FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, kıymetli katılımcılar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, öncelikle sizin şu sözünüzle başlamak istiyorum, diyorsunuz ki: "Cumhurbaşkanımız, İçişleri Bakanlığı görevine getirdi bizi. Ben ömrümde bir tek güvenlik makalesi okumamış bir adamım yani okumadım. 'Ben İçişleri Bakanlığıyla ilgili bir şey biliyorum.' desem vallahi yalan olur." Sayın Bakan, bu itirafınız yirmi yıldır ülkemizi yöneten AK PARTİ iktidarının yönetim anlayışına ayna tutmaktadır. Devlet yönetiminde liyakat, tecrübe ve ehliyet yöneticilerde olması gereken temel niteliklerdir. Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'de Nisa suresinde şöyledir: "Allah size emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder." Yine Yüce Peygamber'imiz "İşi ehline vermezseniz kıyamet kopar." buyuruyorlar. Bütün bu gerçekler ortadayken Sayın Bakan, ehil olmadığınızı itiraf ettiğiniz bir görevi neden üstlendiniz? Beş yılı aşkın bir süredir İçişleri Bakanı olarak görev yapıyorsunuz. Bugün itibarıyla sınırlarımız kevgire dönmüş ise, terör eylemleri İstanbul'un göbeğindeki İstiklal Caddesi'ne kadar inmiş ise, İstanbul, dünya uyuşturucu baronlarının ve mafya babalarının cirit attığı ve infazların gerçekleştiği bir vilayetimiz hâline gelmiş ise sizin günahınız ve vebaliniz yok mu?

Sayın Bakan "2019'da yakalanan düzensiz göçmen sayısı 455 bin." diyorsunuz. Yine "2022 yılının ilk altı ayında 136 bin kişi..." diyorsunuz. "Kaçak göçmen yakaladık." diye gururla anlatıyorsunuz. Sayın Bakanım, gururla anlattığınız şey biraz mahcubiyetiniz değil mi? Ne işi var benim ülkemde bu kadar kayıtsız göçmenin? Bir yandan "Sınırlarımızda kuş uçurtmuyoruz." diye halkı kandıran açıklamalar yapacaksınız, diğer yandan yakaladığınız kaçak göçmenlerin sayısıyla övüneceksiniz. Sormak istiyorum Sayın Bakan: Ülkemizde yakalayamadığınız göçmen sayısı ne kadar?

Hele bir Bakan Yardımcımız var, Sayın Çataklı, diyor ki: "2016 yılından bu yana aradık taradık, 122 bin Suriyelinin izine rastlayamadık." Allah Allah! Bir değil, bin değil, 122 bin insan. Bu insanlar yer yarıldı yerin dibine girdiler herhâlde. Şu rezalete bakar mısınız! Şu pişkinliği tarif edilebilecek bir cümleniz var mı Allah aşkına!

İktidara geldiğiniz günden beri yerli ve millî olduğunuz iddiasındasınız. Yerli ve millî olanlar ne idiği belirsiz göçmen ve sığınmacılarla ülkesini doldurur mu? "Ensar" diyerek aralarında on binlerce hırlı hırsız, ajan, terörist bulunan kaçaklara kapılarını ardına kadar açar mı? Ülkesindeki kayıt dışı, kaçak, serseri mayın gibi dolaşanların açtığı ekonomik ve sosyal yaraları görmezden gelerek millîlik iddiasında bulunabilir mi? Kadim Anadolu coğrafyamızın demografik yapısını bozmak için bu kadar sorumsuzca davranılabilir mi? Bir siyasi iktidar milletinin istiklal ve istikbalini tehdit eden göçmenleri baş tacı ederek millîlik iddiasında bulunabilir mi? Her gün gazetelerde okuyoruz: Adana'da Hintli, Afyon'da Bangladeşli, Amasya'da Yemenli, Ankara'da Nepalli, Balıkesir'de Kongolu, Aydın'da Moritanyalı, Bilecik'te Eritreli, Bolu'da Somalili, Elâzığ'da Mısırlı, Erzurum'da Filistinli, Eskişehir'de Bangladeşli, Antep'te Mozambikli, Isparta'da Etiyopyalı, Konya'da Cezayirli, Kırşehir'de Pakistanlı, Malatya'da Afgan; say, say, say bitmez.

Şimdi, bu sığınmacılara biz şunu diyoruz: Kardeşim, ben ülkeme sığınanlarla ekmeğimi paylaşırım, ülkemi asla paylaşamam, paylaştırmam, müsaade de etmem, kusura bakma Sayın Bakan. Ülkemiz Avrupa'ya uyuşturucu geçişinin merkezi hâline gelmiş ise -AK PARTİ'li sayın milletvekili de söyledi- cezaevlerindeki her 3 mahkûmdan 1'i yani 100 bin kişi torbacı ve maalesef bunu -eroini- üretenlerden oluşuyorsa; Sayın Bakan, 11 yaşına inmişse uyuşturucu kullanımı bu ülkede ve siz "Her hafta 5 bin uyuşturucu satıcısını veya imalatçısını gözaltına alıyoruz." diye övünüyorsunuz da Allah aşkına, bunlardan hiç mi ders almıyorsunuz, bunlar övünülecek iş mi ya? Benim ülkemde hiç uyuşturucu olmaması lazım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son yarım dakikanız.

FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Sağ olun Sayın Başkanım uyardığınız için.

Sayın Bakan, son sözlerim, daha vardı da...

İçişleri Bakanlığı bünyesinde canla başla güvenlik hizmeti veren, polisinden sivil memuruna, jandarmasından korucusuna kadar tüm çalışanlar huzur içinde hizmet veremiyorlar; ekonomik ve sosyal açıdan onlarca sorunları var. Sadece bunlar değil elbette, moral açısından da onlarca sorunları var. Diyoruz ki: Sayın Bakanım, İçişleri personeline sahip çıkınız, hiç sahip çıkmıyorsunuz. Bunlar bizim ülkemizi canlarıyla, mallarıyla, her şeyleriyle, kanlarıyla savunuyor.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum Sayın Yokuş.

FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Ben buradan bütün güvenlik güçlerimize şükranlarımı, teşekkürlerimi sunuyorum; Sayın Bakanımı da çalışma arkadaşlarına sahip çıkmaya davet ediyorum; beş yıldır sahip çıkmadı, 3600'le her şeyi hallettiğini zannetti.

Ben teşekkür ediyorum.