KOMİSYON KONUŞMASI

AYDIN ADNAN SEZGİN (Aydın) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Evet, çok gerilimli bir toplantı yaşadık maalesef.

PKK, mutlaka tarihin gördüğü en vahşi terör örgütlerinden biridir, buna hiçbir şüphe yoktur; onun için de her türlü meşru siyasi yapının PKK'yla herhangi bir siyasi proje tasarlaması suç teşkil etmelidir, öyle görülmelidir ve ne PKK ne FETÖ, bizi ülkemizin gerçek gündeminden uzaklaştırmamalıdır.

Başka bir husus, Sayın Başkan, aslında ben söz almayı düşünmüyordum ama AK PARTİ'li bazı arkadaşlarımız -bunu izlediğim Plan ve Bütçe Komisyon toplantılarında da yapıyorlar- muhalefete, dış politika veya başka konularda ne söylemesi gerektiğini çok didaktik, çok belirgin bir şekilde dikte etmeye kalkışıyorlar, bu durum beni hakikaten üzüyor yani bu Meclisin selimiyetine, bu Meclisin asaletine, bu Meclisin düzeyine yakıştırmıyorum; bunu özellikle ifade etmek istedim.

Antalya Diplomasi Forumu'na gelince, evet, bugüne kadarki tecrübeler olumludur, güzel bir girişimdir, ses getirmiştir. Sorun çözme zemini değildir bu zeminler, ama belirli girişimlerde bulunulmuş, belirli siyasi hamleler yapılmıştır, sonuca gitmese dahi ama esas itibarıyla zaten bu tür forumlar, sorun çözme, mesele halletme yerleri, yeri, zeminleri değildir. Bu haliyle şimdi, yeni verilmeye çalışılan kurumsal yapı tasarısı çerçevesinde çok daha esnek, böyle, çok daha bağımsız, Türkiye'nin bütününü temsil ettiği izlenimi veren Forum girişiminin, bu tasarıyla âdeta Sayın Cumhurbaşkanının vakfına dönüşmekte olduğu algısı ortaya çıkmaktadır. Mesela, keşke, biraz cömertlik yapılsaydı da... Uluslararası âleme hitap ediyor, dış âleme hitap ediyor değil mi burası? Başka birtakım kurumlar için yaptığımız gibi bazı üyeler Meclisten seçilseydi. Sayın Başkan, siz, fevkalade önemli çaba sarf ediyorsunuz "Parlamenter diplomasi" diye. Bu, şunu ima ediyor aynı zamanda: Evet, Parlamentonun Türkiye'nin dış ilişkilerinde önemli bir konumu olmalıdır. Biraz önce Sayın Bakan Yardımcısı bir büyükelçiler konferansının önemli unsurlarını sıralarken -işte, dijital, diplomasi vesaire- en önemlisinin bu inisiyatif olduğunu belirtti. Madem bu kadar önemsenen bir inisiyatif o zaman buna daha bir kurumsallaşması itibarıyla millî bir boyut kazandırmak gerekmez miydi? Bunu zihniyet açısından büyük bir falso olarak görüyorum ve iktidar, maalesef, Türk dış politikasına bakış, tasarlama ve uygulama safhalarına bu şekilde yaklaşıyor.

Biraz önce bir arkadaşımız da söyledi, Dışişleri Bakanlığının bu mütevelli heyetin, kurulun belirlenmesinde hiçbir yetkisi yok. Arkadaşlar, sizin girişiminiz bu, hiçbir yetkiniz yok. Yani illa bizim ülkemizde rejim tamamen tek adam rejimidir diye bunu kanıtlamak mı istiyoruz? Bu, bunun kanıtı yani mevcut teklif bunun kanıtı maalesef. Ve üzülerek söylüyorum, iyi olabilecek, hepimizin destekleyebileceği hatta iftihar edeceği bir proje şu anda benim gözüm Putin'in Valday Tartışma Kulübü düzeyine düşmüştür.

Teşekkür ederim.