KOMİSYON KONUŞMASI

ORHAN YEGİN (Ankara) - Geçmiş yıllarda televizyonlarda bizzat belki de devlet eliyle aile planlamasının teşvik edildiği bir Türkiye'de, ailede çocuk sayısının kaç tane olmasının bizzat devlet tarafından farklı argümanlarla, okullarda, orada burada her yerde anlatıldığı, çocukların zihnine kazınmaya çalışıldığı bir Türkiye'de Cumhurbaşkanı, ülkenin geleceğini düşünerek insanlara, düğünlerine davet edenlerine, kendisini düğünlerine şahit olarak çağıranlara, bile isteye onu çağıranlara, çocuk tavsiyesinde bulunuyor diye burada kendinizden geçiyorsunuz.

AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Kürtler hariç!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Ayıp bir şey ya! Ayıp bir şey.

(HDP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ne yapmaya çalışıyorsunuz? Anlamıyorum ben. Değerli arkadaşlar, ne yapmaya çalışıyorsunuz? Kimin kaç tane çocuk yapacağına daha önce karışıldığı zaman ses çıkartmadınız. Bugün nelere ses çıkartıyorsunuz?

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Her zaman çıkarttık.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, devam edin. Müdahalede bulunun lütfen.

Tulay Hanım, devam edin, devam edin, müdahale edin sürekli olarak lütfen.

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Kimse kadınların bedenine karışamaz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Tulay Hanım, yeter artık yani hakikaten yeter!

(HDP sıralarından gürültüler)

ORHAN YEGİN (Ankara) - Başkanım bağırmaları, seslerini yükseltmeleri perperişan hâlde haksız ve suçlu olduklarının bir göstergesi.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Genelde bir şeyleri örtmek için bağırır insan, genelde onun için bağırır.

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Senin Genel Başkanın da bağırıyor.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Haksız oldukları için bağırarak, kabalık yaparak hatibin konuşmasını bastırmaya çalışıyorlar, benim fikrim bu.

Şimdi, sosyal yardım bütçesindeki artışın ülkede...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Paylan hiç konuşmadın bile ya! Meclise dön ya!

Meclise dön turistik gezinden!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Uğur abi...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet Uğur Bey...

ORHAN YEGİN (Ankara) - Efendim, sosyal yardım bütçesindeki artışı, ülkedeki fakir sayısının artmasının bir itirafı olarak yorumlayanlar oldu. Bir farklı bakış açısıyla böyle yorumlanmak istenmiş olabilir ama burada mesele ülkedeki fakir sayısının artması değil. Burada mesele şudur: Bu ülkeyi yöneten kadro, bu ülkeyi yöneten aklın, bu ülkede insanlara karşı hassasiyetinin arttığının bir göstergesidir bu. Fakir sayısının arttığının değil. (Gürültüler)

GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Sosyal yardım kime yapılır?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, hatibin ne konuştuğunu anlayamıyorum. Ya müsaade edin lütfen, sizin dışınızda da burada dinlemek isteyen insanlar var. Hiç olmazsa hatibe saygınız yok ama dinleme hakkını kullanmak isteyenlere saygınız olsun lütfen.

Buyurun.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Daha önce eğitim, gıda, yakacak ve yaşlılık aylığı gibi 4 başlıkta ödenen sosyal yardım ödeneklerinin bugün 50 başlıkta ödenerek, eşi vefat eden kadına yardımdan tutun da asker ailesine yardıma kadar, çoklu doğum yardımından tutun da barınma yardımına, doğal gaz yardımına, vefat yardımına, yaşlı engelli yardımına, elektrik desteğine, engelli aylığına, engelli yakını aylığına, kronik hastalıklar için aylık ödenen desteklere kadar 4 başlıktan 50 başlığa çıktı. Hayatta sadece o 4 hassasiyetin değil, 46 hassasiyetin daha bugün eklenebileceğini gösteren bir hassasiyetin oluşmasından dolayı bu sosyal yardım bütçesi artmıştır. Bunu 2 tane farklı ekonomik veriden aslında...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - İki dakika ilave ediyorum müdahalelerden dolayı toparlayın lütfen.

İki dakika ilave edelim.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bu aslında 2 farklı ekonomik veriden de anlaşılabilir. Sosyal yardımların gayrisafi yurt içi hasılaya oranının binde 4'ten bugün yüzde 1,36'ya çıkmasından veyahut da bütçe içerisindeki payına baktığımız zaman yüzde 1,19'dan neredeyse 6 katı olan yüzde 6,11'e çıkmasından da anlayabiliriz. Bu, AK PARTİ'nin kurulurken, siyasi hayatına başlarken iktidara gelirse, bu millet ona yetki verirse, kimsesizlerin kimsesi, sessiz milyonların sesi olma iddiasının ortaya koyduğu bir şeydir. AK PARTİ dönemlerinde sosyal yardım bütçesinin artmış olması karşı taraftan okunduğu şekliyle fakirliğin artması değil, devleti yöneten, aklın devletin bütçeyi yapma yetkisini elinde bulunduran iradenin, erkin...

GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Sosyal yardım niye yapılır?

ORHAN YEGİN (Ankara) -...insanların hayatlarına daha fazla devlet eliyle dokunmak, devleti, bu hayatın yükünü omuzlarında daha fazla hisseden insanların, o yüklerini omuzlarından daha fazla indiren bir güç hâline getirmek, bunun hassasiyetinin artmasından dolayıdır.

Şimdi, çok enteresan bir cümle kuruldu. Dendi ki "Önce fakirliği yaratıp, sonra bunu sosyal yardımla yönetip buradan siyasi rant sağlıyorsunuz." Ve ekledi dedi ki "Vatandaş size değil, devletime teşekkür ederim demeli." dedi. Elbette, öyle demeli ve zaten öyle diyor. Eskiden başı sıkıştığında, hayatı zora girdiğinde....

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son yarım dakikanız...

ORHAN YEGİN (Ankara) - ..bir yükün altından kalkamadığında "Nerede bu devlet?" feryadıyla aranan devlete bugün, vatandaşımız, Allah devleti başımızdan eksik etmesin, Allah devlete zeval vermesin diyor, biz bu noktaya getirdik devleti.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Bunu hep söylemiştir!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Allah'a sonsuz şükürler olsun.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlenizi alalım. Süreniz, ek süreniz de bitti. Bir hayırlı olsun deyin bitirin isterseniz.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Kâfi Başkanım. Efendim, bütçe hayırlara vesile olsun.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Eyvallah, teşekkür ederiz.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Konuşturmayarak, sesimizi bastırarak, bizi susturmaya çalıştılar. Dilimiz döndüğünce bir şeyler ifade etmeye çalıştık, dilimiz döndüğünce bir şeyleri söylemeye çalıştık. Neyi gördüysek bu memlekette neye şahit olduysak abartı katmadan onu ifadelendirmeye çalıştık ama konuşturulmadık. Hem de hanımefendiler tarafından özellikle.