FETİ YILDIZ (İstanbul) - Teşekkürler Başkan.

Sayın Başkan, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, sayın Komisyon üyeleri, değerli bürokratlar, basınımızın güzide temsilcileri; hepinizi öncelikle saygıyla selamlıyorum.

Çok partili siyasi hayatla birlikte parlamenter sistem pek çok krizle karşı karşıya kaldı. Sık sık yapılan seçimler, darbeler, koalisyon hükûmetleri, sancılı Cumhurbaşkanı seçimleri gibi siyasi krizler çok görüldü. Ülkemizde bu durumları fırsat bilen cuntalar ve vesayet güçleri millî iradeyi hiçe sayarak demokrasimizi zaman zaman kesintiye uğrattılar. 15 Temmuz hain darbe girişimiyle başlatılan ülkemizi işgal planı, asil milletimizin güçlü bir direnişiyle karşılaştı ve bu aşağılık istihbarat yapılanması yerle bir edildi.

Değerli arkadaşlar, 2014 yılından itibaren Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilmektedir. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, parlamenter sistem içerisinde yarı başkanlık sistemine geçişin göstergesidir. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme döneceğini iddia eden, savunan arkadaşların yani 6'lı masanın "Cumhurbaşkanını halk seçecek." demeleri ve parlamenter sistemden bahsetmeleri bana göre tam bir kafa karışıklığıdır. Bu durum, yarı başkanlık sistemidir. Onun için, sistemleri birbirine karıştırmadan meseleyi halkımıza doğru dürüst izah etmemiz gerekir. 24 Haziran 2018 genel seçimleriyle birlikte Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine resmen geçildi. Bu arada, tabii, muhalefet hukukçuları bu Anayasa değişikliğiyle ilgili maalesef "istismarcı anayasa değişikliği" efendim, daha da ağzımızı alamayacağımız şekilde, halkın oylarını küçültücü beyanlarla açıklamalar yaptılar.

Yine, yakın bir zamanda başörtüsü meselesini yine,

"Anayasayla düzenleyelim." dediğimizde -Sayın Hocam da geldi şimdi- bunu fırsatçı bir Anayasa değişikliği olarak nitelendirdi. Bunların altını topladığımızda bunların millî iradeye hakaret olduğunu tarif etmeme herhâlde gerek yok Değerli Hocam.

Cumhurbaşkanı hızlı karar alarak etkin bir yönetim göstermektedir; güçlü yürütmeyle güçlü devletin önündeki engeller bir bir kaldırıldı, terörle mücadeleden pandemiye, tabii afetlerden uluslararası sorunlara kadar hiçbir konuda çok şükür zafiyete düşülmedi.

Değerli arkadaşlar, tam burada şunu söylemek isterim: Aristoteles'in öğrencisi olan Büyük İskender "Adalet mi cesaret mi üstündür?" diye merak eder, Hindistan seferinde de filozoflara sorar -filozofların cevabı ilginçtir ve çok da doğru bir cevaptır- aldığı cevap şudur: "Eğer bir yerde adalet varsa cesarete gerek yoktur." Evet, adaletin olduğu yerde cesarete gerek yoktur çünkü her şey yerli yerine oturur.

Şimdi, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin imkânlarından birkaç şeyi daha paylaşmak istiyorum. Bir kere, halk kime ve hangi kadroya oy vereceğini bilir baştan, hesap sorma imkânı fazlalaşır. Yine, seçmenlere daha fazla seçme imkânı sağlanır. Yasama organı için bir partinin adayına destek verirken yürütme organında başka bir partinin adayına oy verebilir yani bu bir zenginliktir, sadece bu hâl bile Cumhurbaşkanlığı sisteminin parlamenter sisteme olan demokratik üstünlüğünün tek başına göstergesidir.

Arkadaşlar, siyasi güç ve yetkiye sahip yürütmenin halk tarafından doğrudan seçilmesi ona büyük bir güven, saygınlık ve meşruiyet sağlamıştır. Önümüzdeki yüzyıl, Türkiye Yüzyıl'ı olacaktır bu sebeple. Ülkemiz küresel bir güç olma yolunda hızla ilerlemektedir; savunma sanayimiz de güya bu ihtiyaçları karşılayacak seviyededir.

Zaman bitti ancak birkaç kelime daha...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Çok teşekkür ediyorum Feti Bey.

Son cümlenizi alalım.

Buyurun lütfen.

FETİ YILDIZ (İstanbul) - Peki.

Bütçemizin hayırlara vesile olmasını diler, hepinizi saygıyla selamlarım.