| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a) Sağlık Bakanlığı b) Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü c) Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ç) Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı d) Uluslararası Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 24 .11.2022 |
NEVİN TAŞLIÇAY (Ankara) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Bakanım, Sayın Başkan, kıymetli milletvekillerimiz, değerli bürokratlarımız, basınımızın kıymetli temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Etkisi henüz yeryüzünden silinememiş olsa da küresel salgının yıkıcı, psikolojik etkisinden azade bir şekilde Sağlık Bakanlığı bütçe görüşmelerini gerçekleştirebiliyor olmamızın mutluluğuyla, salgın sürecinde sağlık sistemimizin bütün bileşenleriyle birlikte üstün gayretler ortaya koyan ve yoğun bir organizasyonel süreci başarıyla yürüten Bakanlığımız ekibine, sağlık çalışanlarımıza, Sayın Bakanımız nezdinde tebrik ve teşekkürlerimi ileterek konuşmama başlamak istiyorum.
Salgın sürecinde Türkiye Cumhuriyeti'nin sağlık alanındaki kapasite ve kabiliyetleri takdir toplamakla birlikte, vatandaşlarımızın sağlık okuryazarlığı konusundaki yetersizliği, sağlık sektöründeki etik problemler ve halk sağlığına katkı düşüncesinden ziyade, ticari kaygılarla sunumu yapılan destek ürünlerinin yaratacağı tehlikeler de gün yüzüne çıkmıştır. Pandemi döneminde tamamıyla değişen sosyal yaşam, insanların kişisel sağlıklarına daha fazla özen gösterdiği, toplumun büyük bir kısmının koruyucu sağlık hizmetlerine yönelik bilinçlenme çabasına giriştiği bir farkındalık dönemini ortaya çıkardı.
Temel sağlık gereksinimlerinin yanı sıra bağışıklık güçlendirici ürünler popüler hâle geldi. Tam da bu noktada salgının yarattığı korku ve panik ile sağlıklı olmaya yönelik ilgiyi istismara yönelik faaliyetler ayyuka çıktı. Salgın döneminde gıda takviyesi kullanımı hiç görülmemiş bir seviyeye ulaştı. Ne yazık ki kullanımı hızla yayılan bu ürünler marketlerde, AVM'lerde, spor salonlarında, diyet merkezlerinde, sosyal medya platformlarında ve evlere sipariş ulaştıran mobil uygulamalarda dahi satılır hâle gelmiş, bilinçsiz tüketimi kontrol edilemeyecek bir noktaya ulaşmıştır. Tablet, şurup ve toz hâllerde de karşımıza çıkan bu ürünlerin ruhsatlandırma işlemi Tarım ve Orman Bakanlığımız tarafından yapılmaktadır. İnsan sağlığı üzerindeki etkileri yeterince incelenemeyen bu ürünler halk sağlığına yönelik büyük bir tehdittir. Bu tehdidi ortadan kaldırabilmek için sağlığı etkileyen bu ürünler Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmalı ve ruhsatlandırma sonrası denetimi yapılabilmelidir. Bununla birlikte bu ürünler eczanelerde eczacılarımızın bilgi ve desteğiyle halka sunulmalı ve eczane dışı satışına da izin verilmemelidir. Bu noktada ifade etmek isterim ki insana karşı sevgi, mesleğe karşı ilgi ve sağlığa dair bilgiyle birinci basamak sağlık hizmeti sunan eczacılarımız sağlık sistemimizin vazgeçilmez öznesidir.
Küresel salgın insan sağlığı ve toplumsal yaşamı yerle bir ederken küresel ekonomiye de büyük bir darbe vurmuştur. Ne yazık ki eczacılarımız da bu darbeden sundukları hizmet ekseninde etkilenmişlerdir. Bugün eczacılarımızın bu ekonomik etkiyi hâlâ omuzlarında hissediyor olduğunu görmekteyiz. Pandeminin ekonomik ağırlığını vatandaşlarımızın omuzlarından almak için gerçekleştirilen memur ve işçilerimize yapılan iyileştirmeler, aileler ve esnaflarımıza sunulan sosyal ve ekonomik destek ödemeleri de toplumumuzun büyük bir kesimini rahatlatmıştır.
İlaç Fiyat Kararnamesi'nde yapılan güncelleme de eczacılarımızın omuzlarındaki yükü kısmi olarak hafifletmekle birlikte sorun devam etmektedir. İlaç fiyat artışlarıyla entegre biçimde güncellenen bir sistemin hayata geçirilmesi bu sorunun çözümü için de yeterli olacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle bütün hazıruna tekrar saygılarımı sunuyor, bütçenin vatanımıza, milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum.