| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a) Sağlık Bakanlığı b) Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü c) Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ç) Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı d) Uluslararası Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 24 .11.2022 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, değerli milletvekilli arkadaşlarım, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi sevgiyle selamlıyorum.
(Uğultular)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - İsmail Bey, söz verdim, rica ediyorum... Bakın, rica ediyorum... Başka yerde konuşun, çıkın salonun dışına. İsmail Bey, rica ediyorum... Bakın kaçıncı defadır, lütfen...
Süreyi tekrar başlatıyorum.
Buyurun.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - İsmail Bey'in de söylediği son cümleyle ilgili olarak bir şey söyleyeyim, "Muhalefet alternatif ortaya koyamadı." dedi. İsmail Bey, biliyorsunuz, burası, 2023 yılı Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının bütçesinin yapıldığı, 2021 yılıyla ilgili yaptıkları harcamalarının da masaya yatırıldığı bir komisyon. Biz, burada, Sağlık Bakanlığı ve bağlı bütçeleri denetliyoruz, hesabını soruyoruz yani hepimizin görevi bu. Kendimizi anlatmak değil ki yani AK PARTİ'nin, CHP'nin, İYİ Partinin ya da diğer partilerin kendilerini anlatma yeri değil, alternatif sunma yeri değil. Bunu birkaç kere söylediler Değerli Başkanım, böyle bir şey söz konusu değil, burası denetleme yeri, siz de ben de hesap soracağız, yasama organının temsilcileri olarak yürütmeye hesap soracağız; hepimizin yapması gereken bu, kendimizi anlatmak değil. Tabii ki eleştirilerde bulunacağız ama bu eleştiriler partiye yönelik değil, oraya yönelik değil, buraya yönelik; yürütmeye yönelik, yürütmenin yaptığı icraata yönelik. Partilerin verdikleri sözler, programları söylem bazındadır; yürütme, adı üzerinde, icraat yapan yerdir, icraatını siz de eleştirmek durumundasınız ben de eleştirmek durumundayım. Onun için sizin de eleştiri göreviniz var, eksik yapıyorsunuz.
Onun haricinde, Sayın Bakanım, ben de hem kamu da hem de özel sektörde eski bir sağlık yöneticisi olarak çok detaya girmeyeceğim, bu konuyu daha çok sağlık mesleğiyle ilgili olan arkadaşlara bırakıyorum. Ancak sağlık hizmetlerinin, tababet hizmetlerinin seviyesinin düştüğünü, destek hizmetlerinin seviyesinin yükseldiğini söyleyebilirim; son yıllarda genel izlenim bu. Ayrıca, bu iç kontrolle ilgili olarak Sağlık Bakanlığı Sayıştay Raporu'nda olumlu bir ifade varsa da ben iç kontrol sistemi açısından değil ama iç denetim sistemi açısından eksikleriniz olduğunu düşünüyorum çünkü en fazla bulguya sahip Bakanlık hâlâ sizsiniz. İç denetim sisteminin gelişmesi lazım. Bakın Sağlık Bakanlığının 19, Döner Sermayenin 16, USHAŞ'ın 1, Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğünün 4, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığının da 3 bulgusu söz konusu. Şimdi, hemen, uzatmadan bunlardan gideyim. Hâlâ, yap-işlet-devretle, bu kamu-özel iş birliği (KÖİ) modeliyle yapılan hastanelerde çok fazla sorun var. Geçmiş yılların ve bu yılın raporlarına genel olarak bakınca, uluslararası seviyede ya da ticari seviyede yapılan bu işin Sağlık Bakanlığı tarafından kadrosu olmaması nedeniyle henüz yeterli seviyede anlaşılamadığı ve eksik uygulamaların yapıldığı görülüyor. Yani orada kadronuza bir takviye gerekiyor. Sözleşmeler yeterince anlaşılmıyor, sözleşmeleri uygulamakta da takipte de sıkıntılar var. Bakın, bazı örneklerini vereceğim: Mesela KÖİ modeliyle işletilen hastanelerde sözleşme kapsamında teslim edilen teçhizatların muhasebe kayıtları yapılamamış; bunlar teslim alınmış Sayıştaya göre ancak bunların muhasebe kayıtları yapılamıyor. Yapılamamasının sebebi sadece muhasebeden kaynaklanmıyor, sanmıyorum ama muhasebeye gelinceye kadar da aradaki birimlerde sıkıntılar var demektir; siz özel sektörden bunu biliyorsunuz. Bu takibi yapamadığımız sürece -hem cihaz takibini hem de sarf malzemesi takibini yapamadığımız sürece- biteriz, bunu doğru dürüst yapabilmeniz lazım. Bununla ilgili belki soruşturma bile açmanız gerekebilir Sayın Bakanım.
Bu "trijenerasyon" ve "kojenerasyon" sistemlerinin hâli, hastaneler faaliyete geçtikten sonra kullanılmaması konusu var. Orada Bakanlığınız verdiği cevapta demiş ki: "Teknik eleman yetersizliği var." Doğrudur, vardır; mesela bunların da tamamlanması lazım, belki sağlık teknolojisine vâkıf ara eleman yetiştiren, teknik eleman yetiştiren okulların da teşvik edilmesi lazım daha fazla. Yani bu biyomedikal hizmetleri çok fazla önemli olmaya başladı. Bilemiyoruz, yeni yeni teknolojiler, yeni sistemler ortaya çıkıyor sürekli olarak; bu konuyu iyi takip edebilmek için iyi bir eğitime ihtiyaç var. Mevzuat işlemleri sonuçlandırılamamış, demek ki bu mevzuatta da eksiklikler söz konusu, böyle bir cevap vermişsiniz ama cevaplarınızdan bir tanesinde de ruhsatlandırma sürecinin devam ettiği cihazların verimlilik testlerinin yapılabilmesi için hastanelerin asgari dokuz ila on iki ay faaliyet göstermesi gerektiğinden bahsedilmiş ama mesela bir Tekirdağ Şehir Hastanesi örneği var orada hiçbir bekleme süresi olmaksızın yapılabilmiş bu; demek ki yapılabiliyor, önceden gerekli tertibat alınırsa sorun olmadan halledilebiliyor. O cevap doğru değil.
İhale öncesi hazırlıkların tam olarak yapılmaması sebebiyle işlerin yürütülmesi aşamasında aksamalar söz konusu. Anahtar teslimi götürü bedel yapım işlerinde projelerin hazırlanması sürecinde aksaklıkların bulunması, birim ve kurumlar arası koordinasyonun tam olmaması... Bunlar hep biraz önce söylediğim sebeplerle yapılan işler. Mesela Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesinde tüp bebek için görevli şirket bu işleri yapmamasına rağmen garanti tutarları ödenmeye devam ediyor; bunları takip edecek personelimizin olmamasından yani bu sözleşme hükümlerini yerine getirecek personelin olmamasından. Hukukçuya da ihtiyaç var, bu işleri anlayacak teknik elemanlara da ihtiyaç var; bir arada çalışmaları lazım ve bunun ne kadar olduğu Sayıştay raporunda yok, muhtemelen Sayıştay denetçileri gereken çalışmayı yapıyor. Sayın Başkanım, burada Sağlık Bakanlığıyla ilgili bulgularda birçok eleştiriler var ama rakamlar yok, rakamlandırılmamış. Bunlarla ilgili muhtemelen Sayıştay denetçileri çalışmalarını yapıyorlar, kuruşlandırıyorlar yani zararı tespit ediyorlar ama bu, rapora alınmıyor. Bu konuda Sayıştayı uyarmamız lazım, onun için ben Sayıştayla ilgili birlikte bir toplantı yapalım diyorum. Bu yıl özellikle kavramları da yani kendi kitapçıklarında olan açıklamaların dışında bazı şeyler de söz konusu denetim sonuçlarıyla ilgili olarak.
Yine, yapılamayan yaptırılmayan imalatlar söz konusu; bunun revizyonunun yapılmaması ya da hizmet değişikliği yapılmamasından kaynaklandığı belirtilmiş. Yine, mesela, şehir hastanelerinde ısıtma soğutma giderleri işletmeciden tahsil edilmiyor; hâlbuki bunların alınması gerekiyor, onlarla ilgili olanların. Mesela, çamaşır ve çamaşırhane hizmetleri, yemek hizmetleri, laboratuvar hizmetleri, görüntüleme hizmetleri, sterilizasyon ve dezenfeksiyon hizmetleri; bunlarla ilgili enerji giderleri onlardan alınmamış şimdiye kadar. Mesela, Bulgu 10'da belirtilmiş, bu KÖİ Projeleri kapsamında ihale dokümanı ve projelerde öngörülenden daha fazla alan ticari alan olarak kullanıldığı hâlde bunlarla ilgili bir bedel alınması da söz konusu olmamış yani şimdiye kadar Bakanlığın aleyhine işlemiş bu, uygulamada. Ankara Bilkent Şehir Hastanesinde sözleşmede ticari alan metrekaresi ve bunun karşılığı idareye yapılacak ödemelerin ticari alanın sözleşmede öngörülenden fazla alanda yürütülmesine rağmen revize edilmemesi, iklimlendirme giderleri için Milli Emlak Tebliği'nin baz alınması; bunlar, hep yanlış işlemler söz konusu.
Sayın Bakanım, döner sermaye işletmeleriyle ilgili olarak da önemli tespitler var ama bu yabancılarla ilgili konu hâlâ bir çözüme kavuşmadı. Yabancıların Türkiye'de gelip tedavi görmeleri dolayısıyla -şu anda, şu anda değil de- 2021 için 131 milyon lira tahsil edilememiş.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz doldu, son cümlelerinizi alabilirsek.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - 131 milyon lira tahsil edilememiş. Birkaç yıldan beri bu sürekli olarak oluyor, bunun giderilmesi lazım ama bu arada bir soru da sorayım: Eğer malzeme sisteminde farklılık varsa mülteciler için şimdiye kadar ne kadarlık bir tedavi hizmeti yapıldı, bunların tutarı ne kadardır; buna cevap verebilirseniz memnun olacağım.
Bakanlığınızın ve bağlı kuruluşların bütçelerinin hayırlı olmasını diliyorum.