| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a)Cumhurbaşkanlığı b)Millî İstihbarat Teşkilatı c)Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği ç)Diyanet İşleri Başkanlığı d) Devlet Arşivleri Başkanlığı e)Millî Saraylar İdaresi Başkanlığı f)Strateji ve Bütçe Başkanlığı g)İletişim Başkanlığı ğ)Savunma Sanayii Başkanlığı h)Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ı)Yatırım Ofisi Başkanlığı i) Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı j) Finans Ofisi Başkanlığı k) İnsan Kaynakları Ofisi Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 25 .11.2022 |
İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve değerli bürokratlarımız; Cumhurbaşkanlığı bütçesi kapsamındaki Diyanet İşleri Başkanlığımızla alakalı görüşlerimi açıklamak üzere söz almış bulunuyorum. Komisyonu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Türk ve İslam coğrafyası yenileşme ve bağımsızlık mücadelesi verirken dini siyasete ve ticarete alet eden pek çok yapı ve insanla karşı karşıya kalmıştır. Anadolu'da İslam'ı suistimal eden sahte din adamlarına karşı pek çok âlimimiz, din adamımız mücadele etmiştir. Bunlardan Ankara Müftüsü Rifat Börekçi, İzmir Müftüsü Rahmetullah Efendi, Kahramanmaraşlı Rıdvan Hoca, Hacı Bayram Şeyhi Şemseddin Efendi, Ahmet Hamdi Akseki ve niceleri Millî Mücadele'nin manevi neferleri ve mimarları olmuşlardır. Bu manevi irade Büyük Önder Atatürk'ün öncülüğünde Diyanet İşleri Başkanlığının kurulmasına ve gelişmesine vesile olmuştur. Diyanet İşleri Başkanlığı doğru din bilgisinin milletimize ulaştırılması, insanlarımızın anlayabileceği dilde Kur'an, hadis ve dinî bilginin verilmesi, camilerimizin sahih bilgilerle donatılmış imam-hatiplerle doldurulması için mücadele etmiştir. Bu vesileyle bütün Diyanet camiasına teşekkürü bir borç bilirim.
Diyanet İşleri Başkanlığı son derece önemli bir kurumdur. Türk devleti yaşadıkça da var olması gereken bir kurumdur ancak günümüzde Diyanet bu görevlerini tam olarak ifa edemez hâle gelmiştir. Daha önce defalarca, ülkemizde özellikle AK PARTİ iktidarları döneminde ateizmin, deizmin ve İslam dışı pek çok akımın daha hızlı yayıldığını vurgulamıştım. İslam'ın yasakladıkları her zaman insanın ve toplumun zararına olan şeylerdir. İslam'ın tavsiye ettikleri de insanın ve insanlığın mutluluğunu ve huzurunu temin etmiştir. Yani İslam bir ruhtur, bir inançtır, bir düşünce sistemidir, İslam toplumun ve insanın her zerresine dokunan bir bütündür. Bunu görmezden gelerek Sayın Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'ın geçtiğimiz günlerde koyduğu hedef doğru ama son derece eksiktir. Biz "camisiz mahalle kalmasın" hedefine değil "cemaatsiz cami kalmasın" hedefine odaklanmalıyız. Sabah namazlarında, 5 vakit namazlarda tek safın bile dolmadığı devasa camileri nasıl şuurlu Müslümanlarla doldururuz, onun derdine düşmeliyiz. Diyanet bunu düşünmelidir, bunun için çaba harcamalıdır.
Burada Diyanet personelinin, sendikaların taleplerini dile getirmek için sözlerimi sürdürmek istiyorum. Sayın Başkan, Diyanet kadroları belli başlı cemaat ve tarikatların kontenjanlarına göre değil ehliyet ve liyakate göre belirlenmelidir. Bütün sözleşmelilerdeki gibi sözleşmeli personel uygulamaları kaldırılmalı, çalışma barışını bozacak kadro ayrımlarına son verilmelidir, ihtiyaç varsa personel kadrolu alınmalıdır. Sözleşmeliler kadroya acilen geçirilmelidir. Fahri Kur'an kursu öğreticiliği ve vekil imamlık kesinlikle kaldırılmalıdır. Bu kadrolarda daha önce görev almış ve hâlen görev almakta olan hocalar SGK primleri baz alınarak kadroya geçirilmelidir. Kısır bir döngü hâlinde KPSS, DHBT, mülakat çarkları altında ezilmeleri engellenmelidir. Murakıpların sorunları çözülmeli, müfettişlik ve denetmenlik unvanları ihdas edilmelidir. 3600 ek gösterge uygulaması bütün Diyanet personeline uygulanmalı; vaizlerin, dinî hizmet uzmanlarının, şeflerin durumları süratle iyileştirilmelidir. "Her mahalleye cami" çağrısı yaparken hocalarımızın lojman ve barınma sorunları çözülmelidir. İhtiyaç olan her yerde cami ve lojman sağlanmalıdır. Velhasıl Diyanet İşleri Başkanlığı "ben bilirim" tavrından uzaklaşıp sendikaları, ilahiyat fakültelerini, cami derneklerini ve hocaları dinlemelidir. Çalıştaylara her kesimden okuyan, yazan ve düşünen Müslüman'ı davet ederek fikir almalıdır. Biz Diyanet İşleri Başkanlığının çok daha iyi olması, eleştirilerden kurtulması için konuşmaktayız; bu böyle bilinmelidir. Çünkü Diyanet İşleri Başkanlığı milletimizin gönlündeki itibarlı yerini daima muhafaza etmelidir.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli Hocam, son cümlelerinizi alalım.
İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kuruluşların, Diyanet İşleri Başkanlığı bütçemizin milletimiz için hayırlı olmasını diliyor, Komisyona huzurlarınızda teşekkür ediyorum.