YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Evet, teşekkür ediyorum Başkanım.

Kıymetli milletvekillerimiz, Cumhurbaşkanlığımıza bağlı kurum ve kuruluşların çok değerli başkanları, değerli bürokratlar, basınımızın değerli mensupları, ben de hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Bütçemiz hayırlı ve bereketli olsun.

Değerli arkadaşlar, tabii, özellikle bugün Cumhurbaşkanlığımızın bütçesiyle alakalı konuşma planlıyorduk -arkadaşlarımızın birçoğu- fakat sabahtan beri sistemle alakalı tartışma yürüyor. Tabii, dolayısıyla onlarla ilgili birkaç şey ifade etmem gerekiyor. 16 Nisan 2017'de Anayasa referandumu yapıldı ülkemizde, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi milletimiz tarafından kabul edildi. Sonra 2018'de yine 24 Haziranda seçim yapıldı ve biz seçildik, buna her şeyden önce saygı duymak gerekiyor.

İkincisi, arkadaşlar bugün parlamenter sistemi öve öve bitiremediler tabii, yani kel ölür sırma saçlı olur, kör ölür badem gözlü olurmuş. Buna benzer bir hâl gördük bugün burada. Herhâlde parlamenter sistemi savunmakta mahcubiyet yaşadığınız için önüne de işte, "güçlendirilmiş" ibaresi koyuyorsunuz. Bence aslında bu, âcizlikten başka da bir şey değil. Bunu niye söylüyorum? Çünkü parlamenter sistemi biraz hatırlamak için aslında unutmadık da yine de altını çizelim özellikle. Parlamenter sistemde milli gelir 10 bin dolardı da biz onu 3 bin dolara mı indirdik arkadaşlar? Yine, parlamenter sistemde dünyanın en gelişmiş araçları, otomobilleri üretiliyordu da biz mi bu sistemle bunları ortadan kaldırdık? Halkın seçilmiş başbakanı bu parlamenter sistem varken idam edilmedi mi? Yine, bu parlamenter sistemde her on yılda bir darbe olmuyor muydu, ben yanlış mı hatırlıyorum? Bu ülkede hangi sistem varken ülke 70 sente muhtaç kaldı? Arkadaşlar, parlamenter sistemde hükûmetler ortalama bir yıl sürmüyor muydu, bunu hep birlikte yaşamadık mı? Yine, 28 Şubat bu parlamenter sistem içerisinde olmadı mı? Daha dün, 15 Temmuz, bu vesayet sisteminin olduğu bir yapı içerisinde, bu parlamenter sistemin içerisinde meydana gelmedi mi? Yine, Güneş Motel olayı bu parlamenter sistemde, ülkemizde utanç verici bir şekilde yaşanmadı mı geçmişte? Bu ülkede kırk yıl terör vardı ve o terörün olduğu dönemlerde de yine ülkemizde parlamenter sistem vardı. Bu sizin "parlamenter sistem" dediğiniz sistemde merak ediyorum, enflasyon yok muydu? Bu ülke o zaman IMF'ye muhtaç kılınmamış mıydı? Ülkemizde başörtüsü sorunu, kılık kıyafet sorunu bu parlamenter sistem yürürlükteyken yok muydu? İkna odaları hangi sistemde olmuştu? Yine parlamenter sistem içerisindeyken ülkemizde cari açık yok muydu? Parlamenter sistem varken ekonomik bağımsızlığımız mı vardı? İhracatımız çok mu yüksekti bu sistem varken? Değerli arkadaşlar, parlamenter sistemde doğal gazı, petrolü çok rahatlıkla mavi vatanda arayabiliyor muyduk? Sondaj makineleri, sismik araştırma gemileri alabiliyor muyduk? Parlamenter sistemde İHA, SİHA, TİHA ve benzeri savunma sanayisiyle alakalı üretimler yapabiliyor muyduk? Parlamenter sistemde Dağlık Karabağ'da, Kıbrıs'ta inisiyatif alıp kardeşlerimizin, soydaşlarımızın, vatandaşlarımızın yanında rahatlıkla olabiliyor muyduk? Dış politikada, dünyada ve bölgede lider bir ülke miydik bu parlamenter sistemde? Türkiye parlamenter sistemde rahatlıkla sınırlarının ötesinde terörle mücadele edebiliyor muydu?

Değerli arkadaşlar, tabii, lafa gelince milliyetçiliği kimseye bırakmayanların hatta kurdukları ittifaka "millet" adını verenlerin aslında millete nasıl baktıklarını da bu tür örneklerle açıkça, rahatlıkla anlayabiliyoruz. Milletimiz şehit yakınlarına küfredenleri de onları himaye edenleri de unutmaz. Bu, sizin devlet terbiyenizden mi geliyor? Yine "28 Şubata inanarak sahip çıkacağım ve o kararları da direnerek uygulayacağım." demek mi devlet terbiyesi?

Değerli arkadaşlar, bakın, bunların hepsini çok rahatlıkla ifade edebiliriz ama tabii bugün benden sonra da epeyce bir konuşma olacak, ben de konuşmamı çok fazla uzatmak istemiyorum. Bizim bu sistemle, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle sağlıktan tarıma, sanayiden sosyal politikalara, iç politikadan dış politikaya, güvenlikten özgürlüklere, içtimai ve iktisadi hayatın tamamında elde etmiş olduğumuz daha yüzlerce kazanım oldu. Bu Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle bundan sonraki süreçlerde bu sistemi daha da güçlendirerek, daha da tahkim ederek inşallah 2023, 2053 ve 2071 hedeflerimize Türkiye Yüzyılı perspektifiyle hep birlikte ulaşacağımızı buradan ben bir kere daha ifade ediyorum.

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, bu bütçemizin her kuruşu vatanımıza, milletimize, ülkemize, Cumhurbaşkanlığımıza, kurum ve kuruluşlarına hayırlı ve bereketli olsun diyorum.

Hepinizi tekrar saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.