KOMİSYON KONUŞMASI

AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Evet, iki tane soruyu hatırlatacağım, bu Sayın Atmaca'yla ilgili cevap vermediyseniz eğer. "Sadece oturup maaş alıyorum." diye ifadeleri vardı Sayın Atmaca'nın, sendikaya bu konuyla ilgili bir bilgi geldi mi yani sizin bu konuyla ilgili yetkililere ayrıca bir şikâyetiniz oldu mu? Soruyu hatırlatayım.

Bir de ek bir sorum vardı, onu sormayı atlamışım. Bir haber çıktı, iddia, bu Amasra'daki müessesede çalışan işçilerin sigortalarıyla ilgili. Sigortaları nereden yapılıyordu? Acaba var olan sigortalar hangi sigorta şirketi tarafından yapılıyordu? Sanırım Cumhuriyet gazetesinin de bir haberi bu. İşte, kazadan önce bu şirketin gelip baktığı ancak koşulların uygun olmadığı, sigorta yapabilmek için kırk beş gün süre verdiğiyle ilgili bir haberi vardı, sigortayı yenilemeyebileceklerini iddia ediyor. Bu konuyla ilgili bir bilginiz var mı? Sigortaları ayrıca sendika denetliyor mu? Bu konudaki prosedür nedir? Bir aydınlatırsanız iyi olur.

Bir de son olarak, bu patlamayla ilgili, neden oldu size göre, bir fikriniz var mı? Varsa da bunu kişisel fikriniz olarak paylaşır mısınız?

Ve iki not: Sayın Sendika Başkan Yardımcısının da söylediği gibi, bu izin meselesine bu Komisyonun bence bir el atması lazım. Hani, hep diyoruz ya siyasetüstü yani siz diyorsunuz: "İşte, bu Komisyonda, biz neden oldu bu facia, araştırmak istiyoruz." E, burada madencilere yapılan bir haksızlık var ve bunun tarafları da belli; bir tarafı sendika toplu iş sözleşmesinin, diğer tarafı TTK. TTK diyor ki: "Benimle bir ilgisi yok toplu iş sözleşmesi." Sayın Sendika Başkan Yardımcısı diyor: "Biz yazı yazdık, biz talep ediyoruz madenci işçilerimiz idari izinli sayılsınlar diye, TTK Genel Müdürlüğü bize dedi ki: 'Bizim yetkimizi aşar.'" O zaman kimin yetkisinde? Eğer Bakanlığın yetkisindeyse ya da eğer iki tarafın bu konuda bir uzlaşısı varsa neden bu iş çözülemiyor? Biz, Komisyon olarak, bu konuda bir ön almalıyız yani bunu ben dile getirmeye, defalarca söylemeye razıyım, bunda hiçbir sorun yok ama siz ve biz birlikte bu işi çözmeliyiz. Yani iktidardaki milletvekili mevkidaşlarımdan da ricam, bu konuyla ilgili iktidar kanadını lütfen hareketlendirin ve bu madenci kardeşlerimizin idari izinli sayılmasıyla ilgili adımların atılmasına önayak olun, önayak olun; siz yapın, bu sefer ben de size teşekkür edeyim ama siz yapın.

İkinci konu; Hattat'la ilgili mesele. Sayın Başkan Yardımcısı da söyledi. Değerli milletvekilleri, ya, yüzde 3'ü kaldı devlete, ya, yüzde 3'ü kaldı havzanın, yüzde 97'si Hattat'ta. Keşke Komisyon Başkanı Sayın Taner Yıldız burada olsaydı, onun Bakanlığı döneminde verildi. Geldi, iyi insan lafın üstüne gelirmiş.

BAŞKAN TANER YILDIZ - Çok sağ olun.

AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Sizin Bakanlığınız döneminde verildi Hattat'a bu araziler. Bakın, sendika da söyledi. Biz kömür çıkarmayan "Ben Kömürcü Mehmet Ağa değilim." deyip termik santral kurma niyetiyle Amasra'ya gelen ama dediğini yapmayan, Amasra halkının, Bartın halkının ciddi direnişiyle karşılaşmış olan bu şirketin elinden bu sahaların alınması lazım, bu sahaların alınması lazım ve bu Komisyonun da bunun artık farkında olması lazım. Yani ben Sayın Taner Yıldız'dan duymak isterim ki... Sanırım 2012'deydi, kendisi geldi, Hattat "Buradan çıkarılan ilk kömür efendim." diye Taner Yıldız Bey'e, Sayın Bakana o dönem sundular. Ya, ben yanlış mı biliyorum? 1800'lü yıllardan beri bizim havzamızda kömür çıkıyor, öyle değil mi Sayın Başkan? Yani o bölgeden çıkan ilk kömür o değil, belki Hattat'ın ilk çıkardığı kömür o olabilir ama ben size şunu da söyleyeyim: Size verilen o kömürden sonra oradan bir daha hiç kömür çıkmadı Sayın Taner Yıldız. Yani sanırım o kömür de Bakanlıkta duruyor, ben Enerji Bakanını ziyarete gittiğimde görmüştüm.

BAŞKAN TANER YILDIZ - O kömür 1 kilo civarında.

AYSU BANKOĞLU (Bartın) - O kömürden sonra bir daha hiç kömür çıkarılmadı. Yani ben sizden beklerim ki... Sayın Sendika Başkan Yardımcısı sendikanın bu konudaki fikrini söylüyor yani açıklamaları da var sendikanın. Buranın devlet eliyle işletilmesini talep ediyoruz yani bu konuda bu Komisyonun da bence sizin de bir söz söylemeye ihtiyacınız var. Yani şimdi, bu şirket üretime başlamadı, değil mi? TTK'ye, devlete kalan havza yüzde 3, bu şirketin üretim tesisleri ve lavvar için jeolojik etüdü yok. Bir başka şey, bu şirket farklı ortaklarla yatırım finansmanı sağlamaya çalışıyor ama ilk üç yılda üretime başlama taahhüdüyle alınan sahayı bir taraftan da genişletmeye devam ediyor ama üretime hâlâ başlamıyor. Daha kötüsü, çalışanlarının hakları, ücretleri ve sendikalı olmaları konusunda ciddi sıkıntılar var ve biz çalışanları işten çıkardığını biliyoruz; mahkemelikler, çalışanlar aylarca eylem yaptılar. Yani ülkenin kömür ihtiyacı, bölgenin istihdam ihtiyacı gözetilecekse eğer kiralama ilişkisi sonlandırılmak zorundadır. Ben Taner Yıldız'dan da bu adımı bekliyorum yani bizim taleplerimize bu noktada sizden destek bekliyorum Sayın Yıldız.

Stratejik ürün olan taş kömürünün öncelikle kamu eliyle işletilmesi sağlanmalıdır ve bu konuda iktidar da muhalefet de samimiyse gerçekten iktidar adım atmalıdır diyorum.

Teşekkür ediyorum.