KOMİSYON KONUŞMASI

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

Değerli Bakanımız şahsında, bütün heyeti saygıyla selamlıyorum.

Arkadaşlar, öğleden sonra bir arkadaşımız, Komisyon üyesi bir hanımefendi şöyle bir not düştü: "Bütçe görüşmelerinde hangi Bakanlığın bütçesini görüşsek öyle şeyler anlatılıyor ki her Bakanlıkta devrim yapılmış gibi." Hakikat o zaten.

Bakın, şimdi Hasan Bey geldi, Hasan Bey İstanbul Milletvekili. Emin olun, az önce bana bir şey anlattı, bir hafta önce yaşadığı bir hadiseyi. Bir "tweet"le haberdar oluyor. Efendim, Almanya'da yaşayan bir Türk felç olmuş, tedavisi mümkün değil. Bizim buradan bir uçak anında gidip alıyor, getiriyor buraya. Hasan Bey de "tweet"le bunu paylaşıyor. Bu bir devrim arkadaşlar, işte bu bir devrim. (Gürültüler)

Şimdi, Değerli Bakanım, Güzel Bakanım; güzel işler yapıyorsunuz, Allah razı olsun; hakikaten millet size medyunuşükran, biz de öyle.

Bakın, ben Erzurum'da öğrencilik yıllarımda, üniversite öğrencisiyken Nihat Kitapçı diye bir Sağlık Bakanımız vardı -dadaştı o da, çok özel bir isimdi, Allah gani gani rahmet eylesin- Bakan olduktan sonra Erzurum'a çok özel bir desteği olmuştu; günlerce yazdık bunu.

AYLİN CESUR (Isparta) - Ambulansın icat edilmediği zamanlar.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Tabii, tabii, biliyorsunuz, bakın.

Şimdi, değerli Bakanım, 7 tane ambulans geldi Erzurum'a, Erzurum'da o kadar anlatıldı ki bu "İşte budur." dendi ya "Beklediğimiz budur." falan. Rıdvan Hocam, bunları aynen biz yaşadık, gördük. 7 tane ambulansa "Büyük hizmetler." demiştik biz. Şimdi geldiğimiz noktada ilçelerde, bizim en ücra ilçemizde bile, illerde, bizden önceki dönem illerdeki hastanelerden daha nitelikli hastaneler yaptık biz. Bunu söyleyeceğiz, anlatacağız.

(Gürültüler)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, takip edemedim ama müsaade edin, İbrahim Bey bitirsin.

Devam edin Sayın Aydemir.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şimdi, arkadaşlar, yaptıklarımızı çok mahcup bir dille anlatıyoruz. Bizim yerimizde siz olsanız habbeyi kubbe yaparsınız, biz bunu biliyoruz, nasıl anlatırsınız ki. Bu kadro hakikaten, şunu yapıyoruz arkadaşlar biz: Yaptığımızı Allah rızası için yapıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız bunu söylemiyor mu arkadaşlar.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Daha ne yapacaksınız...

(Gürültüler)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, herkes fikrini söyleyecek, beğenmek zorunda değilsiniz, herkesin fikri kendisi için değerli; rica ediyorum. Bir hakaret yok, bir iftira, suçlama yok. Hoşunuza gitmeyebilir söylenenler ama müdahale etmeye hakkınız yok; rica ediyorum.

İbrahim Bey, devam edin lütfen.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Efendim, ben iki cümle kurdum, süre...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Devam edin, ilave edeceğim ben sürenize.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şimdi, Aylin Hocam, ben hekim değilim sizin gibi ancak ben de tebabetin içinde, özellikle hem aileden sağlık sektöründe olmuş...

İsmail abi, sana zahmet böyle bir kenara abiciğim. İsmail abiyle aynı iklimi yaşadığımız için Erzurum'u, o da paylaşıyor.

Şimdi, efendim, yani bütün yaşanmışlıkları biz de yaşımız kemale ermiş bir durumda görmüşüz, biliyoruz. Elbet bizden önce de hizmet yapıldı; olmaz mı? Allah gani gani rahmet eylesin, Süleyman Demirel, hizmetleri yok mu, Turgut Özal? Bakın, ben not düşüyorum. Kimin nokta kadar hizmeti varsa onu alır başımızın...

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Bülent Ecevit?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bülent Ecevit, eyvallah. Kim yapmışsa başımızın üstünde yerleri var ama arkadaşlar şu anki cari olanı anlatalım, yani çağ atlatmışız. Şu pandemi döneminde yaşananlar, hiçbir yere bakmaya gerek yok Aylin Hocam, pandemi döneminde dünyayla kıyaslasak o zaman şapka çıkarırız, eyvallah deriz. Noksanımız yok mu arkadaşlar? Elbet var, noksanımız var. Şimdi, ben biraz sonra söyleyeceğim. Bakın, Erzurum'da devasa bir şehir hastanesi yapmışız üstelik de Bakanlığımızın bütçesinden yapmışız, Allah razı olsun.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Kaça mal oldu?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şimdi, bunu yapmamıza rağmen... Bakın, şimdi, Değerli Bakanım, hemen bu arada söylüyorum, bir noksan: Ağız ve diş sağlığı merkezimiz var, hekim sayımız gayet güzel ancak poliklinik yok; küçük cesameti. Biz bir ağız ve diş hastanesi istiyoruz sizden. Gördünüz mü, bakın, arkadaşlar talep ediyoruz; noksan bu, talep ediyoruz.

Şimdi, bir başka talep, Bakanımız burada, Oltu bizim en büyük ilçelerimizden birisi, orada kardiyoloji uzmanına ihtiyacımız var, buyurun Bakanımız geldi, talep ediyoruz.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Oltu'da pratisyen yoktu eskiden, şimdi...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Eskiden hakikaten öyle. Şimdi, İsmail Hocam o kadar güzel söyledi ki pratisyen bulamazdık biz siz de bunları biliyordunuz arkadaşlar; şehirlerde yoktu, illerde yoktu; geldiğimiz nokta hakikaten çok özel bir nokta. Buna kimin katkısı varsa başta, Sayın Cumhurbaşkanımız, ufku çizen o, rotayı çizen o ve onun çizdiği ufukla burada da çok yetkin kadrolarımız var en başından beri.

Bakın, bir şey söyleyeceğim arkadaşlar. Şimdi, Fikret Bey ismini açtı, benim her daim iftihar ettiğim bir isim, birlikte üç dönemdir milletvekilliği yapıyoruz Recep Akdağ Bakanım; ailesiyle de tebarüz etmiş, birikimiyle de öne çıkmış özel bir isim bu sahaya da mühür vurmuş bir isim.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Recep Akdağ...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, dinleyelim siz söylediniz fikirlerinizi; rica ediyorum.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Fikret Bey, bir saniye. Fikret Bey, şimdi Recep Beyi bir defa dünya konuşuyor abiciğim, sen bırak onları ya. Şimdi, burada hakkını teslim etmezsek olur mu?

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sağlık Bakanlığının bütçesi görüşülüyor, Sağlık Komisyonu Başkanı üyeleri yok.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Fikret Bey, siz fikrinizi ifade ettiniz, cevabını da dinleyeceksiniz; rica ediyorum.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sağlık Bakanlığının bütçesi görüşülüyor Sağlık Komisyonu Başkanı yok.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Eyvallah, olur abiciğim, tamam anladım, anladım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Fikret Bey, böyle bir usulümüz yok. Değerli arkadaşlar, diyalog usulümüz yok, burası öyle bir platform değil; rica ediyorum.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Bir kere şunu söylemem lazım: Sağlık Bakanlığının bütçe görüşmelerinde Sağlık Komisyonu Başkanı neden yok?

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ya, Fikret, bak, biz seni saatlerce dinlemedik mi?

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Komisyonu ben temsil ediyorum, ben üyeyim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Fikret Bey, demokrasinin "d"sine inanıyorsak karşı tarafın fikirlerini dinleyeceğiz, tahammül edeceğiz. Rica ediyorum...

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Komisyonu temsil ediyorum, ben Sağlık Komisyonunun üyesiyim.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şimdi, arkadaşlar, şunu söylüyoruz biz: Sağlık sahasında hakikaten özel işler yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Dedim ya, noksanımız vardır ama...

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Noksanımız falan yok.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ya, ben şunu biliyorum Fikret Hocam: Erzurum'da Mumcu Caddesi diye bir cadde vardı...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Noksanımız yok, fazlamız var.

AYLİN CESUR (Isparta) - Noksanlar...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - İyi de ben bu arada hiçbir konuşamayacak mıyım?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Arkadaşlar, bir müsaade edin de İbrahim Bey konuşsun. Niye zorunuza gidiyor böyle? Niye rahatsız oluyorsunuz? Rica ediyorum.

SALİH CORA (Trabzon) - Gerçekler acıdır Başkanım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir hakaret etmiyor, bir iftira atmıyor, ithamda bulunmuyor. Siz, görüşlerini beğenmeyebilirsiniz, katılmayabilirsiniz. Görüşlerini ifade ediyor, bundan daha doğal ne olabilir? Rica ediyorum...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Değerli Bakanım, bunlar niye rahatsız, biliyor musunuz? Ben bir vesile not düştüm, Güzel Bakanım. Hayatın pratisyenlerindenim, hayatın bizatihi içinden geliyorum.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Biz dışarıdan geliyoruz sanki.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Rica ediyorum... Böyle bir...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Hakikatleri aktarınca bakıyorlar ki ya, bu çok sahici notlar düşüyor, rahatsız oluyorlar. Buna gerek yok arkadaşlar, paylaşalım bunları.

Bizim Erzurum'da bir Mumcu Caddesi vardı -Erzurumlu kardeşlerim var bilirler, Bakanımız da bilir, İsmail ağabey bilir- Mumcu'da tabeladan geçilmezdi. Ne tabelasıydı bunlar? Muayenehane tabelalarıydı. Çok niteliksiz yapılardı, oralara insanlar giderlerdi. Yani ben ayrıntıya girmiyorum arkadaşlar, hepimiz biliyoruz, burada çok sayıda hekim arkadaşımız var. Hekimler hakikaten yüreğimizi ifade ediyorlar, çok özel insanlar ama o günlerde onlar için bir nakisa, bir noksan hâl vardı? Neydi? Ya, işte, muayenehaneye çağrılmalar filan... Benim yakıştıramadığım şeyler.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Bıçak paraları.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bakın, hekimlerimizi de daha daha olmaları gereken yere çıkardık, doğrusu da budur. Şimdi "Doktor yok." diyor. İşte Bakanımız söyledi -ya, son bir yıl içerisindeydi, değil mi- 6 bin doktor özelden kamuya dönmüş. Niye? Şartları özel hâle getirdik.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - İbrahim Bey, kamudan son iki yılda istifa eden 10 bin küsur.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Fikret Bey, siz son gün açıldınız vallahi, maşallah, hiç susturamıyoruz sizi. Rica ediyorum...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bakın, şimdi, hekim sayısını -Bakanımız söyledi 90 binlerden 200 binler sınırına getirmişiz, hemşire sayısı hakeza öyle.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Hayır.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bunları teknik olarak arkadaşlarımız söyledi, Bakanımız daha tafsilata girdi.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Yatak sayısı azalmış.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Biz ne yapıyoruz arkadaşlar?

İSMAİL TAMER (Kayseri) - 1 milyon 300 bin personel var toplam.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Hasılı, arkadaşlar, bizim şeref levhamız bir Bakanlığı burada görüşüyoruz. Orada vazife yapan herkes ama herkes çok özel insandır. Pandemideki fedakârlıklarını unutmuyoruz. Bakın, benim babam Covid'den vefat etti. Gayretleri ben biliyorum. Bakanımızın özel gayreti oldu, doktorların...

AYLİN CESUR (Isparta) - Allah rahmet eylesin.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bütün geçmişlerimize rahmet olsun.

Ama o zeminde nasıl gayretler sarf edildi, nasıl fedakârlıklar yapıldı; bu kadro yaptı. Öyleyse teşekkür edeceğiz, Allah razı olsun diyeceğiz.

Bakanımız sabahleyin şunu okurken iftiharla, yüreği genişleyerek takip ettik, dinledik. Allah önünü açık etsin, ömrünü de uzun etsin bütün kadronun Bakanımız şahsında.

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Ya, biz de gayretli muhalefet yapıyoruz, bize teşekkür etmiyorsunuz.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Size de teşekkür ederiz Hocam. Sen de hekimlik yaptın, sana da herkese teşekkür ediyoruz, kim varsa...

AYLİN CESUR (Isparta) - Sağlık Komisyonu Başkanı niye burada değil?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Recep Bey'in yurt dışında bir vazifesi var, o yüzden burada değil. Yurt dışında olmasa o, burada olur. Arkadaşlar, bizim ayrımız gayrımız yok.

AYLİN CESUR (Isparta) - Sağlık Komisyonu hani... Bakan Bey...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bakanımızın ağabeyi mesafesinde, o da Bakanımıza "kardeşim" der dolayısıyla böyle bir münasebetleri var. Hiç öyle o aralara girmeyin, öyle bir şey yok.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Bütçe görüşmesinden daha mı önemli, İbrahim Bey?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Nasıl?

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Bütçe görüşmesinden daha mı önemli?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ya, kardeşim, bugüne denk gelmiş yani, ne yapsın yani?

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Bir dakika... Ben varım kardeşim ya. Sağlık Komisyonu üyesi olarak...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Hiç böyle bir şey olur mu?

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Yılda 1 sefer ya.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - İbrahim Bey, birkaç cümleyle toparlarsınız...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Peki, toparlıyorum. Aslında yani söylenecek çok şey var ama.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Doğru, haklısınız ama bitirmemiz lazım.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Peki, bitirelim.

Efendim, hizmetlerinize tekraren minnettarız. Ama Erzurum'a söylediğim yatırımları hususen bekliyorum Değerli Bakanım.

Bütçemiz hayır, uğur getirsin.

Saygılar sunuyorum.