KOMİSYON KONUŞMASI

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Ben de söyleyeyim de beraber cevap verilebilir belki.

Şöyle Sayın Başkan: Bu sarı sendika meselesi eleştirilerini biz getirdik tabii yani. Bunu söylerken de "Siz sarı sendikasınız." filan üzerinden kurulu bir cümle kurmadan bu tanımı ifade ettik. Şimdi, şöyle bir durum var: Bakın -deminden beri sizler de konuşuyorsunuz, Sayın Başkan Yardımcısı da konuştu, siz de konuştunuz, Hatice Hanım da dile getirdi- yasalardan kaynaklı sorunlar var; örneğin, Maden Kanunu görüşmelerinde ifade etmiş olduğumuz bu denetim mevzusunda denetçinin parasını şirketin ödemesi, işletmecinin, işletmenin ödemesi filan gibi konular var. Şimdi, bir kanunun -Parlamentoya, Meclise geldiğinde- komisyonlara gelen bir kanunun muhalefet tarafından engellenme imkânı yok -hani bunu bilmeniz açısından da söylüyorum- çünkü...

ÖZ MADEN-İŞ SENDİKASI GENEL BAŞKANI FAHRETTİN KÜTÜKÇÜ - Aritmetiğe göre.

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Evet, aritmetik var, işte bir işleyiş var, bir İç Tüzük var. Muhalefetin sadece bunu biraz geciktirme imkânı oluyor yani bir günde değil de iki günde çıkıyor, üç günde çıkıyor, beş günde çıkıyor ama sonuçta iktidar bunu istiyorsa çıkıyor. Bunu bizim yani muhalefetin engelleme imkânı yok ama sizin var; bunun örnekleri de var. Bu, o toplumsal kesim tarafından ya da o sendikal kesim tarafından ya o işçi kesimi tarafından ciddi bir şekilde, protestoyla, tepkisel bir şekilde ortaya konulduğu zaman engellenen yasalar var, geri çekilen yasalar var gerek komisyon aşamasında gerek komisyondan sonra Genel Kurul aşamasında. Dolayısıyla siz bu konudaki işte o görevinizi... Hani sokağa çıkana "terörist" deniliyor ya, siz de ondan dolayı geri duruyorsunuz ya terörist biz oluyoruz o yüzden hep; işte o zaman siz geri durursanız arkadaşlarınız ölüyor böyle. Yani arkadaşlarınızın ölümünde o zaman sizin de sorumluluğunuz oluyor yani çünkü sendikal görevinizi... Diyor ki: "Basın açıklaması yaptık, metin yayınladık, video çektik, YouTube'a koyduk." Bu değil sendikanın görevi. O yasanın çıkmasını istiyorsanız ya da çıkmaması istiyorsanız yani benim size öğretecek hâlim yok bu demokratik mücadele yöntemlerini yani siz bu alanda çalışan sendikalarsınız, daha iyi biliyorsunuz. İşte, bunu yapmadığınız zaman, iktidarla iyi geçinmek...

BAŞKAN TANER YILDIZ - "Sarı"ya bağlayacaktınız Ali Bey yani "sarı"ya bağlayacaktınız.

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - "Sarı"ya bağlayıp bitiriyorum.

FEHMİ KÜPÇÜ (Bolu) - Niye sarı renk? Siyah, beyaz, kırmızı değil?

BAŞKAN TANER YILDIZ - Yapmadığınız kadar sarı, yaptığınız kadar kırmızı mı?

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Yani bilmiyorum ben o "sarı" tabirini. Ben sendikacı değilim, ben çıkarmadım, o yüzden sordum zaten bu "sarı" ne demek diye?

BAŞKAN TANER YILDIZ - Tecrübeli Kani Bey'e soralım, tecrübeli sendikacı...

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Bitireyim.

POLAT TÜRKMEN (Zonguldak) - Zonguldak'ı "siyah"a bağla, "siyah"a(!) Zonguldak kömürü...

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Efendim, nereye?

POLAT TÜRKMEN (Zonguldak) - Siyah, siyah.

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Ha, siyah.

Şimdi, ben "sarı" kavramını bilmediğim için, sendikacı değilim, ben o yüzden bilmiyorum niye "sarı" diyorlar, onu da anlamış değilim de. Ama netice itibarıyla, bu yasalar sokakta iş bırakarak, protesto ederek, demokratik anayasal hakları kullanarak... Barışçıl protestolardan bahsediyoruz biz, bahsettiğimiz budur yani demokratik hakların kullanılması. Bu olmadığı sürece Parlamentodaki milletvekillerinin, bizim, muhalefetin yapabileceği bir şey yok arkadaşlar. Yani işte, görüyorsunuz saat on bir oldu, biz bunu belki üç-dört saat daha uzatabiliriz eğer hani direnirsek; hepsi bu. Başka da bir şey olmaz yani.

Teşekkür ederim.