KOMİSYON KONUŞMASI

KANİ BEKO (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, basınımızın ve Bakanlıkların saygın temsilcileri; hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

2002 yılından itibaren ülkemizde uygulanan Sağlıkta Dönüşüm Programı'yla birlikte artık tamamen çöküşe giden sağlık politikaları alanında sağlık çalışanlarının özlük haklarından ve sorunlarından söz ederek sözlerime başlamak istiyorum. Sağlıkta şiddet vakalarının azalabilmesi için en başta Sağlıkta Dönüşüm Programı'yla bozulan sağlık sistemi ve bu nedenle de günbegün ağırlaşan çalışma koşulları düzeltilmelidir. Bugün, yoksullaşma, angarya, çalışma koşulları, düşük ücret ile şiddet başta olmak üzere çeşitli baskılarla karşılaşan sağlık emekçilerinin birçoğu yurt dışına gitme çalışmaları yapmaktadır. Türk Tabipleri Birliği verilerine göre, yılın ilk on ayında 2.153 doktor yurt dışında çalışma vizesi anlamına gelen iyi hâl belgesi almıştır. Bu bir rekordur, maalesef AKP Hükûmetinin başarısızlığının bir göstergesidir. Yurttaşlar hastane sıralarında doktor bulmak için çabalar hâle gelmiştir. Sağlık emekçilerinin temel ücretlerinde emekliliğe yansıyan düzenleme yerine "performans" ya da "teşvik ek ödemeleri" "taban ek ödeme" gibi isimlerle ödeme yöntemleri getirilmiştir. Sağlık emekçilerine "ek ödeme" "teşvik" gibi adlarla yapılan bu ödemeler ekip anlayışını bozmakta, rekabet oluşturan ve çalışma barışını bozan bir ortam yaratmaktadır. Bunun yerine yoksulluk sınırının üzerinde, tek kalemde tamamı emekliliğe yansıyacak şekilde temel ücret ödenmelidir.

Değerli milletvekilleri, Sağlık Bakanlığının bütçesi bugün Komisyondan geçerken vurgulamak isterim ki bu yasama döneminde de işçi sağlığı, iş güvenliği önlemleri yine ILO kriterlerine uygun hâle getirilmedi. 2002 yılından bu yana AKP tarafından işçi sağlığı, iş güvenliği önlemleri alınmadığı için 30 bin işçi iş cinayetlerinde öldü ve ölmeye devam edecekler. Meslek hastalıkları hastanesi hâlâ 78 ilimizde yok. Siz verileri açıklamasanız da her yıl 1 milyona yakın işçi meslek hastalığına yakalanıyor, yakalanmaya devam edecekler. Covid-19'u neden meslek hastalığı olarak saymadınız? Bugünlerde vakalar tekrar artmaya başladı. Bunun sorumlusu elbette siz olacaksınız. Yüzlerce hekim memleketi terk ederken, onlarca hekim istifa dilekçelerini verirken Cumhurbaşkanı "Giderse gitsinler." diyerek onları görmezden geldi ve sağlık sistemi çöktü. Bu süreçte siz neden hekimlerinize sahip çıkmadınız?

Kanserli hastalara sekiz ay sonra hastaneler randevu veriyor, yurttaşlar bir randevu için aylarca beklemek zorunda kalıyorlar. Hekim emeğinin değersizleştirilmesi, çalışma koşulları nedeniyle son dönemlerde özellikle istifa veya emeklilik yoluyla kamu hastanelerinden ayrılan hekim sayısının artmasıyla kamu üniversiteleri hastaneleri ve Sağlık Bakanlığına bağlı tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında Merkezi Hekim Randevu Sistemi'nde randevu alınamama sorunu devam etmektedir.

Aile hekimliğiyse Aile Hekimliği uygulaması içerisinde hizmet sunan aile hekimleri ve tüm sağlık profesyonellerinin hakları evrensel ilkelere, Anayasa'ya ve kanunlara uygun yönetmeliklerle düzenlenmeli. Bu çerçevede temel koruyucu sağlık hizmetlerini sunan aile hekimleri ve tüm sağlık profesyonellerinin mali hakları iyileştirilmeli. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz nedeniyle aile hekimlerimiz kira, elektrik, su, personel giderleri gibi temel maliyetlerini karşılayamaz duruma gelmişlerdir ve sizden bu maliyetlerin karşılanması için cari gider kalemlerine enflasyon oranında artış yapılmasını beklemektedirler.

Son olarak, birçok meslek grubundan bizlere bütçe öncesi talepler gelmektedir. Ameliyathane teknikerleri, diyaliz teknikerleri, ağız ve diş sağlığı teknikerleri, biyomedikal teknikerleri, paramedik, anestezi teknikerleri, çevre sağlığı teknikerleri, ön lisans biyokimya teknikerleri, odyometrist ve evde hasta bakım teknikeri olmak üzere sağlık alanında çalışan arkadaşlarımızın özellikle istihdam sorunları bulunmaktadır. Bu alanlardan mezun olan genç arkadaşlarımız planlama bekliyor, atama bekliyor, çok az olan atamalarının artırılmasını bekliyorlar.

Bu duygu ve düşüncelerle, sağlıktan tasarruf olmaz diyorum. Sizleri sevgiyle saygıyla selamlıyorum.