KOMİSYON KONUŞMASI

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Değerli Başkanım.

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız, değerli bürokratlar; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Tabii, burada bizden önce söz alan değerli hatipler farklı bir değerlendirme yapmak için -geneldeki- bizim ülkemiz içerisinde yaşanan ve sonuçları itibarıyla etki sahası oluşturmuş gerek ekonomiye dair gerek yargısal sisteme dair gerekse diğer bakanlık görevlerine dair bazı kıyaslamalar yaptılar. Yine, benden önceki hatipler -ki bugün 25 Kasım, kadına karşı şiddete karşı uluslararası yaptırımların uygulanmasıyla ilgili bir gün, kadına karşı şiddete karşı hayır diyoruz, bu vesileyle de bu ifadeyi de kullanıyorum- tabii, kıyaslarken ülkemizdeki bazı uygulamaları anlattılar ama mesela diğer ülkelerdeki uygulamalar nasıldır, ben birkaç örnek vereyim. Alman Kriminal Polis Dairesinin 2021 yılı itibarıyla kendi internet sitesinde yayınlamış olduğu bazı sonuçlar var, bazı değerlendirmeler var. Mesela, 2021 yılında 813 kadın öldürülmüş Almanya'da; 41.750 kadın yaralanmış, bunun 176'sı çok ağır yaralı ve sakat kalmış; 15.200 kadın tecavüze uğramış, cinsel istismara uğramış; 113 bin kadın tehdit edilmiş; 3.500 kadın ise hürriyeti tahdit, kaçırılmış, hürriyetinden yoksun bırakılmış. Yani kıyaslarken Avrupa ülkeleri veya dünya ortalaması nedir, bunu da keşke arkadaşlarımız anlatsaydı.

Yine, biraz önceki hatip Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin başvurularından bahsetti, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru. Evet, başvuru ne demektir yani, başvuru çok olunca ne oluyor yani? Mesela 2021 yılı: Şimdi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin internet sitesine girin, 2021 yılında 6.221 başvuru Türkiye aleyhine yapılmış, başvurunun 6.221'den sadece 76'sında ihlal kararı verilmiş. Ne diyeceğiz şimdi buradan? Yani başvuru sayısının çokluğuyla beraber... Mesela, 47 ülke var AİHM bünyesinde, 36.092 başvuru yapılmış orada -yaklaşık 6 katı Türkiye'nin- orada da 986 ihlal kararı verilmiş. Yani ne diyeceğiz şimdi, neyi kıyaslayacağız, neyi neyle kıyaslayacağız? Kaldı ki Türkiye'de de 2010 yılı referandum, Anayasa değişikliğiyle beraber bireysel başvuru getirildi Anayasa Mahkemesine, süreç çok daha, hukuki manada tamamen hukuk devletini güçlendirmek amacıyla, özgür birey, özgür toplum, güçlü toplum ve daha demokratik bir Türkiye vizyonuyla hareket ettiğimizi de burada bu vesileyle de anlatmak isterim.

Tabii, Sayın Cumhurbaşkanımızın 2 Mart 2021 tarihinde kamuoyuna açıklamış olduğu İnsan Hakları Eylem Planı var 11 temel ilke etrafında; 9 amaç, 50 hedef ve 393 faaliyet içeriyor. Bugüne kadar da yapılan çalışmalarla 393 faaliyetin 2.381'inin hayata geçirildiğini ifade etmek isterim. Bu oranın da yaklaşık yüzde 60,55 olduğunu da söylemek isterim.

Diğer yandan, mesela "Suriye politikası, Türkiye'nin dış politikası..." falan, böyle, çok enteresan konuşmalar da dinledik. Mesela, yakın zamanda ABD Adalet Bakanlığının yürüttüğü bir soruşturma var ve burada da bir ceza kesildi, 778 milyon dolar; ABD Adalet Bakanlığının, Fransız Lafarge şirketine yönelik DAİŞ militanlarına hem parasal hem de altyapı ve ekonomik imkânlar noktasında destek olduğuna dair. Peki, karşısında savaştırdığı militanlar, teröristler kim? PYD/YPG. Peki, ona parayı veren, silahı veren kim? Yine ABD. Yani şimdi oynanan tiyatroyu, oynanan büyük oyunu keşke değerli arkadaşlarımız da bu yönüyle ifade etmiş olsalardı. Yani orada öldürülen, kaçırılan çocukların, kızların, kadınların katillerinin kimler olduğunu bu vesileyle de görmüş oluyoruz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz dolmuştur Sayın Güler.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Keşke bunlara da bu yönüyle temas etmiş olsalardı. Yani DEAŞ'ı kim destekliyordu, kim ekonomik olarak imkân veriyordu, kim para aktarıyordu?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Güler, son cümlelerinizi alalım.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Ülkeler belli, firmalar belli, karşısındaki oyuncu da belli. Bunlara da keşke bir temas etmiş olsalardı.

Çok teşekkür ediyorum.