| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a)Kültür ve Turizm Bakanlığı b)Radyo ve Televizyon Üst Kurulu c)Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü ç)Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü d)Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı e)Vakıflar Genel Müdürlüğü f)Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı g)Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ğ)Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Kurumu h)Atatürk Araştırma Merkezi ı)Atatürk Kültür Merkezi i)Türk Dil Kurumu j)Türk Tarih Kurumu k)Kapadokya Alan Başkanlığı l)Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 17 .11.2022 |
TUMA ÇELİK (Mardin) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan, değerli bürokratlar; Türkiye kadim halklara ev sahipliği yapmış bir coğrafya üzerinde kurulu. Birçok medeniyet bu topraklarda yaşamış ve derin izler bırakmıştır. Hemen her karışında başka bir kültürün izlerine rastlıyoruz Sayın Bakan, bir dönem, Bakanlığınız -biraz önce gösterdiniz ya, bunları bilmiyor değiliz- tahrip olmuş, yıkılmaya yüz tutmuş kilise, sinagog ve manastırın restore edilmesi için çaba içerisine girmişti. Diyarbakır Surp, Giragos, Aktamar, Büyük Edirne Sinagogu bunlardan birkaçıydı. Restorasyon süreçleri dahi oldukça büyük bir başarıydı bizim için. Eksik kalan yanları olmuştur ama sonuçta oldukça önemli yapıları ayağa kaldırdınız; bu anlamda biz teşekkür ediyoruz, teşekkür etmesini de biliriz. Bunların sonuçlarını da beraberinde hep gördük. Her yıl kentlerimize yerli, yabancı binlerce, on binlerce, yüz binlerce turist gelmeye başladı ve belli bir ekonomik katkı da oluştu ama merak ediyorum Sayın Bakan -siz kendiniz Midyat'a geldiniz, gördünüz orada- her yıl milyonlarca insanın gelip bu eserleri ziyaret ettiği Midyat'ta bulunan altyapı, kültür ve turizm çalışmaları, oradaki hizmetler ne kadar yeterli? Siz karar verin, ben onu fazla dile getirmeyeceğim.
Burada bahsettiğiniz bu broşürde iki tane Süryani kilisesi var ama Kültür Mirası Koruma Derneğinin yayınladığı bir rapor var. Orada yıkılmaya maruz kalan, her an yok olacak onlarca manastır var, bu sadece Mardin'de, Sadece Mardin'de. Biliyorum, farkındayız, ekonomik kriz var, pandemi süreci yaşadık kriz derinleşiyor, seçim yaklaşıyor ancak siz de çok iyi biliyorsunuz ki kültürel miras yapıları, kiliseler, sinagoglar, manastırlar söz konusu olduğunda tarih aleyhe işliyor. Yapıların durumları giderek kötüleşiyor. Özellikle defineciler, talancılar büyük tehdit oluşturuyor bu yapılara. Bu nedenle yeni bir girişime ihtiyaç var, biraz çaba göstermek gerekiyor gerçekten. Sivil toplum kuruluşlarının ve uzmanlarının da katılacağı bir süreç başlatılarak uluslararası fonların da desteğiyle acil koruma gereken yapıların tespit edilerek bir koruma süreci başlatılmalıdır. Bu hem çok önemli bir demokratikleşme hamlesi olur hem de kültürel miras değerlerine karşı göstereceğimiz en önemli adım olabilir.
Nusaybin'de birkaç tane kilise var, belki isimleri pek fazla bir anlam ifade etmiyor; işte, Meryem Ana Kilisesi, Mor Yoreth Manastırı, Mor Şomrin Manastırı, Mor Yuhannan Kilisesi, Mor Abdişo Kilisesi, Mor Augin Manastırı; bütün bunlara bir göz atın, bakın, durumları nedir? Defineciler bunların her tarafını yıkmışlar. Taşlarını çaldılar ya, taşlarını çaldılar, taşlarını. Bir kısmı -Garo arkadaşımız da gösterdi- ahır olarak kullanılıyor. Bunların dışında özellikle Hakkâri'de -bilmiyorum, ne kadar haberiniz var- 1924'te sürgün edilen Nasturilerin onlarca kilisesi var hatta yüzlerce ve durumları gerçekten içler acısı. Bir bakın, onların ne envanteri var ne de herhangi bir bakımı yapılıyor. Kimisi ahır olarak kullanılıyor, kimisi depo olarak kullanılıyor, kimisinin de taşları çalınıyor.
Bir diğer mesele, gerçekten sormak istiyorum. Normalde vakıflarımız, Vakıflar Genel Müdürlüğüne bağlı ama nedendir bilmeyiz hep İçişleri Bakanlığı olaya dâhil oluyor hep İçişleri Bakanlığı nezdinde çalışmalar yapılıyor, oysa vakıflarımız, Vakıflar Genel Müdürlüğüne bağlı. Dolayısıyla seçimlerimizin de o çerçevede yapılması gerekiyor. Biliyorsunuz bir tane yönetmelik çıktı bu son günlerde. Bu yönetmelik, sözde, geçmişte ortaya çıkan sorunları giderecekti ama maalesef bizlere çok daha büyük sorunlar getirdi. Hem Vakıflar Genel Müdürlüğü hem de diğer kurumlar işin içerisine tam olarak girmeye başladılar ve bizi tam bir kendi kontrollerine alma çabası içerisine giriyorlar. Belki kısa sürede sizin istediğiniz, sizin talep ettiğiniz yönetimler iş başına gelip istediğiniz politikaları yürüteceksiniz orada ama uzun vade de maalesef bu hem bize -yani azınlık vakıflarına- hem de Türkiye Cumhuriyeti'ne zarar verecek bir düzeydedir.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz geçmiştir, dalmışım ben, son cümlenizi alayım.
TUMA ÇELİK (Mardin) - Bitiriyorum, bitiriyorum Başkanım.
Unutmayın, aslında orada Lozan Antlaşması üzerinden aslında bir Anayasa ihlali var. Lozan Antlaşması'na göre, azınlık vakıflarına hiçbir şekilde kimsenin müdahale etmemesi gerekiyor ama ortaya çıkan bu yeni yönetmelikle tam bir müdahale söz konusu, bunları lütfen dikkate alın.
Teşekkür ediyorum.