KOMİSYON KONUŞMASI

İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Saygıdeğer Bakan ve Bakan Yardımcıları, Bakanlığımızın kıymetli bürokratları; Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesi üzerine görüşlerimi açıklamak için söz almış bulunuyorum. Hazırunu ve Komisyonu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Kültür ve Turizm Bakanlığımız kültür, sanat faaliyetlerini güçlendirmek, şehirlerimizi bu sürecin bir parçası yapmak için kültür yolları çalışmaları yürütmektedir; çok hayırlı bir iş. Bu kapsamda bir Başkent Kültür Yolu Projesi mevcuttur, pek çok kıymetli etkinliğin yer aldığı projenin maalesef çok ciddi eksikliği de mevcuttur. Bunlardan en önemlisi ise Ankara'nın sembol mimari yapılarından olan ve elbette Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ebedi istirahatgâhı olan Anıtkabir'in bu proje kapsamında yer almamasıdır. Anıtkabir, Başkent Kültür Yolu kapsamındaki cumhuriyet yapıları gezisinin en önemli ayaklarından biri olabilirdi, hatta Başkent Kültür Yolu'nun prestij programlarından biri tamamen Anıtkabir üzerine şekillenebilirdi. Konuyu 6 Haziranda verdiğim bir soru önergesiyle Bakanlığınıza sundum ancak hâlâ cevap alamadım. Herhâlde Atatürk ve Anıtkabir, bu programı yapanların kültüründe, düşüncelerinde ve gönüllerinde yer almamaktadır. Varsın öyle olsun. Her millî bayramda, her 10 Kasımda Anıtkabir'de gördüğümüz mahşerî kalabalık, Ankaralıların Büyük Atatürk'e ve Anıtkabir'e nasıl sahip çıktıklarını göstermektedir. Bu hususta Sayın Bakanımızın söyleyeceklerini dinlemek isterim doğrusu.

Değerli milletvekilleri, bugün Ankara Ulus'ta bulunan ve geçmişte Namazgâh Tepesi olarak bilinen alanda ve çevresinde pek çok yapı bulunmaktadır. Bu tepelik alanda cumhuriyetin kurulmasının öncesinde toplu namazların kılındığı, özellikle cuma ve bayram namazlarının eda edildiği bir alan mevcuttur. İşte bu alan Millî Mücadele yıllarında Numune Hastanesine getirilen ve şehit olan kahraman evlatlarımızın bir kısmının defnedildiği bir şehitliği de barındırmaktadır. Ancak maalesef bugün bu alanın bir kısmı Etnografya Müzesi ile tarihî Türk Ocağı binasının bahçesinde kalmakta, bir kısmı ise beton altında bulunmaktadır. Nisan ayında bu alanla alakalı bir çalışma yapılıp yapılmayacağını ve anıt yapılması taleplerini de içeren bir soru önergesini Bakanlığa vermiştim ancak yine cevap alamamıştım. Sayın Bakandan sormak istiyorum: Namazgâh Tepesi'ndeki şehitliklerin tespiti ve buraya en azından bir anıt yapılması için bir çalışma yapılacak mıdır? Bu vatanı bizlere emanet etmiş aziz şehitlerimiz için bu ayıp ve ihmalin bir an önce ortadan kaldırılması şarttır. Sayın Bakandan buraya özel bir itina gösterilmesini rica ediyorum.

Saygıdeğer milletvekilleri, yine aynı çevrede bulunan ve günümüzde Resim ve Heykel Müzesi olarak kullanılan bina bilindiği üzere, Büyük Atatürk'ün inşa ettirdiği tarihî Türk Ocağı binasıdır. Bu bina 1931 yılında, dönemin siyasi ve sosyal şartları sebebiyle kendisini fesheden Türk Ocaklarının elinden çıkmıştır. Defalarca el değiştiren bina, bir türlü asıl sahibine iade edilememiştir. Bugün esamesi bile okunmayan bazı azınlık vakıflarına malları iade edilirken tarihî Türk Ocağı binasının asıl sahibine verilmemesi bir eksikliktir. Günümüzde, binada bir Türk Ocağı ibaresi bulunmakta, bozkurt sembolü salonunda bütün ihtişamıyla yer almaktadır. Öyleyse, bu tarihî hak da iade edilmeli, en azından sembolik olarak da olsa tapusu, tescili gerçekleştirilmelidir. Ben, elli yılı Ankara'da geçmiş bir Türk milliyetçisi olarak bu hak tesliminin gerekli istişareler yapılarak gerçekleşmesini Sayın Bakanımdan özellikle talep ediyorum.

Bu düşüncelerle Komisyonu ve hazırunu saygıyla selamlıyorum.