| Komisyon Adı | : | BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU |
| Konu | : | Uludağ Alanı Hakkında Kanun Teklifi (2/4750) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 10 .12.2022 |
HASAN BALTACI (Kastamonu) - Teşekkür ediyorum Başkan.
Şimdi kanun teklifinin tamamıyla ilgili değerlendirmelerimizi yaptık.
Ben her şeyden önce kanun teklifini iyi niyetli hazırlanmış bir kanun teklifi olarak görmüyorum. Bu 3'üncü maddede bir örnek vereceğim. Bu örnek üzerinden neden iyi niyetli olmadığını açıklamaya çalışacağım.
Şimdi, 3'üncü maddenin (3)'üncü bendinde şöyle bir ibare var: "Uludağ Alanında yapılacak uygulamalar, meri planlar ile geçiş dönemi koruma esasları ve kullanım şartlarına ve Komisyon kararlarına göre yürütülür." Burada bir sıkıntı yok. "Uludağ Alanında her türlü aykırı uygulamanın giderilmesini sağlamak, -buradan sonrası çok önemli- gerektiğinde aykırı uygulamaya konu yapı ve tesisleri yıkmak veya yıktırmak Başkanlığın yetkisindedir." Burada 2 tane kelime var; "gerektiğinde" ve "yetkisindedir" kelimeleri. Şöyle: Şimdi bir yerde yapılaşmanın yapılabilmesi için bazı kanunlara uymanız gerekir, İmar Kanunu'na uymanız gerekiyor, Orman Kanunu'na uymanız gerekiyor, Mera Kanunu'nun kısıtlayıcı hükümleri var, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun kısıtlayıcı hükümleri var, ne bileyim, Milli Parklar Kanunu'nun kısıtlayıcı hükümleri var, yönetmelikler var, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği var, Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği var, var da var.
Şimdi, bir yapılaşmanın uygulamaya, kanuna aykırı olup olmadığını gerektiğinde kim tespit edecek? Kanunlarla tespit edilir. Şimdi, bu "gerektiğinde" kelimesi o kadar kötü niyetli bir şey ki "Biz bütün bu kanunları yok sayacağız, bu kanunlarla düzenlenen yapılaşma kurallarına uymayanları gerektiğinde belirleyeceğiz ve yıkma yetkisini de Başkanlığa vereceğiz." Yani kanunlarla aslında yıkılması gereken bir yapının, tesisin yıkılıp yıkılmayacağına Başkanlık karar verecek. E, o zaman niye kanunları çıkarıyoruz ki biz? Niye İmar Kanunu var? Niye Orman Kanunu var? Niye Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu var? E, şimdi biz oradaki kanunlarla belirlenen yetki ve sorumluluğu alıyoruz, Uludağ'da, Uludağ Başkanlığına veriyoruz ama iyi niyetle düzenlenmiş bir kanun olmuş olsa "gerektiğinde" ibaresini kaldırır, "yetkisindedir" ibaresinin yerine "uygulama yükümlülüğü"nü verirsiniz yani oradaki aykırı yapıların yıkılıp yıkılmaması uygulaması yetkisini Başkanlığa verebilirsiniz ama siz diyorsunuz ki "yetkisindedir" Olur mu öyle şey!
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Doğru söylüyor.
HASAN BALTACI (Kastamonu) - Kötü niyetli. Bu, şu demek: Sizin yatırımcı olarak tarif ettiğiniz ama her seferinde bizim altında bir yandaş gördüğümüz... Birisi gelecek, diyecek ki: "Ben buraya yapı yapmak istiyorum." "İmar Kanunu var." diyecekler, "Aman, efendim, İmar Kanunu'nu geçin, yetki bizde." "Ya, ben yapı yapmak istiyorum, Orman Kanunu var." "Efendim, geçin Orman Kanunu'nu, yetki bizde." İşte "Şu kanun var." "Aman canım olur mu, yetki bizde" denilecek. Bu ne demek biliyor musunuz? Kaçak yapılaşmayı özendirmek demek ya, başka bir şey değil ki, teşvik etmek demek. Sadece şuradaki "gerektiğinde" ve "yetkisindedir" ibaresi bile kötü bir niyettir arkadaşlar, bunun sonunu alamazsınız yani bugün Uludağ Başkanlığını siz belirlersiniz, yarın Uludağ Başkanlığını biz belirleriz, bizi kim denetleyecek? Ha, şimdi, arkadaşlar söyledi "Uludağ Başkanı şu olacak, bu olacak..." 2023'ten sonrası için kimse hesap yapmasın, ortada hesabın şaşacağı bir durum var ama sadece şu bile yanlış bir şey.
Bir de şunu söylemek istiyorum, şimdi, yıllarca mühendislik faaliyetleri içerisinde, kentleşme, yapılaşma çalışmalarının içerisinde bulunmuş bir insan olarak söyleyeyim: Bu kentleşme ve yapılaşma öyle bir şey ki bir yanlış uygulama yaparsınız, bu yanlış yaptığınız uygulamayı yıkmak o kadar zor bir şey ki, hakikaten zor bir şey. Yanlış olduğunu bilirsiniz, yanlış olduğunu görürsünüz ama o yanlış bir millî servete tekabül ettiği için yani yetki size bile geçmiş olsa yıkmanız o kadar zor bir şey ki. Onun için buradaki bu ibarelerin bir an önce kaldırılması lazım. Aslında 3'üncü maddenin tamamının kaldırılması lazım ama en azından bu 2 tane kelimenin bence burada kalmaması gerekir diye düşünüyorum çünkü bizde şöyle bir şey var: Bir uygulamayı başlatıyoruz, yapıyoruz, uygulama yerleşik hâle geliyor, ondan sonra gelen herkes de sanki bu uygulama ezelden beri yapılıyormuş gibi o uygulamanın üzerine devam ediyor. Onun için bir teamül oluşturmamak açısından da özellikle bu 2 tane kelimenin kanunun bu 3'üncü bendinden çıkarılması gerekiyor.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Şimdi, Alan Başkanlığının yetkisinde kalması makul de ama "gerektiğinde" ifadesi muğlaklık oluşturuyor çünkü...
HASAN BALTACI (Kastamonu) - "Yetkisindedir" yerine "yürütür" olsa...
BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Ama yani aynı anlama gelir ya.
HASAN BALTACI (Kastamonu) - Yetki şöyle bir şey Başkanım... Zorunluluk şudur: Sizin, kanunlarla belirlenmiş sınırlar içerisinde yapmanız gereken bazı şeyler vardır ama yetki şudur: İradi bir karar vereceksiniz, sizin iradenizde; yıkayım mı, yıkamayayım mı? Yetki böyle bir şey. Direksiyonu sağa da çevirebilirim, direksiyonu sola da çevirebilirim; yetki böyle bir şey.
AHMET UZER (Gaziantep) - Başkanım, "yükümlülüğünde" olsa...
HASAN BALTACI (Kastamonu) - "Sorumluluğundadır" "yükümlülüğündedir" ya da "Başkanlık yürütür" denmiş olsa değişmez yani "yürütür" deyin.
BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Yani ben onu çok aykırı bulmuyorum ama...
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Başkanım, çok teşekkür ediyorum değerli meslektaşıma, sevgili milletvekili arkadaşımıza. Hakikaten bu ifadeyle ilgili değerlendirmelerine teşekkür ediyorum. "Gerektiğinde" ifadesinin burada gerçekten bulunmaması gerektiği konusunda biz de aynı kanaati taşıyoruz. Çok teşekkür ediyorum, çok sağ olun.
HASAN BALTACI (Kastamonu) - "Gerektiğinde" ibaresini de "yürütür" ibaresi olarak değiştirelim.