KOMİSYON KONUŞMASI

BURHANETTİN BULUT (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan bütçe sunumunda, başlangıcında daha doğrusu bütçenin kaynağının, sahibinin bu yüce millet olduğunun bilinciyle bütçenin hazırlandığını ifade etti. Ben de bunun samimiyetini test etmek amacıyla değil ama bu söylediğinizin samimiyetine inanarak şu şehir hastaneleriyle yapılan sözleşmeleri kamuoyuna yani yüce millete açıklayın isterim.

İkincisi, kamu-özel iş birliği projelerinde en büyük bütçe payı bu projelerde. Buraya baktığımızda, 2007 ile 2022 arasında 120 milyar harcanmış, 2025'e kadar da bu rakam 500 milyara çıkacak, bunun kur artışından olduğu açık. "Vatandaşın cebinden çıkmıyor." dediğiniz hizmet alımı, kullanım bedeli âdeta bir tavan sistemine döndü, o nedenledir ki siz de artık kendi bütçenizden hastane yapmaya başladınız. Burada da bir sorun var, yeni hastaneleri kendi bütçemizden yapmamız ile müteahhitlerin yaptığı şehir hastaneleri arasındaki farkı kamuoyuna açıklayın isterim.

Bir diğeri de şehir hastanelerinde sözleşmeli kadrolar var, Bakanlığınızda da keza öyle. Bu başhekimlerin aldıkları maaş diğer memurlarınızdan ne kadar farklı, onu da açıklarsanız iyi olur, yüce millet bunu da merak eder.

Yine, bir Sağlık Bakanı düşünün, ülkenin Sağlık Bakanı ki Bakanlığının bütçesinde Bakanlığa bağlı tüm personel şikâyetçi, hizmet verdiği vatandaş da şikayetçi. Bunu nereden söylüyoruz? İşte, geçen ay hemşireler, diğer sağlık personeli miting yaptılar, yaşadıkları sorunları ifade ettiler. Doktorlar keza yurt dışına çıkıyorlar. Kalıcı, insani bir düzenleme yerine işte, demin gösterdiğiniz gibi, sadece rakamsal olarak bir iyileştirme, geçici iyileştirmeler yapıyorsunuz. Bir anlamda, bir algı yönetiminin dışında, hekimleri daha insani bir yaşama kavuşturacak maaş vermekten uzaksınız, malzeme olsun diye bu çalışmaları yapıyorsunuz, o nedenledir ki hekimler yurt dışına çıkmaya devam ediyorlar.

Yine, benim meslektaşlarım eczacılarla ilgili ciddi sorunlar var. İki gün sonra yine Ankara'da bir eylem yapacaklar, 16 Ekimde de bir eyleme gideceklerdi ama galiba biraz sizin samimiyetinizi burada da sorgulamak durumunda kalıyoruz. Bir grev kırıcı gibi, on dört yıl sonra ilaç fiyat kararnamesini düzenlediniz ama yine bu yetmedi. Eczacılar ne diyor "İki eczanemizden 1'i kapanıyor." diye ifade ediyorlar; elektrik, su, kira ve personel masraflarını karşılayamadıklarını ifade ediyorlar, önlerinde işsizlik olduğunu söylüyorlar. 8 tane eczacılık fakültesi vardı, şu anda 60'a çıktı. Keza aynı şekilde kamu eczacıları da şikâyetçiler, emekli kamu eczacıları da dâhil olmak üzere. "Beyaz reformu" gerçekleştiriyorsunuz, içinde eczacı yok.

Eşitsiz bir maaş sisteminiz var, en kötüsü sizde; taban ödeme katsayısı en düşük Sağlık Bakanlığında. Çalışma Bakanlığıyla mukayese edilirse 4 katı daha fazla. Bir başka şey daha var -hani yerli ilaç, biraz sonra ona da geleceğim- yerli ilacı üretecek olanlar uzman eczacılardır, en önemlisi. Uzman eczacıların maaşlarına bir iyileştirme yapmadınız; uzman hekim, uzman diş hekimlerine yaptınız ama uzman eczacılara yapmadınız. Topu topu 56 tane, onu da söyleyeyim. Bunu kendi Komisyonumuzda konuştuk, o yüzden söylüyorum.

Halk için de muayene sırası... Telefonla ulaşamıyor. Bir konuşmacı "Telefonda sıra var." dedi, hayır. Bakın, mesela Adana'dan size örnek göstereyim. Bu Adana'dan, sabah altıda Adana Hastanesindeki sıra. İlaç bulamıyor vatandaşlar, şu anda çocuk ilaçları bulunamıyor.

Yine, ilaç fiyat farkları yüzünden vatandaşın cepten ödediği tutar arttı. Yüzde 70'e yakın ilaçta mutlaka ilaç fiyat farkı var. Özellikle bu son zamlardan sonra bu farklar arttı. Yine, talihsiz bir açıklamanız var, sanırım yine bir "tweet" "İlaç firmaları, eczanelere vermesi gereken fiyat farklarını vermediği için eczacılar vatandaşlardan ilaç farkını alıyor ama biz zam yaparak bu ilaç fiyat farklarını Bakanlık bünyesine aldık." demişsiniz. Bu külliyen yalan, doğru olmayan bir açıklama; aksine arttı, geri ödemeli ilaçlar iki yılda 2 katına çıktı, cepten ödeme de yani vatandaşın cebinden ödediği rakam da tam 3 katına çıktı, 6 milyarı bulmuş durumda.

Son olarak, 31 Ekimde Cumhurbaşkanı bir "tweet" attı "Vatandaşımızın kullandığı her ilaçtan yüzde 89'u yerli ilaçtır." diye, burada da var zaten. "Covid aşısı üreten 9 ülkeden biriyiz." diye ifade etti ama sonra bunu sildi. Bunu acaba siz mi sildirdiniz? Önce o merakımı gidereyim.

SAĞLIK BAKANI FAHRETTİN KOCA - O mesajda ithalatın...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz doldu, bir cümleyle toparlayın Sayın Bulut.

BURHANETTİN BULUT (Adana) - Hemen, hemen.

Madem tüketilen ilaçların yüzde 89'u yerli, neden eurodan fiyatlandırılıyor? Neden beşte 1 ilaç yok? Yerli ilaç sanayi neden şu anda yabancılara satılmış durumda? Bir de ne söylediniz ben onu anlamadım?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Bulut, teşekkürler, süreniz doldu.

BURHANETTİN BULUT (Adana) - İki senedir birinde "yalancı" dediniz, birinde de "ilaç firmalarıyla ortaklığınız var." diye. Arada bir şey söylüyorsunuz, ben duyamıyorum, sonra tutanaklardan okuyorum. Ne söylediğinizi bir daha tekrarlarsanız.

SAĞLIK BAKANI FAHRETTİN KOCA - Söylüyorum, o mesajda "ithalatın ihracatı karşılaması" diye bir yanlışlık vardı, "ihracatın ithalatı karşılaması" diye olacaktı.

BURHANETTİN BULUT (Adana) - E, siz de biliyorsunuz, ben de biliyorum. Türkiye'de üretilen ilaçların...

SAĞLIK BAKANI FAHRETTİN KOCA - Ben onları burada da aynen tekrarladım.

BURHANNETİN BULUT (Adana) - Evet.

SAĞLIK BAKANI FAHRETTİN KOCA - Dolayısıyla, o mesajda hiçbir sorun yok.

BURHANETTİN BULUT (Adana) - Tamam, ben de buna bir şey demiyorum ama bu, o konu değil diye ifade ediyorum.