| Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4780) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 14 .12.2022 |
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Siyasi parti grup temsilcilerimiz izin verirse bir konuşma yapmak istiyorum.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Herkes anlaşabilir bu konuda.
BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Arkadaşlar, müsaade eder misiniz?
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Komisyon üyemiz mi Sayın Elitaş?
BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Evet. Müsaade eder misiniz?
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Her şeyi yok sayan bir kanun teklifi.
ORHAN SARIBAL (Bursa) - Sabah sofralarına gelen zeytinden de...
BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Sayın Elitaş, buyurun.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Öncelikle, değerli milletvekili arkadaşlarımızın buradaki gösterdikleri tepkileri olağan karşılıyoruz çünkü parlamento...
MURAT BAKAN (İzmir) - Yazılanın nasıl berbat olduğunu bildiğiniz için...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bir dinleyin arkadaşlar, bir dinleyin ya!
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Ya, Allah rızası için, dinleme alışkanlığınız yok mu sizin?
BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Lütfen bir müsaade edin, lütfen...
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Bakın, sizin bir arkadaşınız konuşurken bizim bir arkadaşımız burada fısıldayınca Sayın Bakan bizim arkadaşımızı azarlıyor. Yapmayın Allah aşkına, bir dinleme alışkanlığını öğrenin!
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Savunulacak bir tarafı yok bu yasanın.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - 10 kez aynı yasayı getirince tahammül kalmıyor bizde.
MUAZZEZ ORHAN IŞIK (Van) - Artık size tahammül etmiyoruz.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - "Demokrasi" diyorsunuz, sadece siz konuşuyorsunuz, karşınızdakinin konuşmasına tahammül edemiyorsunuz. Bakın demokrasi tahammül rejimidir. İktidar tahammül edecek, muhalefet de tahammül edecek ama tahammülsüzlük...
MUAZZEZ ORHAN IŞIK (Van) - Sizin hukuksuzluklarınıza tahammül etmiyoruz çünkü siz demokrasiyi işletmiyorsunuz.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Bakın, hâlâ tahammülsüzlük gösteriyorsunuz, ne diyeceğimi bilmiyorsunuz.
MUAZZEZ ORHAN IŞIK (Van) - Demokrasi yok ki.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - 10 kere aynı yasa gelirse...
BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Arkadaşlar...
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Yani burada Komisyon üyesi arkadaşlar...
ORHAN SARIBAL (Bursa) - Sanayi Bakanlığının elemanları zeytin konuşuyor, nasıl tahammül edelim?
BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Arkadaşlar, lütfen bir dinler misiniz?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Arkadaşlarım, usul tartışması yaptınız, eyvallah. Değerli Hocam bazı şeyleri söyledim ama şu önergelere bakıyorum, Allah rızası için ya, bu önergelerin hiçbiri usule uygun değil.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Kanun Anayasa'ya aykırı, sen neden bahsediyorsun Başkan ya!
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Şarta bağlı 2 tane önerge gelmiş. Şimdi, bakın, değerli arkadaşlar, İç Tüzük 26 açık ve net, bu konuda görüş bildirmeye yetkili organ Komisyon Başkanlarıdır. İç Tüzük 26'yı okursanız...
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Komisyon üyelerinin...
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Lütfen Ali Bey.
İç Tüzük 26'yı okursanız, Komisyon üyelerinin üçte 1'i -26 kişi herhâlde diğer komisyonlar- 9 kişi eğer Komisyon Başkanına çağrı yazarlarsa Komisyon Başkanı olağanüstü toplantıya çağırmak mecburiyetindedir.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Meclis Başkanı çağırıyor.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Hayır, efendim, bakın, lütfen. Plan ve Bütçe Komisyonu üyeleri 11 kişi bir araya gelerek...
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Bu kendine havale edilmemiş ve görüşülmesi istenen bir kanun teklifi değil.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Arkadaşlar, Plan ve Bütçe Komisyonuna havale edilmiş. O zaman bakın, İç Tüzük'ün 34'üncü maddesini okuyacak, o zaman siz komisyonu olağanüstü toplantıya çağıracaksınız, diyeceksiniz ki: "Sanayi Komisyonundaki...
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Peki, siz burada Komisyon toplanırken üçte 1'i toplandı, çağrı mı yaptı da konuştunuz?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Ya, Hocam, söyleyin, usul anlatıyorum.
BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Ali Bey, siz konuşurken kimse müdahale etmedi, lütfen.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Komisyon nasıl toplandı?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Şunu anlatıyorum: Şimdi, "Sanayi Komisyonunda görüşülen kanun teklifi bizim komisyonumuzu da ilgilendirir." diye Komisyon Başkanını olağanüstü toplantıya çağıracaksınız. Nitekim öyle sayınız da var.
Şimdi, bakın, değerli arkadaşlar, burada tartıştığımız konulardan birisi...
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Kimseye haber vermeden kanun...
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Kimseye haber verilmiyor, sonra da...
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Milletvekili uyanık olacak "Kimsenin haberi yok." olmaz, milletvekili uyanık olmalı. Parlamentoda yayınlandı bu iş.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Nasıl haberi yok?
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sayın Başkan, söylüyoruz, söylüyoruz Sağlık Komisyonu Başkanı...
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Öyle bağırarak milleti uyandıramazsın, masaya vurarak milleti uyandıramazsın. Önce siz uyanık olacaksınız.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Efendim, bakın, Sağlık Komisyonu Başkanı Komisyonu toplantıya davet etmeden kendisi yazı gönderiyor buraya.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Şimdi, sevgili Başkanım...
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Bizim karşımızda bir sahtekârlık var.
BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Ali Bey, lütfen dinler misiniz?
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Komisyonu toplantıya davet etmeden.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Ya, Allah rızası için...
BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Arkadaşlar, lütfen dinleyin.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Hakikaten iktidar olmak sabır işiymiş, Cenab-ı Hak da bize bu sabrı vermiş, inşallah uzun yıllar da iktidar olacağız biz. Siz iktidarın, karşınızdakinin konuşmasına dahi tahammül edemez bir durumdayken, onun için...
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Bu Komisyon üyelerine çağrı yaptı da mı bu toplandı şu an burada?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Hâlâ bak, hâlâ tahammül edemiyorsun.
BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Ali Bey...
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Hâlâ tahammül edemiyorsun.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Hakaret yok, bir şey yok arkadaşlar, bir şey konuşuyor Başkanımız, bir dakika dinleyin ya!
BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Ali Bey, dinler misiniz?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Şimdi, sevgili Başkanım...
FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Arkadaşlar, savunduğunuzun doğru olduğuna inanmıyorsunuz ki böyle bağırıyorsunuz ya, biz sessiz, sessiz dinliyoruz.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sevgili Başkanım, bu zeytinliklerle ilgili konu 1982 yılında termik santraller kurulmaya başlamış, nihayet 1995 yılında bitmiş. O süre içerisinde dönemde TEK mi vardı, TEDAŞ mı vardı bilmiyorum... TEK, Türkiye Elektrik Kurumu bu termik santralleri üretmeye başlamış. Şu anda bu termik santrallerin yaklaşık üretim kapasitesi 1.800 megavat veya 2.000 megavat diyelim yuvarlayarak. Üretim miktarı da şu andaki fiilî üretimin, Türkiye'deki olan 100 bin megavatlık üretim kapasitesinin yaklaşık yüzde 4,5'una eşit geliyor. Bu enerjinin olduğu dönemde, ihalenin yapıldığı süreçte, bu termik santrallerin içinde bulunduğu alan bir haritayla, krokiyle ihale edilmiş, buradaki zeytinliklerin altındaki kömürlerin de işletilmesi söylenmiş. Fakat o süreç içerisinde Danıştay bu yönetmeliği iptal etmiş. TEDAŞ'dan önce TEK varken bu yönetmelik devam ediyor, orada da olacak diye düşünülmüş fakat Danıştay bu yönetmeliği iptal ettikten sonra bir kanun değişikliği yapmaya kalktık 2017 yılında. Orada toplumdan büyük bir baskı oldu ama kanun teklifi Türkiye genelini de kapsayan zeytinliklerle ilgiliydi. O kanun teklifindeki 1'inci maddeyi çektik. Arkasından, Danıştay 2012 tarihli bu yönetmeliği iptal edince gerekçesi şu dedi: "Bu iş yönetmelikle olacak iş değildir, kanunla yapılması gerekir." Şu anda Türkiye'nin bir enerji ihtiyacı var. Bu enerji ihtiyacını karşılayabilmek için, tüm dünya enerji darboğazından geçerken mevcut enerji kapasitesini devam ettirebilmek için, Türkiye'nin yüzde 4,5'una tekabül eden bir enerjiyi karşılayabilmek için yaptığımızın işlemin biz doğru olduğu kanaatindeyiz. Ama muhalefetten arkadaşlarımız bunun doğru olmadığını ifade ediyorlar. Bunu da değerlendiririz, bakarız. Biz ilgilileriyle de görüştük, Sayın Cumhurbaşkanımızla da değerlendirdik eğer uygun görürseniz Sevgili Başkanım, tekrar şunu ifade edeyim, arkadaşlarımız itiraz konularında haklı ama ne olur önyargıyla değil de bir gerekçeyle niye biz bunda doğru olduğumuzu ifade etme anlamında meramımızı anlatmaya çalışayım.
2000 yılına gelene kadar Türkiye'de yaklaşık 85-88 milyon zeytin ağacı vardı. Yani 2000 yılından itibaren bugüne baktığımızda geçen bu kanun teklifini görüşürken Tarım Bakanlığından arkadaşlarımıza sorduk: "Ne kadar?" dedik. 196 milyon zeytin ağacına çıkmış.
AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - TÜİK mi söyledi?
FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Tarım Bakanlığının kayıtları.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Şimdi, "Bu alanda, 3 tane termik santralinin bulunduğu -Yatağan, Yeniköy, Kemerköy termik santrallerinin bulunduğu- alanda, burada ne kadar zeytin ağacı var?" diye sorduk. "17.200 zeytin ağacı var." dediler. 17.200 zeytin ağacının taşınması mümkün mü? Geçenlerde bir şey gönderdiler, Milas Belediyesi yüz yıllık zeytin ağaçlarını taşımış ve tutmuş. "Taşınabilir olduğunu." söylediler. Kanun teklifinde aynı bölge içerisinde kalmak üzere, başka yerlere dikerek değil, mesela, Yatağan'da, Muğla'da olan bir zeytin ağacını diyelim ki Samsun'a veya başka vilayete aynı miktarda...
AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Yozgat'a.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Yozgat'ta olmayacak da Hocam.
...oraya dikerek telafi etme yönünde değil, aynı bölge içerisinde zeytin ağaçları dikilsin diye birebir aynı metrekare ve aynı adet diye...
Onu arkadaşlarımızla değerlendirdik, dedik ki 17.200 tane zeytin ağacının taşınabileni taşınsın ama bunun yanında da 50 bin tane zeytin ağacı ilave edilsin diye ifade ettim.
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - O ekoloji bir daha düzelir mi Başkan?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Aldığımız bilgi, bilmiyorum.
Ben zeytini de severim, yerim Ali Bey gibi. Zeytinyağını Ege'den getiriyormuş Sayın Kenanoğlu, biz de buradaki marketlerden ne bulursak onu alıyoruz, talep edelim bize de iyi zeytinlerden göndersin. Şimdi, bu çerçeve içerisinde ne kadar üretim yapılır? diye sordum. Dediler ki "Zeytin ağacı dikildikten sonra yedi ila on beş yıl içerisinde verime geçer." Ne kadar üretim alınır? "Türkiye'deki ortalama zeytin verimliliği ağaç başına 200 kilo." dediler yani verimli bir ağaçla ilgili.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Buna kaç yılda gelecek?
ORHAN SARIBAL (Bursa) - 20 kilo, 20 kilo, 20... 20....
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Baktığınız zaman Türkiye ortalaması 20 kilo bile değil.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - O zaman daha az bir rakamla ilgili konuşuyoruz biz.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - O kadar zor elde edilen bir ağaç.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Vehbi Bakırlıoğlu, şimdi ben hesap yaptım. Hayır, daha az şey yapıyor...
BURAK ERBAY (Muğla) - Taşınınca verimi daha da düşüyor Başkanım.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Bakın, şimdi bu zeytin ağaçlarıyla ilgili bana "200 kilo dediler" yanlış bilgi vermişler demek ki 20... Ben demek ki bir sıfır koyarak yapmışım.
BURAK ERBAY (Muğla) - Başkanım, taşınınca daha düşüyor o.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Şimdi, 17.200 ağaçla 20 kiloyu çarptığınızda takdirde ne kadar kilo olduğunu hesaplayın.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Ölmezse düşüyor, ölürse o da yok.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - 196 milyon ağaçla ilgili... Şimdi, biz burada yanlış bir hesap yapmış olabiliriz. Yani burada zeytini umursamıyor, farklı olarak değerlendiriyor şeklinde ifade etmeyin. 17.200 ağaçtan elde edeceğimiz 20 kiloluk bana verilen bilgiye göre...
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Ben Türkiye ortalamasından bahsediyorum.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Yaşına ve bölgeye göre değişir Sayın Başkan.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Ortalamasından diyorum.
Şimdi, bunlar taze ağaçlar, yeni ağaçlar... Tarım Bakanlığından kimse var mı burada? Ağaç ne kadar üretir?
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Ya, gerek yok, ben varım.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Köylüler var, köylüler, çiftçiler.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Köylüler var burada, o zeytinliklerin sahipleri burada.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sayın Başkan, bakın zeytinliğini taşıyacağınız köylü burada.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Üreticiler, sahipleri burada.
BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Arkadaşlar, bir müsaade edin.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Hakkında karar verdiğiniz zeytinliklerin sahipleri burada.
BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Ali Bey...
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Zeytinliğin sahipleri burada Sayın Başkan, müsaade edin onlar konuşsun.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Evet, Başkan, izin vermiyor?
BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Yok.
BURAK ERBAY (Muğla) - Tamam da sorduğunuz sorunun cevabını verebilirler...
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Hayır, ben Sayın Bakırlıoğlu'nun sözüne itimat ettiğim için söylüyorum. Ben bilmeyen biriyim, 200 kilo diyorum, onlar 20 kilo diyor.
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Zeytinliğin sahipleri burada Sayın Başkan, müsaade edin onlar konuşsun.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Arkadaşlar, bir dakika, Sayın Elitaş bir saniye, ben yanlış anladım. Türkiye ortalamasına kâğıt üzerinde bakarsan 20 kilo çıkar ama söz konusu o bölgenin tamamıysa 200 kilodur.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - O bölge diye sordum ben, ben o bölge o diye açıkladım, o bölge diye açıkladım. Şimdi, değerli arkadaşlarım, bizim yapmak istediğimiz konu bu ama gördüğüm kadarıyla muhalefetten ve kamuoyundan bu konuyla ilgili bir farklı bir ortam oluştu. Şu çerçevede, kamuoyunun... Aslında, sadece, bu maddemizle, 3 tane termik santralin bulunduğu, enerji krizinin baş gösterdiği, Avrupa'daki ülkelerin bu yer altı kaynaklarına, karbon kaynaklarına yöneldiği bir süreçte biz mevcut santrallerin çalıştırılarak bu sürecin devam ettirilmesinin enerji sıkıntısının ortadan kalkmasıyla ilgili bir katkımız olur mu kaygısındayız. Yoksa "Şuna şu kadar dolarları bahşettik, buna bunları bahşettik." diye ifadeler hakikaten rahatsız edici oluyor, üzücü oluyor.
BURAK ERBAY (Muğla) - Başkanım, Avrupa'da güneş çok az.
(Gürültüler)
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Lütfen, lütfen, bakın... Arkadaşlar, niye laf atıyorsunuz Allah aşkına ya!
BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Arkadaşlar, lütfen...
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Ya, siz bana her türlü hakareti yapıyorsunuz ama ben size üzüldüğümü, kırıldığımı söylüyorum.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Biz, siz konuşurken bir şey söylemedik. Bir dinleyin!
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Ya, benim de üzülme hakkım olmasın mı? Bırakın yani benim de bazı şeyleri söyleme hakkım var. Niye bunlarla ilgili rahatsız oluyorsunuz? Ben sizi itham etmiyorum, sadece üzüldüğümü söylüyorum.
BURAK ERBAY (Muğla) - Başkanım, Avrupa'yı örnek veriyorsunuz, bizim kadar güneş yok orada.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Lütfen oturur musunuz? Ya, Allah aşkına, yapmayın, grubunuz adına...
(Gürültüler)
BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Arkadaşlar, söz hakkı vereceğim, lütfen.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Bizde güneş var.
BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Ali Bey...
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Şimdi, değerli arkadaşlar, eğer Komisyon üyesi arkadaşlarımız uygun görürse, teklif sahibi arkadaşımız da olumlu bulursa biz bu zeytinlikle ilgili 1'inci madde konusunda -ben değerli arkadaşlarımıza tavsiye ediyorum- geri çekme önergelerini verecekler, inşallah bu kanun teklifinden de 1'inci maddenin çıkarılmasını talep ediyoruz. (Alkışlar) Ama samimiyetle söylüyorum...
FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Yanlış değildi, doğruydu. Ben imza atmıyorum geri çekmeye.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Yaptığımız çok doğru bir iş. Ama samimiyetle söylüyorum, önümüzdeki yıllarda enerji kriziyle ilgili bir sorun ortaya çıkarsa bunun vebali hiç düşünmeden gereksiz yere, sadece muhalefet ruhuyla...
(Gürültüler)
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - ... başına zeytin dalından taç yaparak, saksının içerisinde, toprağın içerisinde -içindeki toprak mı, değil mi bilmiyorum- zeytin ağacı gibi gömülerek burada bizi etkilemeye çalışan insanların boynunda vebali vardır diye düşünüyorum. Sizi geleceğe havale ediyorum.
Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.