| Komisyon Adı | : | (10 / 6598, 6599, 6600, 6601, 6602, 6603, 6604, 6605) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | ÖZ MADEN-İŞ Sendikası Genel Başkanı Fahrettin Kütükçü'nün, maden kazalarını önlemek için alınması gereken tedbirler ve öneriler hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 23 .11.2022 |
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Chomsky'le ilgili söylediğiniz şeyle şöyle bir düzeltme yapmak istiyorum. Chomsky şunu demek istemiyor demokrasilerle ilgili söylediği o sözde: Sömürü düzenleri, otokratik rejimler, tek adam rejimleri doğru şeyleri yapıyor demiyor. Tabii ki demokrasiler otokratik sistemlerden, tek adam rejimlerinden daha iyidir ama demokratik sistemlerde de sömürü düzeni vardır; ve bunu vurguluyor. Önemli olan yani bir sınıfın başka bir sınıfı ezdiği, sömürdüğü o sistemin tamamen ortadan kalkmasıdır, halkın kendi kendini yönettiği sistemlerin düzenlerin kurulmasıdır. Bunun adı doğrudan demokrasidir, katılımdır, eşitliktir, sömürüsüz bir dünyadır. Dolayısıyla, hani, sanki demokrasiyi biz burada eleştirirken otokratik rejimleri, tek adam rejimlerini...
BAŞKAN TANER YILDIZ - "İstismar edildiği anda." dedim. Zımni kabul ediyormuşuz gibi...
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - ...kabul ediyormuş gibi bir anlam çıktı.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Değil, hayır, Chomsky onu şey için söylüyor: İstismar edildiği anda demokrasi insanın eşit ideal... Bakın, hatta Amerika Birleşik Devletleri'nde bir diyalektik vardır "bilen azınlığın bilmeyen çoğunluğa tahakkümü" diye, demokrasinin göbeğinde bu söyleniyor. O yüzden bunlar çok tartışılıyor.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Yani o demokrasilerde de sömürü sistemi var, eleştirilecek pek çok şey var; o başka bir tartışma konusu.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Deniz Bey, bakın, nerelere davet ettiniz bizi gördünüz mü?
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - "Demokrasinin göbeği Amerika" dediniz ya, ona da pes!
BAŞKAN TANER YILDIZ - Öyle kabul ediliyor ya, hâlbuki ben onu kabul etmiyorum.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Kim ediyor acaba?
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Sonuç olarak, burada şunu söyleyip şöyle tamamlayalım...
FEHMİ KÜPÇÜ (Bolu) - Genel Başkanınıza sorun o söylesin size.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Şimdi bak, ne dedi Deniz Bey, bak nereye getirdiniz bak.
FEHMİ KÜPÇÜ (Bolu) - Kılıçdaroğlu oraya gitti ya, Sayın Genel Başkanınız, Amerika'ya.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bir ara bayağı gidenler vardı, nereydi orası, tarifeli seferler kaldırıyordunuz?
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Burada çalışanların hakkını savunmak "istismar" olarak değerlendirilemez.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Kesinlikle öyle, ne demek.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Sizin öyle bir sınıfsal bakışınız var ki, buradaki maddeler içinde bile sermaye sınıfına en ucuz gelecek olan maddeyi seçiyorsunuz, en az masrafla yapılacak olan maddeyi seçiyorsunuz, en kolay maddeyi seçiyorsunuz.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Ama bakın, işçinin sağlıyla alakalı ne diyor? Hayır, ben onu bir örnek dedim. Bakın, o nedir biliyor musunuz aynı zamanda? Biraz önce siz güzel bir şey söylediniz, bir arkadaşım daha, hatta belki Arife Hanım da söyledi "Genç arkadaşlardan tecrübesiz olanlardan başlanıyor, bu yanlıştır." dedi. Bu madde ondan daha farklı bir şey mi söylüyor? Niye yani doğruyu birisi ifadelendirdiğinde iyi oluyor da diğeri ifadelendirdiğinde kötü oluyor.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - O maddeye de bir itirazım yok ama onu seçmeniz de manidar geldi bana çünkü öyle bir bakış açınız var sonuç olarak.
BAŞKAN TANER YILDIZ - 5 tane daha söyleyeyim ben size, 5 tane daha söyleyeyim.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Metan drenajına bir sürü gerekçe getirirken, hep onun gerçekleştirilebilir olmadığını ima ederken hemen burada bir tane madde seçtiniz, o benim dikkatimi çekti, o yüzden söylüyorum.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Metan drenajıyla alakalı...
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Yani burada kimse işçileri istismar etmiyor, emekçileri istismar etmiyor -söylediğiniz cümlelerden ben böyle bir şey çıkardım- tam tersine burada biz HDP vekilleri olarak işçilerin, madencilerin yaşam hakkını savunmak için çaba harcıyoruz yani görevimizi yapmaya çalışıyoruz.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Ama sizin onu söylemiş olmanız karşınızdakinin bundan farklı bir şey söylediği anlamına gelmez ki. Siz daha güçlü bir sesle söylersiniz ama karşınızdaki bunun tersini söylemiş olmaz.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Tamam yani bunu vurgulamak istedim çünkü siz öyle bir imada bulundunuz diye bunu söyleme gereği duydum.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Yok yok.
Bakın, ben tekrar başa döneceğim, ilk toplantımızda konuşuldu, konuşuldu, konuşuldu; 9'uncu saatte -Nevzat Bey burada- Nevzat Bey bir söz istedi ve metan drenajıyla alakalı dedi ki: "Çok güzel şeyler söyleniyor, bunu yapmak güzel bir şey bir şey gibi görünüyor." Nedir? Zararlı bir gazı fırsata çevirip enerji bile elde ediyorsunuz, ne kadar güzel. 1 ton kömürü kırıyorsun, içinden yerine göre 30 metreküp metan çıkıyor, yerine göre 48 metreküp gaz çıkıyor 1 ton kömürden yani bu çok güzel bir şey. Bu kontrol edemediğinizde tehdit, kontrol ettiğinizde fırsattır. Ne dedi Nevzat Bey? "Ama biz bunu yer üstünden yaptık, zararlı ve sıkıntılı olacağını gördük." dedi. Bunu ben söylemedim ki, teknik olarak söylüyor yani buna objektif olarak yaklaşabilmemiz lazım. Metan gazından, bırakın, çöpten -o da bir metan gazı malum- kaç insanımızı kaybettik İstanbul'da.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Siz bilim insanlarının tezlerini objektif görmüyorsunuz ama -tabii ki deneyimine saygı duyuyorum, üstattır- Nevzat Bey size yakın düşündüğü için sürekli olarak hemen bunu öne sürüyorsunuz.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Serpil Hanım, şimdi, bakın, söylemesi ayıp ben...
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Ben buna da itiraz etmiyorum, yine bu konu araştırılsın ve rapor olarak önümüze gelsin. Zaten metan drenajının Amasra Maden İşletmesindeki konumunun, durumunun, bu konuda yapılabileceklerin bilimsel olarak raporlanması gerekiyor bize, bir sonuç çıkarmamız gerekiyor. Ama...
BAŞKAN TANER YILDIZ - Siz haksızlık yapmak istemezsiniz değil mi şu anda?
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Yok tabii ki.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Ben İTÜ'den elektrik-elektronik mezunu olarak, mühendis olarak çalışarak buraya gelmiş birisiyim.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Ben de İTÜ'lüyüm bu arada, ne tesadüf.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Ne güzel.
Bakın, şunu söylemek istiyorum: Yani teknik gerekçe nasıl benim için önemli olmaz? Bilim insanlarının arasından ben geldim buraya kadar. O yüzden bu cümleyi kullanmak... Bilmiyorum, öne çıkan kimliğim size nasıl görünüyor ama ben mühendis olarak geldim buraya.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ama Nevzat Bey Amasra özelinde bir çalışma yapmadığımız için o özelde bir değerlendirme yapamıyor, Kozlu'yla ilgili örnek veriyor.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Şöyle, evet, 5 tane müesseseden puanla...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - O da dışarıdan yapılan metan drenajıyla ilgili. Belki metan drenajı aynı zamanda....
BAŞKAN TANER YILDIZ - Deniz Bey, aşağıdan yapıldığında belki de sonuç verecek.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - İşte, onun için söylüyorum.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Ben bununla alakalı metan gazının aleyhine konuşan birisiymişim gibi anlatıyorsunuz.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Biraz öyle oldu ama.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Değil ya, değil.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Konuşmayı zenginleştiriyoruz.
FEHMİ KÜPÇÜ (Bolu) - Belki, Başkanım, şu hassasiyetten kaynaklanıyor olabilir: Dokuz saat boyunca -yani Nevzat Bey pratikten hareket ettiği için söylüyorum, o toplantıyı ben de çok dikkatli dinledim- o bilimsel değerlendirmelerin ışında, aslında siz de biraz muhalefet olarak -"istismar" kelimesi belki orasıyla biraz örtüşür- "Aha, bak, bununla ilgili de bir metan drenajı yapılmalıydı." üzerinden çok hareket ettiniz. Günün sonunda da pratikten, bölgenin, coğrafyanın kendi lokasyonuyla ilgili bir değerlendirme geldiğinde de... Bu da aslında sizin burada -bir siyasal eleştiri anlamında söylemiyorum- değerlendirmenizdir, bunu yapmak hakkınız; buna da itiraz etmiyoruz ama siz tekerrüre girmek kayıt ve şartıyla dokuz saat boyunca bunu -özellikle Deniz kardeş, sen- dillendirdiniz, günün sonunda bizim de bunu düşünme hakkımız normaldir.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Şimdi, Nizamettin Bey biraz önce o bilgileri verirken...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Şöyle, arkadaşım...
BAŞKAN TANER YILDIZ - Mesela, Deniz Bey, Nizamettin Bey o bilgileri verirken "Mesela, bakın, şöyle şu konularda..." dedi yani kendi bulgularını anlatıyor ve o görüşte olan çok kişi var. Yani Soma'da çıkarılan bir sonucun Soma için geçerli olabileceğini ama başka bir ocak için geçerli olamayabileceğini bizim görmemiz lazım diyorum. Bu bilimsel bir şey yani bu bilimsel bir gerçek.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, bunda bir sorun yok. Sadece, tıkandığımız nokta şu; ben size soruyorum yani bilirkişi ön raporuna da dayalı olarak söylüyorum, diyorum ki :"Bu maden ocağında eksik..."
BAŞKAN TANER YILDIZ - Pardon, parantez açalım.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ben bir tamamlayayım.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Ama bakın, siz genelde kesiyorsunuz ya, bunun ne kadar zararlı olduğunu anlatmak için söylüyorum size. Yani ne kadar zararlı, kötü bir şey olduğunu anlatmak için sözünüzü kesiyorum.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Buyurun kesin.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Burada ilk bilirkişi raporuyla alakalı hepimiz bir heyecanla konuştuk, değil mi? Ya, öz eleştiri yapalım. Daha sonra TTK'den...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ama siz konuyu şu an değiştiriyorsunuz, başka bir yere götürüyorsunuz.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Yok, aynen o konuyla alakalı diyeceğim, TTK'den arkadaşlar dedi ki: "Bilirkişinin şu satırını, bu sayfasını biz yanlış buluyoruz."
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Hayır, ben başka bir şey söyleyeceğim, bilirkişi raporunu ayrı konuşuruz.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Katılmak zorunda değiliz ama Başkan, onları hâlâ irdeliyoruz. TTK tabi ki öyle der.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bilirkişi raporu Türkiye Cumhuriyeti devletinin tespit ettiği bilirkişilerin hazırladığı bir rapor. Dolayısıyla burada...
BAŞKAN TANER YILDIZ - Ya "Ocağa inmeden adam hüküm vermiş." diyor. "Kaza sonuç bildirgesini yapmadan nasıl yaparız?" dediler.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Bu bir ön rapor.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Tekrar söylüyorum: Herhangi birisi Türkiye Cumhuriyeti devletinin belirlediği bilirkişilerin yayınladığı raporu istediği kadar itibarsızlaştırabilir de; bunu biz kabul etmeyiz.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Yok, itibarsızlaştırmak değil.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bu rapor şu ana kadar yayınlanan en ciddi rapordur. Dolayısıyla da oradan hareket etmek mümkün.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Deniz Bey, bak, şimdi bir ön rapor diyoruz.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ancak bakın, bu Komisyonun bugün itibarıyla tıkandığı nokta şu, şunu bir netleştirelim: "Eksik işçi sayısıyla çalışılıyor mu Türkiye Taşkömürü Kurumunda?" diyorum "Evet." diyorsunuz.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Çalışılmıyor işte o şeyde...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - "Neden eksik işçi sayısını tamamlamıyorsunuz, elinizi, kolunuzu tutan mı var?" diyorum, çıt yok; bunu açıklayın.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Bak, bunun üzerine beş saat konuşabilirim ben, isterseniz de başlayalım, bakın saat gece on bir.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Buyurun.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Şimdi, ne dedi arkadaşlar? "1 milyon ton çıkartıyoruz, 7 bin işçi daha ekleyelim, 5 milyon ton çıkartırız." Şu ana kadar...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ne dedi sendika yöneticisi? "Galeri açıklığını sağlıklı bir şekilde tutabilmek için zaten binlerce işçiye ihtiyaç var." dedi. İster 1 milyon ton üretin, ister 5 milyon ton üretin.
MEHMET ALİ ÖZKAN (Manisa) - Söz alabilir miyim Başkanım?
BAŞKAN TANER YILDIZ - Deniz Bey bitirdikten sonra, Deniz Bey'in sözünü kesmeyelim.
MEHMET ALİ ÖZKAN (Manisa) - Deniz Bey'in sözü bitmez ki sabaha kadar devam eder.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bu arada ben de Yıldız Teknik Üniversitesi mezunuyum.
BAŞKAN TANER YILDIZ - Ne güzel, hep beraberiz işte.
Sizin sözünüz bittiyse söz vereceğim.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yine yanıtsız kaldı sorular ama...