KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ben de yorgun olduğumuz bu saatte çok uzatmadan birkaç konuya değinmek istiyorum.

Sayın Bakanım, çok önemli bir Bakanlığın başındasınız, bunu hatırlatmama gerek yok ama günlük siyasete girmeyin lütfen çünkü sizin Bakanlığınız adı üzerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı; daha fazla bilimsel çalışmayı, bilim adamı üslubuyla çalışmayı gerektiriyor, onun için çok fazla girmeyin. Yani, işte "Hamburger yemeye gitti." diye bugün söylemeseydiniz daha iyiydi yani ne gerek var?

SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI MUSTAFA VARANK - Kumru vardı...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Kumru mu var New York'ta, kumruyu mu götürdünüz de kumru yemedi yani öyle bir cevap mı verseydi?

Şimdi, Sanayi Bakanlığı çok önemli, inovasyon çok önemli, yeni teknoloji üretmeniz çok çok önemli; Türkiye ancak böyle ayağa kalkabilir. Dünyada hiçbir ülke yok ki yeni inovasyon olmadan, yeni teknolojiler üretmeden, yüksek teknolojiye dayalı ürün üretmeden kalkınabilsin. Yani ekonomi politikalarını, maliye politikalarını doğru uygulasak da -ki yanlış uygulanıyor- onlarda bile yüzde yüz doğruluk olsa, ülkenin hiç borcu olmasa, her şey doğru yapılsa bile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde yeni teknolojiler üretilmezse, yüksek teknolojili ürünler üretilmezse, bunlar yurt dışına satılmazsa geleceğimiz yok demektir.

Geçmişte bizim zenginliğimiz fabrikayla ölçülürdü. Biliyorsunuz, eskiden Türk filmlerinde, Yeşilçam filmlerinde Hulusi Kentmen vardı, fabrikatör tipiydi o, zengin tipi; fabrikatördü, fabrikası vardı, "fabrikatör" denirdi. Şimdi fabrikatörlük yok, müteahhitlik var. Hâlbuki o dönem bile biz -1960'larda, 1970'lerde- sanayileşme mantalitesini kapmıştık, en azından yayılmıştık. Şimdi müteahhitlik mantalitesi başladı, yaygınlaştı. Halbuki sizin tekrar sanayileşme, teknoloji, inovasyon, yüksek teknoloji mantalitesine oturtmanız lazım; herkesin bunun peşinde koşması lazım. Çocuklarımızın, yetişmiş gençlerimizin, dil bilen, mesleği olan gençlerimizin yurt dışına gitmemesi lazım; o beyin göçünü önlememiz lazım. Sizin bu konuda çok daha etkili politikalar üretmeniz lazım sonuçta. Biliyorsunuz, sanayi üretim hızı düşüyor, bu da tabii, eğitimden ekonomiye kadar birçok etkene bağlı. Doğrudan sizin Bakanlığınızla ilgili değil ama bu konulardaki zihniyet daha fazla gelişirse, daha yaygın hâle gelirse çok daha başarılı olursunuz. Onun için sizin, daha bilimsel yöntemlerle, günlük siyasete fazla girmeden bu konuyu ön plana çıkarmanız lazım.

Kemal Bey niye gitti Amerika'ya biliyor musunuz? Bilim konusunu, teknoloji konusunu ön plana çıkarmak için. Londra'ya gidişinin sebebi de o teknolojiyle ilgili finansı ön plana çıkarmak içindi. Almanya'ya da gidecek, orada da üretim konusunu -yani böyle bir üçlü- üretimi, uygulamayı ön plana çıkaracak. Vizyon bu, sizin de desteklemeniz gereken bir vizyon bu; bilim, teknoloji, finans. Bunun finansı -yeşil sermaye de dâhil olmak üzere- ondan sonra üretimi, uygulaması; üretimi, hayata geçmesi...

Şimdi, ben bu girişten sonra birkaç konuyu, özellikle kesin hesapla ilgili birkaç konuyu gündeme getirmek istiyorum. Çok sayıda bağlı kurum var, önemsiyorum onları da. Sizin Bakanlığınızla ilgili 7 tane bulgu var, önemli bulgular, bunların da dikkate alınması lazım. Çok vaktim kalmadığı için girmeyim ama bulgu 5'te "Yurt dışından sağlanan avukatlık hizmet alımlarında etkin kontrol mekanizmasının bulunmaması." diye bir eleştiri var Sayıştay tarafından. 2 milyon 297 bin avroluk bir Tokat Sözleşmesi ile 1 milyon 499 bin avroluk Samsun Sözleşmesi kapsamında avukatlık hizmetleriyle ilgili "Sözleşmeyi teknik olarak birim fiyat sözleşmesi şekline dönüştürmüştür uygulama." diye bir eleştirisi var Sayıştay raporunun, bunun dikkate alınması lazım. Diğerleri de muhasebeyle ilgili eleştiriler.

GAP'la ilgili güzel bir rapor var. Bir eleştiri var ama önemli bir eleştiri. Bir de iç kontrol mekanizmasıyla ilgili, sistemiyle ilgili bir eleştiri var. İç kontrol sistemi önemli. "İç kontrol sisteminin tam anlamıyla tamamlanamadığı ancak bazı faaliyetlerin yürütüldüğü görülmüştür." diyor Sayıştay raporunda. "Süreli ve küçük ölçekli bir kurum olmasından da kaynaklı olarak kurumsal risklerin belirlenemediği gibi iç kontrol sistemi gelişiminin düşük seviyede olduğu, iç kontrol mekanizmalarının uygulanmasının yerleşmediği, uygulamada bu alanlarda geliştirilmesi gereken alanlar bulunduğu değerlendirilmiştir." eleştirisi yapıyor ki bu aşağı yukarı bütün kalkınma idareleri başkanlıkları için geçerli Sayın Bakanım. Bunlarda bu denetim sisteminin, iç kontrol sisteminin daha fazla benimsetilmesine yönelik çalışmaların teşvik edilmesi lazım.

Bir de bir bulgu var demiştim: "Sermaye transferi ödeneklerinin Bakanlık tarafından bölge kalkınma idaresine zamanında gönderilmemesinin proje yürütümlerine ilişkin temel ilkelerle çelişen uygulamalara ve olumsuzluklara neden olması." Şimdi, ödeneğin geç gönderilmesinden kaynaklanan sorunlar var. Mesela GAP'a 2021 yılı bütçesiyle verilen ödenek 32 milyon küsur lira, hesaba aktarılan da 32 milyon küsur lira ama harcanan tutar 1 milyon 616 bin lira. Bunun Bakanlıkça geç gönderilmesinden kaynaklandığı, dolayısıyla son aya bütün ödemelerin biriktiği... Bir sonraki yıla kalıyor ama bu da etkinliğin kaybolmasına yol açıyor.

Şimdi, Komisyon Başkanımız da Kalkınma Bakanlığı yaptı. Aslında bu Kalkınma İdaresi Başkanlıklarının Sanayi ve Teknoloji Bakanlığında olmaması lazım, Kalkınma Bakanlığı gibi Bakanlık bünyesinde olmaları çok daha verimli çalışmalarını getiriyordu. Maalesef, Sanayi Bakanlığı bünyesinde olmaları aynı verimliliği getirmeyecek diye görüyorum. Zaten Sayın Bakanım, bu, Başkanlıklarla ilgili ödeneklere baktım, demin çıkarttırdım. 2022 yılında DAP, DOKAP, GAP ve KOP ödeneklerine bakıyorum: Toplam olarak 1 milyar 629 milyon liralık ödeneğin 341 milyon lirasını harcamışsınız bu yıl içerisinde. Yani bu sene maalesef aktarılmamış, bu sene kaynak temininde zorluklar var, nakit aktarılmamış, sıkıntılar var. Hâlbuki bunlara aktarılması lazım, Bölge Kalkınma Başkanlıkları önemli. Öncelikle tasarruf bu alanda yapılmaya çalışılmış, doğru değil tabii ki bu.

Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığında da hem iç kontrol sistemiyle ilgili deminki eleştiriler Sayıştay raporunda var aynı şekilde ama ilave olarak da "Yeterli araçların bulunmaması." Kalkınma İdaresinin görevini başarıyla yerine getirmesini sağlayacak yeterli araçların bulunmaması ki bunu şöyle diyor: "Etkili bir koordinasyon ve iş birliğinin gerçekleştirilmemesi, bunun engellenmesi." Böyle ayrıntılı bir açıklama var, güzel bir bulgu bu. Ayrıca "Entegre elektronik veri sisteminin kurulmamış olması." Siz Teknoloji Bakanlığısınız aynı zamanda artık yönetimde de bu teknolojinin daha yoğun kullanılması lazım, koordinasyon için bu şart. Benzeri bir eleştiri Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı için de geçerli. Çukurova Kalkınma Ajansında 3 bulgu var. Güney Ege Kalkınma Ajansında 2 bulgu var, Serhat Kalkınma Ajansında 1. Bir de TÜBİTAK 'la ilgili 4 tane bulgu var.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bununla tamamlarsanız sevinirim, süreniz doldu.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - TÜBİTAK'la ilgili... Bundan yedi sekiz yıl önce en kalabalık bulgular, en kabarık Sayıştay raporu TÜBİTAK'la ilgili olurdu. Epey bir düzelme var TÜBİTAK'ta ama yine de 4 bulgu diğerlerine göre fazla. Bu konu özellikle muhasebeyle ilgili, kayıt sistemiyle ilgili bunlar. Bu konulara da dikkat edilirse daha başarılı olacaktır.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Çok teşekkür ediyorum.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakanım, Bakanlığınızın ve bağlı kuruluşlarınızın bütçelerinin hayırlı olmasını diliyorum.