| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a) İçişleri Bakanlığı b)Emniyet Genel Müdürlüğü c)Jandarma Genel Komutanlığı ç)Sahil Güvenlik Komutanlığı d)Göç İdaresi Başkanlığı e)Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 18 .11.2022 |
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Çok teşekkür ediyorum.
Sayın Başkanım, çok kıymetli milletvekillerimiz, çok Saygıdeğer Bakanım, Değerli Bakan Yardımcılarım, Jandarma Genel Komutanımız, Emniyet Genel Müdürümüz, çok kıymetli bürokratlarımız, basınımızın çok değerli mensupları; ben de hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Bütçemizin hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Sayın Bakanım, büyüyen ve güçlü Türkiye'nin 2023, 2053 ve 2071 vizyonuna uygun faaliyetlerinizi, çalışmalarınızı, sunumunuzda ifade ettiniz; özellikle Türkiye Yüzyılı vizyonuna uygun bir perspektif çizdiniz. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliği ve sizlerin kararlı ve dik duruşunuz hem yurt içinde hem de yurt dışında düşmana korku, dosta güven veriyor. Bundan dolayı ben ekibinize ve sizlere konuşmamın başında şükranlarımı arz ediyorum.
Yine, konuşmamın başında, Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik teşkilatlarındaki kahraman güvenlik güçlerimizden, mülki idare amirlerimizden görevi başında şehit olanlara Allah'tan rahmet, gazilerimize de şifa ve uzun ömürler diliyorum. Ayrıca, yine, vatanımızın her yerinde, sınırlarımızın içinde ve dışında tüm terör örgütlerine karşı ülkemizi her anlamda koruyan, kollayan kahraman güvenlik güçlerimize de üstün muvaffakiyetler diliyorum.
Değerli arkadaşlar, bizler ülke olarak çok zor ve kadim bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu medeniyetler kavşağında yaşıyor olmamızın tarihî ve kültürel sorumluluklarını taşıyoruz ve bunun gereğini de yapıyoruz. Bizler bu aziz topraklarda var olmanın bedellerini binlerce yıldan beri ödüyoruz. 1071'de Alparslan Anadolu'ya girerken o kır atının üzerinde kefeni andıran beyaz elbisesiyle girmişti. O gün "Ya istiklal ya ölüm"den başka bir düşünceye sahip değildi. Yüzlerce yıl sonra yine, Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethederken, Ulubatlı Hasan şehadet mertebesine ulaşırken aynı duygu ve düşünceleri paylaşıyordu. Daha dün Çanakkale'de Seyit Onbaşı 250 kiloluk son top mermisini omuzlarken, 250 bin şehidimizle bizler bu coğrafyada yaşamanın ağır bedellerini hep birlikte bir kere daha ödemiştik. Sakarya'da, Dumlupınar'da ve tüm muharebelerde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğindeki Kurtuluş Savaşı'nda yine yüz binlerce şehit ve gazi vererek bizler bu coğrafyada yaşamanın ağır bedellerini bir kere daha ödemiş olduk. Son olarak, 15 Temmuzda, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğindeki Türkiye'de hain FETÖ darbe girişimine karşı 250 şehidimiz ve binlerce gazimizle, bizler, 85 milyon milletimizle bu topraklarda yaşamış olmanın bedelini bir kere daha bütün dünyaya karşı ödemiş olduk.
Değerli arkadaşlar, bizim üç tarafımız denizlerle, dört tarafımız düşmanlarla çevrili. Tüm düşmanlarımızın gözü de bu cennet topraklarımızda. Öyle gözüküyor ki düşmanlarımıza karşı kıyamete kadar da bizler bu bedelleri ödemeye devam edeceğiz. O yüzden, çok güçlü, iri, diri ve bir, beraber olmak zorundayız. Şu an şunu herkes çok iyi bilmeli ki bizler bu bölgede, ülkemizde, Alevi'siyle, Sünni'siyle, Kürt'üyle, Türk'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, velhasıl bütün dinî ve etnik yapılarımızla bu ay yıldızlı Türk Bayrağı'mızın gölgesinde, inşallah, kıyamete kadar hep birlikte, bir ve beraber olarak yaşayacağız.
Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri; Türkiye'yi yirmi yılda asırlık demokrasi ve kalkınma reformlarıyla biz buluşturduk. Vesayetle kavgamızı da darbe teşebbüslerine direnişimizi de yedi düvele karşı verdiğimiz mücadeleyi de hep aynı gayeyle yaptık. Siyasi istikrarsızlığı yeni yönetim sistemimizle aştık. Güvenlik kaygılarını, terörle mücadeleyi sınırlarımızın ötesine geçerek çözdük. Yakın çevremiz terör, radikalleşme, yasa dışı göç, insani krizler ve çevre sorunları gibi ciddi sınamalarla çevrilidir. Türkiye, etrafındaki ateş çemberlerinin içinde bölgesel barış ve istikrarı tesis için çaba göstermektedir. Bu çabalarımız "Yurtta barış, dünyada barış." ilkesini bir kere daha dünyaya hâkim kılma gayretidir. Ukrayna-Rusya savaşı, tahıl koridoru ve bölgede ve dünyada aldığımız rol, bunu en yakın bir zamanda bize göstermiştir.
Değerli arkadaşlar, bugün İçişleri Bakanlığımızın yönetimindeki hiçbir adım gelişigüzel atılmamaktadır. İçişleri Bakanlığımızın 15 Temmuz sonrasındaki en büyük adımlarından biri de birimler arasındaki entegrasyon ve koordinasyonun tesis edilmiş olmasıdır. Terörle mücadelede özellikle doğu ve güneydoğuda günlük hayatın normal seyrine dönmesi önemli bir göstergedir. Birilerinin çizmeye çalıştığı karanlık tablonun doğru olmadığını Sayın Bakanımız ve ekibinin yaptığı çalışmalardan da görmek elbette mümkündür. Bunu turizm rakamlarına bakarak da oradaki vatandaşlarımız ile mülki idarenin başındakilerin münasebetine bakarak da anlayabiliriz. Bizler birliğini tarihin her noktasında defalarca ispat etmiş bir milletin evlatlarıyız. Birbirimize omuz vermiş, zor zamanlardan geçmiş ve geleceğe hep gönlümüzün bütün güzelliğiyle bakmış necip bir milletin evlatlarıyız. Medeniyetimiz de bize bu coğrafyada başka bir zenginliğin adıdır. Ülkemizi eser ve hizmet siyasetiyle yirmi yılda bugünkü seviyesine nasıl biz getirmişsek, inşallah 2023 hedeflerine ulaştırmayı da gençlerimize 2053 vizyonunu emanet etmeyi de inşallah Rabb'im bu ekibe nasip edecektir.
Sayın Bakanım, bunun için Cumhur İttifakı olarak bizler Mecliste, sizler de Hükûmette, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gece gündüz demeden çalışıyoruz. Lafa gelince milliyetçiliği kimseye bırakmayanların, hatta kurdukları ittifaka "Millet" adını verenlerin aslında millete nasıl baktıklarını bizler çok yakinen biliyoruz. PKK terör örgütünü nasıl sınırlarımız içerisinde bitirme noktasına getirdiysek, nasıl sınırlarımız dışında peşlerini bırakmıyorsak, örgütün siyasi uzantılarını ve onlarla aynı çuvala girenleri de milletimize inşallah bundan sonra da ifşa etmeye devam edeceğiz.
Değerli arkadaşlar, bizler demokrasi ve kalkınma adımlarımıza çelme takılmaya çalışıldığında, çözümü sadece milletin sinesinde ve millî iradenin gücünde aradık. Aşkla çalışarak, millî iradeyi güçlendirerek, vesayeti adım adım gerileterek başardık. Demokrasiyi kökleştirerek darbelere zemin hazırlayan şartları birer birer biz ortadan kaldırdık. Güvenliği sağlayarak, insanımızın bugününü huzurla yaşamasını, geleceğe umutla bakmasını temin ettik. Ömründe tuğla üstüne tuğla koyamamış, bir gönül bile tamir edememiş, herhangi bir esere ve hizmete imza atamamış olanların attığı sözlere de haksız eleştiri ve iftiralarına da kanmayacağımızı, milletimizin de kanmayacağını, inanmayacağını buradan bir kere daha ifade etmek istiyorum. Bizim sözümüz işiten kulaklara, gören gözlere, hakkı konuşan dillere ve kapısı açık kalpleredir.
Sayın Bakanım, Türkiye Yüzyılı vizyonunun öncelikli hedeflerinden birinin de ülkede huzurun kökleştirilmesi olduğunu bir kez daha huzurlarınızda ifade etmek istiyorum. Bunun için de insan hak ve özgürlükleri ile can ve mal güvenliğinin her türlü fiilî ve potansiyel tehdide karşı güvence altına alınmasına verdiğimiz öneme dikkat çekmek isterim. Ülkemizin tamamını kalkındırarak ve zenginleştirerek, aynı zamanda büyüterek Türkiye'nin dünyanın en gelişmiş ilk 10 ülkesi arasındaki yerini alması için mücadele ediyoruz, 2023'te de ve sonrasında da bu mücadelemiz hep birlikte devam edecek. Biz ülkemizi bugünlere, her karış toprağına dokunan, her ferdine ulaşan eser ve hizmetlerimizle getirdik. Türkiye'nin asırlık kayıplarını ve eksikliklerini yirmi yılda ikmal ederken, aslında çok daha büyük bir vizyonun, çok daha büyük hedeflerin altyapısını da bu sayede kurmuş olduk.
Son yirmi yılda, Türkiye'yi demokrasi ve kalkınma rayından çıkarıp yeniden eski günlere döndürmek için pek çok deneme yapıldı. Hamdolsun, birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sarılarak bu alçak gayretlerin hepsini de boşa çıkardık. Dünyada herkes küçülmeden dert yanarken biz burada büyümeyi konuşuyoruz, dünyanın gündeminde krizler varken biz gözümüzü ülkemiz için fırsatlara dikiyoruz, gelişmiş ülkeler dahi kaos ve endişe içerisindeyken bizler dostlarımızla sürekli genişleyen bir kardeşlik çemberi oluşturuyoruz. İnşallah 2023'te Türkiye Yüzyılı ahdimizin etrafında kenetlenerek, ülkemizi dünyada hak ettiği yere hep birlikte taşıyacağız. Geçmişte, böyle kritik dönemlerde ülkemizin önünü darbeyle, cuntayla, vesayetle, fitneyle, fesatla kesenler inşallah bir daha bunu başaramayacaklardır.
Asıl üzerinde yoğunlaştığımız alanlardan bir diğeri de gençlerimizin terör ve uyuşturucu gibi belalarla karşı karşıya kalmasıdır ve bizim onları korumak için almış olduğumuz tedbirlerdir. Bizim ne terör örgütlerine ne uyuşturucu baronlarına ne de sapkın ideolojik akımlara kaptıracağımız tek bir evladımız, tek bir gencimiz yoktur. Siyaset içerisinde olup da cari açığımızı uyuşturucu kaynaklarından temin edilecek gelirlerle kapatacağımızı söyleyenler hezeyan içerisindedirler. Zira şu anda, iktidarımızın uyuşturucuyla mücadele etmekten başka herhangi bir gayesi olmadığı gibi, o tür kaynaklardan ülkeyi büyütmek gibi bir derdi de düşüncesi de asla olamaz.
Bu tip iftiralarla Türkiye, geçmişte, seçilmiş Başbakanını darağacına gönderecek kadar pespayeleşen tek parti devri zihniyetinin hezeyanlarına maruz kalmıştır. Polisiyle, jandarmasıyla, Sahil Güvenliğiyle emniyet güçlerimizin canları pahasına yürüttüğü terör ve uyuşturucuyla mücadeleyi hiçe sayarak iftiralarda bulunmak, tam anlamıyla, ülkemize ve devletimize hakarettir, başka bir tabirle ihanettir. Hâlbuki biz, Batı ülkelerinin baş edemedikleri için resmen serbest bıraktıkları uyuşturucuyla mücadelede dünyaya örnek olacak bir çalışma yürütüyoruz. Sokaklardaki uyuşturucu satıcılarına karşı en küçük bir müsamahamızın olmadığını bizzat Sayın İçişleri Bakanımız en sert ifadelerle defalarca belirtmiştir. Bu hakikate rağmen hem güvenlik güçlerimizi hem de ülkemizin seçilmiş Cumhurbaşkanını ve onun atadığı İçişleri Bakanını ilzam ederek kendine siyasi alan açtıklarını zannedenlerin uyuşturucu baronlarına hizmet ettiklerini bilmelerini buradan salık veriyorum. Meclis kürsüsünde, uyuşturucu satıcılarından ve organ tacirlerinden vergi alarak ülke ekonomisini kurtaracağını defalarca tekrarlayarak ciddi ciddi alıntılar yapanların hezeyanlarına artık şaşırmıyoruz. Güvenlik güçlerinin milletin huzuru ve özellikle uyuşturucuyla mücadeledeki fedakârlığının böylesine ucuz siyaset oyunlarına meze yapılmasına izin vermeyeceğimizi bir kere daha huzurlarınızda ifade etmek istiyorum. Milletimizin irfanına havale ettiğimiz bu tür iftiralara aldırmadan gençlerimizi her türlü tehdide karşı korumak için elimizdeki bütün imkânları sonuna kadar kullanmaya devam edeceğiz.
İçişleri Bakanlığımızın emniyet, jandarma, sahil güvenlik, göç idaresi, afet ve acil durum gibi ana ve önemli konularda Sayın Bakanımızın ve ekibinin özverili çalışmalarını bugün burada, bu sunuş kitabında da ayrıntılı bir şekilde dinlemiş olduk. Sayın Bakanım, büyük başarılara imza attığınızı bu belgeyle de ispatladığınızı bugün burada bir kere daha görmüş olduk, size ve ekibinize bir kere daha teşekkür ediyoruz.
Yine, hâlen yurt içinde ve yurt dışında görevi başında olan askerlerimizi, polislerimizi, jandarmamızı, diğer tüm güvenlik personelimizi Rabb'im korusun, esirgesin, güç ve kuvvet versin; inşallah, onları muvaffak eylesin.
Değerli arkadaşlar, kıymetli milletvekillerimiz; sabahleyin burada muhalefet partilerinin konuşmalarını dinledik, maalesef dinledik; Meclisimizin insicamına uymayan konuşmalarının en başından son saniyesine kadar, hakaret içeren, küfür içeren ve iftira içeren bir sunum sergilediler. Sayın Başkanımız her konuşmasında burada bizleri insicama davet ediyor. Maalesef, burada hep temiz bir dil kullanmaya davet ediliyoruz ama Sayın Başkanım, ben, buradan, bundan sonra, konuşmacıları namuslu bir dil kullanmaya da davet etmenizi öneriyorum.
CAVİT ARI (Antalya) - Sizi de aynı şekilde.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sizi ilgilendiren bir şey yok, bana söylüyor.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ne güzel bir dil kullandı Başkanım ya! Bunu kasete alıp...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Anladıysan çok güzel, bravo!
SEMİHA EKİNCİ (Sivas) - Niye alındın üstüne ya, niye alındın?
ORHAN KIRCALI (Samsun) - Niye alındın üstüne?
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Evet, biz sizin kullanmış olduğunuz dili kendimizi zorlasak da maalesef kullanamayız.
CAVİT ARI (Antalya) - Önce kendi dilinizi düzeltin de ondan sonra...
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Sayın Başkanım...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Kırkpınar, son bir dakikanız, bence vaktinizi böyle harcamayın.
Buyurun.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın nasıl bir siyasetçi olduğunu, devletini ve milletini, bayrağını ve vatanını nasıl sevdiğini, nasıl terörle mücadele ettiğini, FETÖ'ye ve PKK'ya karşı nasıl dik durduğunu 85 milyon çok iyi biliyor; yirmi yıldan beri de bunu milletimiz ispatladı. Aslında, bunu dünya da biliyor. Siz ve Genel Başkanınız sayısız kere milletin huzuruna çıktınız, hep de çizik yediniz.
YILDIRIM KAYA (Ankara) - 2019'u unutma!
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Bu yalanlar, iftiralar bundan sonraki süreçlerde de sizi hep milletin sinesinde hapsedecektir.
Değerli arkadaşlar, kıymetli Bakanım; ben 2023 yılı bütçenizin hayırlı ve bereketli olmasını temenni ediyor, hazırunu saygıyla sevgiyle selamlıyorum.