoruz. Bu dediğim doğru mu, Zonguldak tarafından mı yapılıyor? Cevap verecek misiniz?
BAŞKAN TANER YILDIZ - Siz sorularınızı sorun lütfen.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Ona göre değerlendirme yapacağım ama.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Karşılıklı konuşma olmasın, siz sorularınızı sorun.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Peki, Zonguldak her yıl için planlama yapıyorsa ve madende hangi bölgede çalışma yapılacağını belirliyorsa ve bunu harita üzerinde gösteriyorsa ama yıl içinde acaba madenin fiilî durumunun önceden yapılan projeksiyona uygun olup olmadığını denetlemiş mi? Denetlememiş gibi gözüküyor. Mesela, eksi 350 kotta yapılan üretime ilişkin haritaya baktığımızda "Projeksiyon alanında olmayan kısa kısa galerilerin olduğu, baş yukarı sürülen bölümlerin olduğu görülmektedir." deniliyor. Bu galerilerin ya da yolların -yanlış bir tabir olmasın- hangi gerekçeyle açıldığı ve havalandırma başta olmak üzere madenin genel güvenliğine etkilerinin değerlendirildiğini gösteren herhangi bir veri yok. Acaba ATİM'de teknikten sorumlu genel müdür yardımcısı olmadığı ya da yetkileri alınıp sadece -kendisinin de ifade ettiği gibi- maaş aldığı için mi... Bu dikkate alındığında yani bu taban ve taban yollarının nereden sürüleceğinin ya da sürüldüğünün kim tarafından belirlendiğini bana söyleyebilir misiniz? Burada büyük bir belirsizlik var gibi duruyor. Yani Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından da denetimler yapılıyor ama bu denetimlerde sürekli evrak üzerinde bir denetim olarak kalmış. O yüzden, siz iç denetiminizin en sonuncusunu "2022'de 4 denetim yaptık, dokuzuncu ayda son denetimi yaptık." dediniz, bu bulguları paylaşır mısınız ve bu bütün denetim raporlarınızı "2021'de 6 denetim, 2022'de 4 denetim." dediniz, bütün raporları lütfen Araştırma Komisyonuyla paylaşır mısınız. Bir de "Son denetim eylül ayında." diyorsunuz ama bilirkişi ön raporunda Teftiş Kurulunun son denetimi 17 Haziran olarak yazılmış. Acaba bilirkişilere eylül ayında yapılan denetim raporu iletilmedi mi?
Yine, iş güvenliğiyle ilgili siz iç denetimler yapıyorsunuz, bu oksijen maskeleri meselesi... Yani içeri giren tahlisiye ekipleri aşağıdaki madencilerin kullandığı oksijen maskelerinin yirmi dakikada hatta yirmi dakikayı bulmadan bile bittiğini hatta bazılarının patlak çıktığını söylüyorlar. Aşağıya inen bu madenciler en az 3 tane yani kırk beş dakika, bir eforla birlikte otuz dakikaya kadar kullanılması gereken bu maskelerin süresinin yeterince işlemediğini yani süresi boyunca işlemediğini, çalışmadığını söylüyorlar. Yine madenci ifadelerinden bu maskelerin nasıl takıldığıyla ilgili sorun yaşandığı, bunun kullanılmasıyla ilgili eğitimlerin sadece bir videoyla izletildiğine ilişkin kâğıt üstünde bir eğitim verildiğiyle ilgili söylemler var. Bununla ilgili ne söyleyeceksiniz yani denetimler evrak üzerinde mi yapılıyordu gerçekten?
Bunun dışında, hazır Kurumunuz buradayken tekrar ama tekrar söyleyeyim, Kurumunuzun başındaki sabıkalı Genel Müdürle ilgili Bakanlık acilen işlem yapmalıdır. Yine, soruşturmada şüpheli olabilecek ya da sorumlu sayılabilecek TTK Genel Müdürlüğündeki çalışanlar, idari olarak bu konuyla ilgili sorumlu ya da şüpheli sayılabilecek kim varsa görevden el çektirilmeli ya da görevden alınmalıdır. 42 kişinin ölümüyle sonuçlanan -bakın, bu kaza değil- cinayetin sonucunda herhangi bir yetkili soruşturmanın selametini etkileyeceği gerekçesiyle açığa alınmadı. Yani bunu kabul edemeyiz. Ve hâlâ bu ocak Türkiye Taşkömürü İşletmelerinin denetiminde. Eksi 100 kotuna inildi, baraj yapıldı, bunlar...
BAŞKAN TANER YILDIZ - Aysu Hanım, başka sorunuz var mı?
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Bitiriyorum değerlendirmemi.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Yok, soru sormadınız da ondan dolayı, son üç dört dakika sorusuz geçiyor.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Eksi 200 kotuna inildi "Evet, şu anda yangın devam ediyor." deniliyor, eksi 350 kotuna inilemiyor ama tüm bu alt
kotlara inilirken, bu soruşturma devam ederken ve ocağın işletmesi hâlâ Türkiye Taşkömürü Genel Müdürlüğündeyken soruşturmanın asıl selameti gereği ocakta aşağı inilirken kamera sisteminin, kayıt sisteminin kullanılması lazım. Biz, bunun kullanılmadığını da biliyoruz. Ben burada konuyu farklı yerlere çekip farklı şeyler oluyor demiyorum ama eksi 100 kotuna da inilse, eksi 200'e de eksi 300'e de, nereye inilebiliyorsa ocağın yönetimi Türkiye Taşkömürü Kurumundayken...
BAŞKAN TANER YILDIZ - Aysu Hanım, yaptığınız yayına saygı duyuyoruz ama konuyla ilgili soru sorarsanız...
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Aşağı inilirken kamera sisteminin kullanılması gerekiyor. O yüzden ne yazık ki aslında Bakanlık tarafından kurumunuza yapılan bu liyakatsiz atamalar ve aslında TTK Genel Müdürünün de Amasra Müessesesinde yaptığı liyakatsiz atamalar olayın, facianın yaşanmasında en önemli sebeplerden biridir.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Teşekkür ediyoruz, sağ olun.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Son soru: Bu patlama neden oldu Sayın müdür yardımcıları ya? Bana bunu tek bir cümleyle söylebilir misiniz, bu patlama neden oldu? Bu patlama neden oldu?
BAŞKAN TANER YILDIZ - Peki, teşekkür ediyoruz.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Ben bunun cevabını... Bunu saatlerdir konuşuyoruz, geçen hafta da konuştunuz, burada bilgi verdiniz. Bu patlama neden oldu?
BAŞKAN TANER YILDIZ - Aysu Hanım, şöyle bir şey söyleyeceğim: Bu yaptığınız, yayının süresini doldurmak için olabilir, ben onu saygıyla karşılıyorum ama bu Komisyona lütfen haksızlık yapmayalım.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Yayınla alakası yok, yayınla alakası yok!
Sayın Başkan, bölmeyin, rica ediyorum.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Bakın, bu yaptığınız yayını belki otuz dakikalık yapıyorsunuz, belki kırk beş dakikalık ama lütfen Komisyona biraz...
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Patlama neden oldu, onu soruyorum. TTK'nin...
BAŞKAN TANER YILDIZ - Aysu Hanım, lütfen Komisyona biraz saygılı olalım, lütfen.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Ben çok saygılıyım, siz de Bartın'a saygılı olun.
Şurada beş dakika konuşmadım ya, ona bile tahammül edemiyorsunuz Sayın Başkan.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Aysu Hanım, şu anda on yedi dakika konuştunuz. Yaptığınız yayından bakın, süresi orada yazıyor.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Niye tahammül edemiyorsunuz ya?
BAŞKAN TANER YILDIZ - Yaptığınız yayında yazıyor.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - On dakika, on dakika.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Eksik almışsınız, ben burada tutuyorum.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Yanlış tutuyorsunuz demek ki Sayın Başkan. On dakika, ayrıca istediğim kadar konuşurum, böyle bir yönetimi kabul etmiyorum.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Teşekkür ederim. Yayına saygı duyuyoruz, yalnızca Komisyonu yok saymayın.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Sayın Başkan, yayın için konuşmuyorum, ben Bartınlılar için, Amasra için, maden şehitlerinin hakkını savunmak için konuşuyorum.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Konuşabilirsiniz de o normal bir şey, yayın için konuşabilirsiniz, bu normal bir şey.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Ben sizin bu tutumunuzu kabul etmiyorum zaten, sizin bu müdahalelerinizi de...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, bölmeseniz bitmişti.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Yok, yok bitmiyor, Aysu Hanım bitirmiyor, bu denenmiş bir şey, bitirmiyor.
Komisyona lütfen saygılı olalım.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Maden şehitlerine karşı, maden şehitlerinin yakınlarına karşı benim sorumluluğum var. Ben bu sorumluluğumu elimden geldiğince yerine getirmeye çalışıyorum. Bence en önemlisi bizi en çok konuşturan siz olmalısınız ki bu Komisyonun gerçekten bazı şeylerin üzerini örtbas etmesi için değil, açığa çıkması için.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Zaten konuşuyorsunuz işte ne güzel. Aysu Hanım, konuşuyorsunuz, siz soru sormadığınız için söylüyorum ben.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Biz konuşurken sürekli müdahale ediyorsunuz ve aslında konudan bağımsız olarak sizinle olan kişisel tartışmalarımız basına yansıyor.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Siz Komisyona hitap edin. Bakın, yaptığınız yayına hitap ettiğinizde Komisyon alamıyor, ondan dolayı diyorum.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Doğru değil.