FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Tamam.

Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Evet, Sendika Başkanımızı dinledik, gerçekten heyecanlı bir savunma yaptı. Sorduğum soruların büyük bir bölümüne cevap alamadım. Şimdi, tekrar, bir kere daha soruyorum. Kendi cümlesini bir kere daha okuyorum, diyor ki: "Bu kadar büyük çaplı kazanın meydana gelmesi, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinde ve alınması gerekli sıralı emniyet tedbirlerinde büyük bir eksiklik ve ihmal olduğunu göstermektedir." Net, açık, aleni bir süreci anlatıyor; benim anladığım bu, hem de uzun bir süreci anlatıyor. "Bu eksiklik işveren ve temsilcilerinin olup kazanın meydana gelmesinde çalışanlarımızın kusuru yoktur." Şimdi, bunun cevabı yok ortada, başka soruların da yok. Ha, şimdi, ben o cevabı sizin o sunumunuzdan şöyle anladım, dediniz ki: "Evet, birçok kusur var. Bu kusurlar kimin? TTK'nin. İşte, özelleştirme, taşeronlaşma bizi zaten küçülttü. Madenlerimiz, işte, şuna buna verildi, hatta taşeronlaştırdığımız, özelleştirdiğimiz madenler artık işletilmiyor da. Dolayısıyla, bölge maden işçisi sayısı her geçen gün azaldı yirmi yıl boyunca, kala kala bir avuç insan kaldık. Bölgemizde işsizlik çok yoğun. Biz, şimdi, iki arada bir derede kaldık sendika olarak. Ya, desek ki: 'Efendim, şu bilinen, gördüğümüz eksiklikleri yapın, yapmıyorsanız iş bırakacağız, uyaracağız, işe girmeyeceğiz yani üretimden gelen gücümüzü kullanacağız.' E, bu defa karşımıza şu çıkıyor: 'Böyle bir şey yaparsanız, kapatırız.' İktidar 'Kapatırız, kapatır gideriz kardeşim, siz de işsiz kalırsınız.' diyor." Yani diyorsunuz ki: "İşimizi mi kaybedelim? Buradaki yanlışları görmeyelim, idare edelim çünkü bunu yaparsak cezalandırılırız, işsiz kalırız ve biz ekmeğimizden oluruz. Sendika olarak da zaten yirmi yıldır üye sayılarımız özelleştirmelerden dolayı kalmadı yani burada sendikal alan da daralır, bize de bir şey kalmaz." İnşallah, bunu ben yanlış düşünmüyorum ama çıkardığım özet bu. Çünkü eğer sıralı tedbirler alınmamışsa ve bu süreci siz biliyorsunuz ki buraya yazdınız. Ya, kardeşim, ne yaptınız, bir eylem mi ortaya koydunuz? Yani "İşte, biz yazdık, çizdik." Bir dayatma mı yaptınız? Kusura bakmayın, ben ikna olmadım, hiçbir sözünüze ikna olmadım ama şu doğruları söylediniz: İktidarın yanlışlarını; özelleştirme, taşeronlaştırma, efendim, TTK, Türkiye Taşkömürü Kurumunun yanlışlarını gayet güzel anlattınız. Zaten biz bunları biliyoruz ama ben şunu isterdim: "Evet ya, biz de maalesef, -benim özetlediğim gibi- göz yummak zorunda kaldık işimizi kaybetmeyelim diye."

Teşekkür ederim Sayın Başkan.