KOMİSYON KONUŞMASI

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Evet, ben de Maden Mühendisleri Başkanımıza ve Zonguldak Şube Başkanlığına sunumlarından dolayı teşekkür ediyorum.

Şimdi, Maden Mühendisleri Başkanımız Ayhan Bey'in sunumunda bir şey dikkatimi çekti, acaba bir yazım hatası mı, o konuda bir bilgi almak isterim. Şöyle bir ifade kullanıyorsunuz işçilerin maden işçisi olabilmesi için aldıkları eğitim süresiyle ilgili: "Toplam elli saat eğitim alarak maden işçisi oluyorlar ancak Almanya'da ziyaret edebilmek için seksen saat eğitim almak gerekiyor." diyorsunuz. Ben şöyle hesap makinesiyle kısaca bir hesap yaptım: Şimdi, seksen saat, normalde yirmi dört saat hiç uyumasanız, yirmi dört saat eğitim alsanız 3,3 gün ediyor; on iki saat eğitim verseniz ziyaretçiye yani günün on iki saati sırf eğitimle geçse 6,7 gün ediyor; günde sekiz saat eğitim verseniz on gün ediyor. Bu, hayatın olağan akışına da aykırı; burada bir yerde bir yanlışlık var ama nerede, bilmiyorum. Bir açıklık getirirseniz memnun olurum çünkü bunlar kayıtlara da geçiyor, yarın öbür gün herhangi bir çalışmada da kaynak olarak gösteriliyor; burada bir açıklama yapmanızı özellikle isterim.

Aslında tartışma konusu da olmuştu, o gün 300 kişinin çalışmaya gelmediği konusunda bir ifade kullandı Çağlar Bey.

KEMAL ÇELİK (Antalya) - 200...

AYSU BANKOĞLU (Bartın) - 200 kişi...

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - 200 olsun, hiç önemli değil. O 200 kişinin sanki bilerek o gün işe başlatılmadığı anlamında bir ifade kullandılar ben yanlış anlamadıysam. Onunla ilgili tutanağı istedim, henüz gelmedi. Başkanım, geldiği zaman özellikle o tutanağı okumak istiyorum.

BAŞKAN TANER YILDIZ - Tabii ki.

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Eğer gerçekten böyle bir iddia varsa bu çok ciddi bir iddiadır. Kurum bununla ilgili gerekli cevabı vermek zorunda, aksi hâlde kurum ciddi anlamda töhmet altında.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Kendileri burada, sorun söylesinler.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Sayıştay raporu var zaten.

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Bu şunu getiriyor: Hani, Amerika'da İkiz Kuleler vurulmuştu ya, hatırlarsanız o gün kamuoyunda da bir sürü haberler geçmişti, işte "X devletin mensubu vatandaşlar o gün gidip çalışmadılar." diye, sanki önceden programlanmış bir kaza gibi. Burada bu ifadeden de o anlaşıldı.

AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Öyle demedi ya. "82 kişi aşağıda, diğerleri nerede?" dedi Vekilimiz.

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Ben tutanağı istedim zaten, tutanağı istedim; tutanak gelecek, bakacağız oraya.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Kendileri burada, sorun söylesinler.

AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Belki siz duyamamışsınızdır "82 kişi aşağıda, diğerleri nerede?" dedi, ben öyle duydum.

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Eğer öyle bir şey demediyse problem yok ama öyle bir şey dediyse ya maksadını aşan bir cümle oldu veya da iddia doğruysa bu anlamda kurumun üzerine ciddi bir şekilde gidilmesi gerektiğini ifade ediyorum.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Siz "Söylediğinize açıklık getirin." deyin, yanıt versinler, bitsin.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Bence siz çok film izliyorsunuz.

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Diğer bir konu: Burada arızalı pervaneyle ilgili bir ifade kullanmışsınız, "arızalı pervane" diye bir açıklamanız var burada. Ben burada şunu öğrenmek istiyorum: Yani aynı anda burada -konuşmalarda cümleler arasında geçti- 4 pervane olması gerekiyor, bunun 1'inin veya 2'sinin istirahatte olup diğerlerinin çalışması gerektiği anlamında ifadeler kullanıldı. Ben bunu öğrenmek istiyorum, 4 tane pervanenin aynı anda 4'ünün de çalışması gerekiyor mu yoksa 3'ünün çalışıp 1'inin istirahat etmesi mi gerekiyor? Bu arızalı olan pervane istirahatte olan pervane mi yoksa aktif çalışması gereken pervane mi? Bu konuda bir bilgi alabilirsem sevineceğim.

Diğer taraftan, Çağlar Bey'in sunumunda -ben kendim sayfa numarası verdim, 39'uncu sayfasında- "Havalandırmayla ilgili her ne kadar Türkiye Taşkömürü Kurumu tarafından yapılan sunumda ana vantilatör kapasitesinin 11.500 metreküp/dakika olduğu ifade edilse de..." diye devam eden bir cümle var ama yani ne demek istediğinizi burada anlamış değilim. Biz daha önceki görüşmelerde bunu kömür işletmesi yöneticilerine sorduk, ilgili idareye sorduk, hatta "Sunumunuzda 'Bizim havalandırmaların kapasitesi 11.500 metreküp/dakika.' diyorsunuz ancak 3.750 metreküp/dakika hava bastığınızı söylüyorsunuz. Niye bunun tamamını kullanmıyorsunuz? Ne kadara ihtiyaç var?" şeklinde ben sormuştum. Onların ifadesi de şuydu: "Burada bu havalandırmaların kapasitesi 11.500 metreküp/dakika ancak bizim o ocaktaki ihtiyacımız 3.750 metreküp/dakika." Dolayısıyla buradaki ifadenizin ne olduğunu anlamış değilim, bunu bir açabilirseniz... Yani bir eleştiri yok, herhangi bir şey yok ama üstü kapalı bir ifade var. Ne demek istediğinizi özellikle öğrenmek istiyorum çünkü havalandırmalar üzerinde ciddi anlamda duruluyor.

Başkanım, benim şimdilik söyleyeceklerim, soracaklarım bu kadar ama az önce ifade ettiğim gibi, eğer tutanak özeti gelirse o konuyu özellikle tekrar gündeme getirmek istiyorum.

Teşekkür ediyorum.