NURETTİN DEMİR (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlar, bürokratlar, gazeteciler ve Sayın Bakan; tebrik ediyoruz, hayırlı uğurlu olsun. Bir kadın olarak, biz de çok mutlu olduk. Gerçi söz etmişler ama gelecek sefere inşallah bürokratlar arasında kadın sayısını da artmış olarak göreceğiz.

Bir güzel sanatlar fakültesi mezunu olarak, mimar olarak, gerçekten mutlu olduğumu belirtmek istiyorum. Özellikle bu, mimarlık estetiğini şehirlerimizde ve çevremizde dikkate alacağınızı öncelikle belirtmek istiyorum. Bu umudumuz inşallah gerçeğe döner.

Sayın Bakan, özellikle ben TOKİ'den başlayacağım. TOKİ'de -yıllardır söylüyoruz- kutu kutu binaları şehirlerin girişlerine hep diktiler, şehirlerin silüetini bozdular. Maalesef bu, AKP iktidarı zamanında oldu ama geçenlerde bir haber okudum. TOKİ'nin yeni, yaygın mahalle sistemine geçiyor olmasını -sizin, sanıyorum- özellikle takdir ettiğimi, tebrik ettiğimi belirtmek istiyorum. Demek ki bu, mimari bir ruhun, bir kadın elinin değmesinin büyük bir etkisini bundan sonra göreceğiz.

Özellikle şehirlerimizin yaşanmaz hâle geldiğini biliyoruz ama şehirlerden de dönmek isteyen, köylerine dönmek isteyen insanlarımızın sayısı çok arttı. "Artık biz köyümüze dönmek istiyoruz, köyümüzde yaşamak istiyoruz." diyenler var ama şehir ortamını da arayanlar var. Dolayısıyla bunu, sizin öncülüğünüzde, Avrupa'da gördüğümüz gibi modern köylerimizin, mahallelerimizin bu dönem, belki, başlatacağınız projelerle insanların dönmesine fırsat tanıyarak, imkân tanıyarak ya da teşvik ederek Türkiye'nin güzelleşmesine katkı koyarsınız diye düşünüyorum.

Sayın Bakan, özellikle Anadolu'nun batısı -biraz önce Sayın Bakanın da söylediği gibi- Ege Bölgesi, Ege kıyıları gerçekten yaşanmaz noktaya geldi. Sanayi artıkları, ev artıkları ve gerçekten bu talan... Bölgenin yaşanmaz noktaya geldiğini görüyoruz. Turizm açısından da çok önemli olan Ege Bölgesi, Akdeniz'de daha özenli çalışmaların yapılması gerektiğini düşünüyoruz.

Biraz önce mandalina yedik. Mandalina deyince Bodrum aklımıza gelir. Tabii ki Adana mandalinası yedik ama Bodrum mandalinası da dünya çapında. Mandalina alanları azalıyor Bodrum'da, insanlar ranta doğru koşuyor. Dolayısıyla Bodrum'un gün geçtikçe bitirildiğini, yağmalandığını, özellikle AKP iktidarı döneminde koyların talan edildiğini hep beraber görüyoruz. Ama burada sayın milletvekilleri ve bakanlar, sanıyorum, her sene bir Bodrum'a gidiyorlardır. İnanır mısınız, denize girilecek yer kalmadı. Pina Yarımadası'nın Halep çamları vardı, çok endemik, bölgesel bir ormandı. Önce yaktık, sonra dediler ki: "Burası tekrar orman olacak." Ama bir otel çıktı. "Yıkılacak." denilen otel bitti. Daha sonra başka oteller -mantar misali- yükseldi. Cennet koyları, diğer koylar hep peşkeş çekildi. Bodrum, hani bir güzel kız olur da önüne gelen çimdikler ya, herkes laf atar, omuz atar, onun gibi bir şey oldu. Bodrum maalesef yaşanmaz noktaya geldi.

152 bin nüfusu var şu anda, kışın. Yaz nüfusu 1 milyona yaklaşmış durumda. En büyük sorunlardan bir tanesi çöp, yani katı atık, sıvı atık. Yaşanmaz noktaya geliyor. Ulaşım sorunları var.

Özellikle Muğla'nın 1.480 kilometrelik sahili var. Katı atık, sıvı atık konusunda birçok projeler üretiyor Büyükşehir Belediyesi. Biz özellikle sizin Bakanlığınızdan destek bekliyoruz bu projelere. Çünkü burası sadece Muğla'da, Bodrum'da yaşayan insanların değil, Türkiye'nin de dünyanın da göz bebeği. O nedenle, sizden Bakan olarak, buradan destek bekliyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - İki dakika ek süre veriyorum.

NURETTİN DEMİR (Muğla) - Sayın Bakan, özellikle bu sıvı yağ atıkları çok yoğun bir şekilde otellerde, diğer lokantalarda denize gidiyor. Bu konuda Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, yani sizin Bakanlığınızın yeterince önlem almadığını görüyorum maalesef. Bu noktada, yeni çalışmaların yapılması gerektiğini... İnşallah önümüzdeki süreçte belki görürüz.

Bu, kâğıt toplama konusu sizin, tabii -ben bir hekimim- hassasiyetinizden, orada çalışan insanların sağlığını düşündüğünüzden falan diye düşündüm ama soru önergem de var, size ilettim, gönderdim. Birçok insan var orada, ekmek yiyor, Sayın Bakan. Onlara farklı bir şekilde çözüm üretilebilir. O insanlara, ne bileyim işte, emeklilere sağladığımız istihdam olanağı, belediyelere, belki bizim buradan yasayla geçireceğimiz bir fırsatla o insanlar kazanılabilir, kâğıt kazanılabilir, sanayi kazanılabilir. Bu insanlarımıza sahip çıkılması gerektiği düşüncesindeyim. Ben özellikle bu konuda da sizin hassas davranacağınız düşüncesindeyim.

Ben teşekkür ediyorum.

Özellikle bütçenizin Bakanlığınıza ve size hayırlı olmasını diliyorum.

Çevre Bakanlığı şimdiye kadar serçeydi, Şehircilik Bakanlığı kartaldı.

Serçeyi büyütelim, çevreye daha çok önem verelim.

Ben yeni ekibinizden bunu bekliyorum.

Çok teşekkür ederim.

İyi akşamlar diliyorum.