BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Bakanım, öncelikle, bütçenin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyor, başarılar diliyorum.

Dünyada ve bölgemizde yaşanan bütün olumsuz gelişmelere rağmen gerek pandemi gerek Suriye ve Rusya-Ukrayna savaşına rağmen turizm alanında yaptığınız başarılı çalışmalarından dolayı Bakanlık personelini ve şahsınızı kutluyorum.

Muhalefetin "Türkiye'ye turist gelmez, Türkiye'de adalet yok, özgürlük yok." algı operasyonlarına rağmen Türkiye, hedeflerini her yıl artırarak devam etmektedir. İnşallah, önümüzdeki yıl itibarıyla daha da yüksek bir sayıda turistin ülkemize gelmesini beklemekteyiz. Elbette, eksikliklerimiz vardır yalnız "Bir ayrım yapılıyor, eşitlik yok, adalet yok." veya "Toplumun belli kesimlerine farklı muamele yapılıyor." gibi konuşmalar yapılmasını burada hayretle karşılıyorum ben.

İngiltere'de İngiliz vatandaşı olabilenlerin, Almanya'da Alman vatandaşı olabilenlerin, Amerika'da Amerikan vatandaşı olabilenlerin Türkiye'de Türk vatandaşlığına karşı böyle hasmane tutum sergilemelerini şiddetle kınıyorum. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan her bir vatandaşımız Türk vatandaşıdır, ne bir metrekare toprağımızdan ne de bir tane insanımızdan vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz.

Restorasyonu yapılmayan cami de vardır, han da vardır, hamam da vardır, saray da, kervansaray da vardır, elbette kilise de vardır ama bunu bir ayrımcılık olarak belirtmenin ya da devletin belli kesimlere ayrımcılık yaptığını söylemenin çok doğru olmadığını düşünüyorum. Hepimizin kimliğinde "Türkiye Cumhuriyeti" yazıyor, aynı kimliği taşıyoruz, hiçbirimizin kimliğinde farklı bir ifade yazmıyor.

Bunları belirttikten sonra ben seçim bölgem olan Mersin'le alakalı, turizm yatırımlarıyla alakalı 2023 yılı ve 2024 yılı hedeflerinden mutlaka pozitif bir ayrımcılık bekliyorum Sayın Bakanım. Yani turizm bölgelerimiz planlandı, her şey hazır ama birçok olumsuzluk üst üste geldi; belki ihaleler yapıldı, iptal oldu, başka olumsuzluklar oldu, pandemi oldu, krizler oldu. Başta, Kazanlı turizm bölgesi olmak üzere, Mersin'deki 8 tane turizm bölgesinin en az 2 tanesinin 2023 yılı hedefleri arasına alınmasını bekliyorum. Adana ve Mersin, 2'şer milyon nüfusu olan yaklaşık 4 milyonluk 2 kent ve bu 2 kentin ortak kullanılabileceği Karboğazı turizm alanı planlandı, orada belli planlamalar ve altyapı yatırımları da yapıldı ama daha sonradan maalesef ki proje akamete uğradı; şu anda hiçbir çalışma yapılamıyor ve 4 milyon insanın yaşadığı bir kentte kayak yapılabilecek bir alan yok, Adana ve Mersin'in kayak yapabileceği bir alan yok. Karboğazı turizm merkezinin mutlaka 2023 yılı hedefleri içerisine alınmasını ve buraya yatırıma başlanmasını bekliyoruz.

Yine, Mersin Tarsus'ta şehir merkezinde yer alan ve ciddi ihtiyaç olan -özellikle cuma günleri esnafın yoğun bir şekilde cuma namazı kıldığı- bölgede "Melik Tahir" olarak bilinen Küçük Minare Camisi'nin de restorasyonun hızlı bir şekilde tamamlanmasını bekliyoruz. 1945 yılında restorasyonunu yaptığınız -teşekkür ediyoruz, açılışını da yaptınız- Tarsus Müzesi'nde yer alan mozaiklerin bir kısmı Hatay'a gönderilmiş, şu anda Hatay'da sergileniyor, bu mozaiklerin Tarsus Müzesine getirilmesini; yine, İstanbul Arkeoloji Müzesinde yer alan Marsyas Heykeli'nin de asıl yeri olan Tarsus'a getirilmesini, Adana'daki Aşil Lahti'nin aynı şekilde, yine, Tarsus'taki müzeye getirilmesini talep ediyorum. Dünyanın en eski tapınaklarından olan Gözlükule Höyüğü'nün etrafının kamulaştırmasının yapılmasını... Buradaki kazı faaliyetleri yıllardır devam ediyor ama çok önemli bir eser. Yani Gözlükule'yle ilgili çalışmaya hız verilmesini bekliyorum ben.

Çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Bütçenizin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.

Bir de Tarsus'tan Anamur'a kadar neredeyse adım başı bir sit alanı var Sayın Bakanım. Özellikle Erdemli, Silifke, Anamur arasında, o kayalıkların üzerinde belki bir parça yıkık var, belki bir tane kaya mezar var ama yüzlerce, binlerce dönümlük alan sit alanı olarak... Bu kadar geniş bir alanı koruyabilme şansımız yok. Bu bölgede de yine, belki Kapadokya'da olduğu gibi, bunlarla ilgili, burada belirli tesislerin yapılmasına izin verilerek... Tek katlı yapılabilir, taştan yapılabilir, bölgenin özelliğine göre uygun bir şeyler yapılabilir. Yoksa burayı korumamız mümkün değil. Bu tesis sahiplerine de oradaki eserler proje dâhilinde zimmetlenerek o bölgede bir cazibe merkezi oluşturulabilir. Çok büyük bir alan var ve denize sıfır. Kayalıkların üzeri ne ekilebiliyor, ne dikilebiliyor, ne orman özelliği var, kullanılamıyor, tamamı sit alanı; Anamur Ören'e kadar bunları görmeniz mümkün. Bu konuda da mutlaka bir çalışma yapılmasını talep ediyor, saygılar sunuyorum.