| Komisyon Adı | : | (10 / 6598, 6599, 6600, 6601, 6602, 6603, 6604, 6605) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu'nun Amasra'da meydana gelen maden kazası, sendikanın işçi sağlığı, iş güvenliği ve eğitimi faaliyetleri, maden iş kolundaki kazaların azaltılması içni alınması gereken önlemler hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 23 .11.2022 |
KANİ BEKO (İzmir) - Sayın Başkan, Amasra Taşkömüründe Hattat'la ilgili çok ifade kullandınız. Ben de o konuyla ilgili kısaca bir soru sormak istiyorum.
Şimdi, Amasra Taşkömürü İşletme Müessesi Türkiye Taşkömürü Kurumuna bağlı bir işletme. 1800'lü yıllardan bu yana taş kömürü üretimi yapılan bölgede Amasra A havzası Türkiye Taşkömürü tarafından işletilmekteyken, havzanın yüzde 97'lik bölümü Hattat Holdinge ihaleyle verilmiş; yüzde 97, size kalan yüzde 3.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Kaç yılında?
KANİ BEKO (İzmir) - 1800 yıllarından bu yana.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Hayır, Hattat'a ne zaman verilmiş?
KANİ BEKO (İzmir) - Anlatıyorum.
Hattat Holdinge ihaleyle verilmiştir. Hattat Holding 2005 yılında ihaleye girmiş, üretime hazırlık süreci birden fazla kez uzatılmış ve nihai olarak, mahkeme kararıyla, üretime 2019 yılında başlanmak üzere hazırlık aşaması uzatılmıştır. Fakat Hattat, bölgede termik santral kurmak için -sizin de belirttiğiniz gibi- bir türlü, başta Bartın Platformu, bölge halkını aşamamış ve ÇED düzenlemelerini aşamadığı için... Liman da kurmak isteyen Hattat, son olarak kazanın yaşandığı ocağın eksi 400 ve üzeri rezervin ihalesini de almış fakat mahkeme süreci hâlâ devam ediyor. Şimdi, burada benim anladığım bir şey var, Hattatın arkasında bir siyasi iktidar var, bir devlet var ve dolayısıyla siz, sendika olarak, işçiler olarak ve Amasra halkı olarak yüzde 3'te sıkışıp kalmıştınız; zaten bunları sen de ifade ettin, bu bir. Şimdi, bununla beraber ben şunu söylemek istiyorum: Şimdi, biz, Türkiye Büyük Millet Meclisinde Bartın Amasra maden cinayetlerinin araştırılması, aydınlığa kavuşturulması için kurulan bir Komisyonuz. Bu Komisyonun kuruluş gerekçesi, bugüne kadar madenlerde ve Amasra'da yaşanan iş cinayetlerinin nedenlerini ve niçinlerini soruşturmak, bundan sonra madenlerde iş cinayetlerinin yaşanmaması için Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir kanun çıkarmak yani maden kanunu çıkarmak; görevimiz bu. Şimdi, ben, sizi çok dikkatli bir şekilde dinledim, sürekli, sensörlerle ilgili, üretimle ilgili, işçi eksikliğiyle ilgili, havalandırmayla ilgili, vardiyalarla ilgili yani işçilerin ekonomik, demokratik, siyasi, sosyal haklarıyla ilgili yaptığınız bütün konuşmaların hemen arkasından yöneticilere konuyla ilgili bilgi verdiğinizi ve talep ettiğinizi söylediniz. Şimdi, ben de diyorum ki: Bartın Amasra'da 42 işçinin yaşamını yitirdiği taş kömürü ocağının bağlı olduğu Türkiye Taşkömürü Kurumunun Genel Müdürü Kazım Eroğlu, 2013'te Kozlu'da 8 işçinin öldüğü maden kazası davasında ceza almış. Eroğlu o kaza sonrası iş cinayetinin baş sorumlusu olarak yargılanmış, dava sürerken 2017'de Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğüne vekaleten, 2018 yılında asli olarak atanmış. 2019 yılında, Kozlu davasında suçlanan Eroğlu'na verilen üç yıl dört ay hapis cezası para cezasına çevrilmiş. Şimdi, geçmişte sicili bozuk yöneticilerin, bugün de Bartın Amasra madenlerinde 42 işçinin yaşamını yitirdiği taş kömürü madenlerinde yöneticilik yaptığı ortaya çıktı. Bu arkadaşlarımızın demek ki liyakati yok ama hâlâ yöneticilik yapıyor, bu bir. Şimdi, siz, bu yöneticilerden önümüzdeki dönemde madenlerde sağlıklı, sağlam bir iş, işçi sağlığı, iş güvenliği kurulacağına inanıyor musunuz? Biraz evvel de söyledim, siz, yüzde 3'e sıkışmışsınız yani madencileri, madenleri ve Türkiye'yi Hattat dediğimiz bu şirketlerden kurtarabilmek için sizin nelere ihtiyacınız var? Ki bizim de eğer bir katkımız olacaksa, tabii ki katkı sunacağız. Şimdi, bir başka yönetici, kırk üç yıldır görevli olan müdür yardımcısı, iş hayatı boyunca yer altına hiç girmediğini beyan etmiş. Şimdi, benzeri birçok konu ihmaller zincirini oluşturmuş ve baktığımızda, kırk üç yıl TTK'den maaş almış fakat iç madenlere inmemiş bir kişinin orada yöneticilik yapması sence doğru mudur?
Önemli konulardan bir tanesini söyleyerek sözlerimi toparlıyorum. Şimdi, Bartın Amasra madenleri -bunu sordum, bir daha soruyorum, bu çok önemli bir şey- metan drenajı konusu. "Türkiye Taşkömürü Kurumuna bağlı ocaklarda metan gazı drenajı uygulanması yapılmamaktadır. Bu durum, yaşanan kazanın yetersiz ve etkisiz havalandırmayla birlikte temel nedenlerinden biri. Metan drenajı uygulaması hayata geçirilmiş olsaydı meydana gelen kaza olayı önlenebilirdi." Tam 7 uzmanın ve bilirkişinin raporları böyle. Bu konuyla ilgili sizin görüş ve düşüncelerinizi merak ediyorum.
Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.