KOMİSYON KONUŞMASI

ORHAN YEGİN (Ankara) - Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

Bütün misafirlere hoş geldiniz diyoruz.

Tabii, gönül isterdi ki muhalefetten arkadaşlar da burada olsun, daha teferruatlı tartışmalar yapılabilsin; Başkanımız da yaptığı uygulamaları, ortaya koydukları çalışmaları çok daha net bir şekilde burada onlara izah edebilsin; ama öyle olmadı. Tabii, az önce İsmail Başkanımız da ifade ettiler; muhalefetin bu tepkiyi koyarkenki ayrılış sıralaması da gerçekten dikkat çekiciydi; yani önce HDP temsilcisinin "Ben salonu terk ediyorum." demesi, sonrasında bir eski Merkez Bankası Başkanlığını yapmış Sayın Milletvekilinin terk etmesi, sonra CHP'nin terk etmesi. Keşke olmasaydı ama oldu artık, neyse, ona diyecek bir şey yok.

Ben iki hususta ifade kullanmak istiyorum Başkanım. Birincisi: Şöyle bir ifade oldu az önce değerlendirmelerde karşı taraftan: "Kur korumalı mevduat 1 milyonun üzerinde -yani yuvarlama rakam 1 milyon diyelim- parası olan kişiye bütçeden bir transfer yapmak maksadıyla ortaya atılmış bir uygulamadır." Tabii, hem AK PARTİ temsilcisi arkadaşlarımız hem Milliyetçi Hareket Partisinden değerli milletvekili ağabeylerimiz kur korumalı mevduatın Türkiye'deki ekonomiye, dövizin Türkiye'deki aldığı değere, iniş çıkışındaki o ateşin düşürülmesine, küçük birikimleri olan vatandaşların birikimlerinin döviz karşısında erimesinden kaynaklı aslında millî duygularla dövize yönelmek istemezken dövizin aşırı oynaklığından dolayı yükselme mecburiyetinde kalmasını ortadan kaldıracak bir koruma kalkanı oluşturmasına ve bunun yanında, elinde döviz tutan kişilerin de bu mevduat sistemine katıldığı zaman yarın, dövizdeki bu köpük ortadan kalktığı zaman ortaya çıkacak kaybını da önlemeye yani hem çıkarken hem inerken vatandaşı, bizatihi vatandaşı korumaya dönük oluşturduğu o güvenlik alanını göz ardı ederek muhalefetin yaptığı eleştirileri "1 milyonun üzerinde parası olan kişiye hazineden transfer yapmak üzere getirilmiş bir sistemdir, parası olana daha fazla para vermek üzere getirilmiş bir sistemdir, parası olana hazineden daha fazla para aktarılsın diye bulunmuş bir zekice yöntemdir." tarzındaki ithamlarını burada altını çizerek reddediyoruz. Kur korumalı sistem bizatihi vatandaşın Türkiye'de döviz üzerinde spekülatif hamleler yapan kesimler karşısında mağdur olmasını önleyecek, vatandaşın dövize olan meylini ortadan kaldıracak, hem dövizin düşmesine karşı hem yükselmesine karşı özellikle "küçük sermaye sahibi vatandaş" diyebileceğimiz küçük birikim sahibi vatandaşı koruyacak müthiş bir alan açmıştır. Aynı zamanda dövizdeki ateşi düşürmesi itibarıyla ekonomiye katkısı gerçekten önemli bir katkı olmuştur. Dolayısıyla bu kur korumalı mevduat, muhalefetin ısrarla iddia ettiği ve o şekilde imajlamaya çalıştığı şekilde sadece 1 milyonun üzerinde sermayesi olan sermaye sahibi insanlara para aktarma derdinden zinhar uzak, tamamıyla 85 milyon vatandaşın cebini, 85 milyon vatandaşın Türk lirasında kalma arzusunu, Türk lirasında kalma ısrarını tahkim eden, buna alan açan bir uygulama olmuştur. Bunun altını çizmek istedim, bir.

İkincisi: "Meclisin itibarını Başkan siz korumalısınız en başta." dediler size. Meclisin itibarını ne Başkanım siz korumaya tek başınıza muktedirsiniz ne ben, bu milletin Meclisine itibarını veren aziz millettir. Bu Meclisin itibarı millet tarafından verilmiştir, millet tarafından korunmuştur, korunmaktadır ve bu Meclisin itibarı hiç kimsenin ufak tefek hatalarıyla, yanlışlarıyla, hiç kimsenin bazı ithamlarıyla veyahut da gerçekten yaptığı işlerle zedelenecek bir itibarı yoktur, Meclisin itibarı olduğu yerde sapasağlam ve dipdiri bir şekilde durmaktadır. Dolayısıyla bugünkü tartışmadan, geçen kanun teklifinde başlayıp bugüne getirilen tartışmadan hareketle "Meclisin itibarı zedeleniyor." "Meclis burada, işte, dikkate alınmıyor." "Meclisi kimse takmıyor." "Bir bürokrat, bir Merkez Bankası Başkanı Meclisin iradesini yok sayıyor." Hayır, ben ilk baştaki konuşmamda da söyledim, ha, bir konuda Başkanla farklı düşünüyorum; ben okuduğum bu madde 58'den bir şeyin açıklanmamasıyla ilgili bir yasak olduğunu net olarak görmüyorum. Bu benim yorumum, ben hukukçu değilim ama buradan bunu net anlamıyorum ama belki Başkan muhalifinden yorumunu, onu öyle anlıyor; bu, geçmiş uygulamalarda böyle olmuş olabilir. Yorum farkından kaynaklı olarak bugün bu durum ortaya çıkmış olabilir ama ne Başkanımızın ne Merkez Bankasındaki herhangi bir genel müdürün, uzmanın, danışmanın veya bir başkasının Meclis iradesine kasten yapmaya dönük bir tavır alacağı izlenimi hiçbirimizde yoktur, olmamıştır. Bugün bütün ekibiyle beraber, Başkanın bütün genel müdürleriyle, genel müdür yardımcılarıyla hep beraber buraya gelmiş olmaları da uzmanlarıyla beraber gelmiş olmaları da bize hazırlık olarak hem küresel gelişmeler, hem Türkiye'deki gelişmelerle ilgili bu şekilde güzel bir hazırlıkla gelmiş olmaları da bugün bu toplantıyı, bu toplantıda yapılacak müzakereleri ve tartışmaları ne kadar ehemmiyetli ve kıymetli gördüklerinin de aslında bir yansımasıdır diye düşünüyorum.

Başkanım, bu kadarda bırakayım.

Teşekkür ediyorum.