KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Kanun teklifinde emeği geçen, çalışan biri olarak belki Grup Başkan Vekili olarak da bir şeyler söyleyebilirim. Ben Tahsin Bey'e teşekkür ediyorum fakat şunu ifade edeyim: Konuşması zeytinle ilgili çok güzel bir konuşma, zeytinyağıyla ilgili çok güzel konuşma, sadece Kur'an-ı Kerim'de değil, Tevrat'ta da zeytin ağacının çok önemli olduğu biliniyor yani Kur'an-ı Kerim'den verdikleri örnekler de bizi ziyadesiyle mutlu ediyor.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Niye?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Ya hakikaten çünkü ben az önce siz yokken söyledim...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ben duydum onu.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Anayasa Mahkemesi'nde bundan dolayı yargılanan...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Size mi ait yani?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Yok, yok değil, değil, değil, Anayasa Mahkemesi'nde yargılandığımız için söylüyorum.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Osman, sen de bir şiir oku, zeytinle ilgili bir şiir.

OSMAN BOYRAZ (İstanbul) - Okuyacağım.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Bak, şimdi Sayın Özel konuşurken bir kere laf attım, "Laf atmak da kurallara aykırıdır." dedi.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Osman oradan laf atıyor.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Şimdi, değerli arkadaşlar, bu konuyla ilgili, Tahin Bey zeytinle ilgili çok güzel söyledi, aynı kanaatteyiz ama bu kanun maddesinin, teklif maddesinin sanki bizim Türkiye'deki zeytinlikleri yok ediyor gibi anlaşılır bir hâle getirilmesini doğru bulmuyorum. Az önce söyledim, ifade ettim, bizim yaklaşık Türkiye'nin aktif kurulu gücünün, kurulu gücü yani reel kurulu gücünün, reel üretim miktarının yüzde 4,5'una yaklaşan bir oranda 3 tane santralin içinde bulunduğu yerde 17.200 tane diye ifade edilen zeytin ağacının varlığıyla ilgili bir durum söz konusuydu. Bununla ilgili, teklifimizde 17.200 ağacın başka yere nakledilmesi, nakledilemediği takdirde de bunların dikilmesi, o dikilmeyip diyelim ki Muğla Yatağan'daysa ise Gemlik'e, Bursa'ya, Balıkesir'e veya başka yerlere değil, aynı yere dikilmesi. Hatta arkadaşlarımız önerge hazırlamışlardı, 3 misli yani 17 bin yerine 51 bin, 52 bin civarında ağaç dikilmesi teklifiydi. Bizim 2002 yılında toplam 88 milyon zeytin ağacımız vardı, şu anda 197 milyon zeytin ağacımız var. 110 milyon civarında ilave zeytin ağacımız gerçekleşmiş.

Sayın Bakırlıoğlu çok güzel bir şeye temas etti. Kendisi de zeytin üreticisidir, benden daha çok iyidir, bilgilidir, o kanaatteyim, değer verdiğim de bir arkadaşımızdır. Eğer Türkiye ortalaması yeni ağaçlar değil, mevcut ağaçlarla ilgili ben "200 kilogram." dedim, bir ağaçtan elde edilen hasat, Sayın Bakırlıoğlu "Ortalama 20 kilogram." dedi. Eğer ortalama 20 kilogram ise zeytin ağaçlarının verimi, kalitesi ve kapasitesiyle ilgili bir araştırma yapmak da çok elzemdir diye düşünüyorum. Ağaçları yenileyebilmekle ilgili veya ağaçların nitelikleriyle ilgili. "Sofralık zeytin 20 kilo." mu dedi, "Yağlık zeytin 20 kilo." mu dedi, tam anlayamadım, onunla ilgili de bir değerlendirme yapılması gerektiği kanaatindeyim.

Ben, bu kanun teklifini hazırlayan, imza atan arkadaşlarım da dâhil olmak üzere bütün milletvekili arkadaşlarımız doğru olduğu kanaatindeyiz. Zeytinlikleri katletmek değil, zeytinyağıyla ilgili bir şey değil, oradaki tarım işçileriyle, oradaki zeytinlikle uğraşan insanlarımızı ekmeksiz bırakmak değil, bölge halkının, muhtarların, oradaki ekmek yiyen, bu tesislerde çalışan insanların da bize getirdikleri hakikaten çok önemli mesajlar var. Biz şöyle düşündük, dedik ki: "Eğer Parlamentoda bir mutabakat sağlayabilirsek, bu konuyu izah edebilirsek, anlatabilirsek devam edelim." Anlaşılan o ki tam bir mutabakat sağlayamadık. Zaten sizinle de dünkü görüşmemizin çerçevesi buydu. Mutabakatı sağlayamadık, dedik ki: "Biz bunu o zaman çekiyoruz."

İkinci konu, limanlarla ilgili konuda da şöyle bir şey duydum, birkaç arkadaşımız ifade etti, Sayın Bakırlıoğlu da ifade etti, Sayın Özgür Özel de ifade etti, "Anayasal suç işliyorsunuz." ifadesini ben çok sakıncalı buluyorum. Anayasal bir suç işlemek demek yani öyle bir şey ki ağırlaştırılmış müebbetle yargılanmak demek. Öyle, hukukçu arkadaşlarımız burada.

CAVİT ARI (Antalya) - Anayasa Mahkemesi kararına uymuyorsunuz.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Arkadaşlar, bakın, Anayasa Mahkemesinin, Anayasa'nın iptal edeceği bir kanun olabilir. "Anayasal suç" demek, o zaman yasama organını öyle bir töhmet altında bırakırsınız ki... Şimdi size bir örnek vereyim. 9 Aralık 2022 tarihindeki Anayasa Mahkemesi kararına bakın. Cumhuriyet Halk Partisi müracaat etmiş 5411 sayılı Kanun'daki yapılan değişiklikle ilgili, Anayasa Mahkemesi de o kanunun Anayasa'ya aykırı olmadığını, 2 maddesini oy birliğiyle reddetmiş. Yani Anayasa Mahkemesine eğer Sayın Kaboğlu'nun veya diğer milletvekili arkadaşlarımızın aykırı diye ısrarları varken onları bunu bir bilirkişi olarak tayin edip Anayasa Mahkemesi üyelerinin önüne geçtiğimiz takdirde, bir anayasa hukukunu da ortadan kaldırmış, Anayasa Mahkemesini de lağvetmişiz anlamına gelir. Biz bunun böyle olduğuna inanıyoruz, doğru olduğuna kanaat getiriyoruz. Arkadaşlarımızla birlikte çalıştık, Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçesini değerlendirdik iptal olamayacağını, ona aykırı olmayacağını düşündüğümüz yeni bir metin getirdik. Bu metin de daha önceki metin de benim kanaatime göre doğru bir şeydi çünkü dünyada lojistiğin en cazip olduğu bir dönemde 2 bin dolarlık konteynerlerin, 18 bin dolara satıldığı dönemde biz bu limanları 3 tane dünya çapında uzman bir heyetin tespit ettiği rakamın ortalamasını alıp şirketlere teklif ediyoruz. Şirketler bunu kabul ederse iş gerçekleşiyor, kabul etmezse gerçekleşmiyor. Şu anda arkadaşlarımız yeni bir önerge verecekler. Bu önergede, beş yıl içerisinde devir fiyatı, tespit edilen fiyatlarla... Yine, Sayın Bakırlıoğlu sordu, ben onu da sordum, yarınki toplantıda Başkanım uygun görürse Özelleştirme İdaresi Başkanı sizin söylediğiniz rakamlarla ilgili... Eğer sizin dediğiniz rakamlar doğruysa ona ayrı bir formül bulmamız lazım, ona katılıyorum. Arkadaşlarımızdan soralım, sizin ifade ettiğiniz rakamlarla yani biz 10 milyon dolara verdiğimizde eğer 5 milyon dolar bir hesap çıkıyorsa onu farklı bir formülle düzenlemeye çalışalım.

Şimdi, bu konuyla ilgili yapılan şarttan, verilen fiyattan, diyelim ki 500 milyon dolar; sonraki beş yıl için, on yıl için 500 milyon dolarlık bir fiyat vermeyi teklif eden kişiye ilk beş yıl içerisinde verdiği fiyatın yüzde 10'u kadar yatırım yapma mecburiyetini getiriyoruz. Önerge verdik, geldi mi size o önerge?

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Geldi, geldi.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Kanun metninde de şu var değerli arkadaşlar: Bugüne kadar hiç olmamış, Sayın Özgür Özel'in ifade ettiği gibi "İş yeriniz var..." vesaire gibi söyledi ya, şimdi, 7'nci yıldan sonra, 15'inci yıldan sonra -kaç yıl sonra, on beş yıl, ilave süreler veriliyor ya kırk dokuz yıla gelinen süre- o süre içerisinde de kârdan değil, ciro üzerinden yüzde 5 kâr payı alma imkânı getiriyoruz. Önerge getiriyoruz, kanun metninde var o. Yani yapılan özelleştirmeyle birlikte kişi, 2028 yılında farzımuhal yıllık 1 milyar dolarlık ciro yaptı, 1 milyar dolarlık cironun yüzde 5'ini de gelir olarak verecek yani bundan sonraki süreçlerde geliri de ortak olan bir devir işini tespit olmuş olduk. Umuyorum herhâlde daha verimli bir hâle gelmiş olur.

Esas itibarıyla, burada önemli olan nokta şu: İhracatımızın artması için, lojistik faaliyetlerden etkilenebilmek için, dünyada iyi bir "hub" merkezi hâline dönebilmek için biz bu kanun teklifinin olması gerektiği kanaatindeyiz. Ben ihracatçı birisi olarak şunu ifade ediyorum: Benim gönderdiğim konteynerler eskiden İtalya ve Belçika Limanlarına gider, ilgili olan ülkeye gönderilirdi. Şimdi, İspanya üzerinden, Yunanistan üzerinden gönderiliyor; aktarma merkezi hâline geldi. Bizim, Orta Doğu'nun, bulunduğumuz coğrafyanın, Türk Cumhuriyetlerinin bulunduğu coğrafyanın "hub"ı olmamız, aktarma merkezi hâline getirmemiz lazım. 3,5-4 milyon nüfuslu bir Dubai'deki, Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki o Cebel Ali Limanı'nı gördüm; değerli arkadaşlar, gerçekten, saniyede konteynerler gidip geliyor. Bizim limanlarımıza bakıyorum, öyle değil. Ya, hepimiz aynı şeyi taşıyoruz, hepimiz bu ülkenin meselelerini iyiye doğru götürmek, ihracatını, gelir seviyesini yükseltmek için gayret ediyoruz. Ama burada söylediğiniz "Bunlara şunu mu yaptınız, bunu mu yaptınız?" "Peşkeş çekiyorsunuz..." Bir yatırım işi kolay değil değerli arkadaşlar. Bir işi, yatırımı devam ettirebilmek için ona yatıracak bir kaynağın olması, o kaynağın da geri dönme süresinin ortaya çıkması gerekir.

Sayın Sarıbal biraz önce dedi ki: "Bu, güneş panelleriyle ilgili vesaire..." Biz bir kanun çıkardık Sayın Sarıbal, haberiniz yok herhâlde -vardır diye tahmin ediyordum- çıkardığımız kanunda konutlarda 50 kilovata kadar olan kısımlar... Şu anda 100 kilovat da yapabilirisiniz konutta, engel yok; çatınız müsaitse veya bahçeniz müsaitse ama 50 kilovata getirmemizin sebebi, Gelir Vergisi Kanunu'nun dışına çıkarmak, iş yerlerinde de aynı durum söz konusu, öyle mi Sayın Bakanım? 50 kilovata kadar olanlar, iş yerlerinde de dükkânlarda da aynısı söz konusu. 2019 yılında çıkardığımız yasayı ben size daha sonra anlatayım ama kısaca şöyle söyleyeyim, yasa diyor ki: Sözleşme gücünün 2 katına kadar üretim yapabilir. Yani sözleşme gücü kadar tüketir, geriye kalan kısmı yapabilir. Baktık ki buna itiraz edenlerin büyük bir kısmı tüccar, adam 100 kilovat üretiyor, 1 milyon kilovatlık tesis kurmuş. Buna siz de razı olmazsınız. Yani devlet bu elektriği 2 liraya vatandaşa kullandırırken o insanlardan, tüccarlardan da herhâlde 4 liraya almasına sizin gönlünüz razı olmaz. İşte, o EPDK kararı, 100 kilovat kullanırken 1 milyon 500 bin kilovatı 4 liradan satmayı engelleyen bir düzenlemedir. Ben Sarıbal'ın herhâlde bunu incelediği takdirde görüşünü değiştireceği kanaatindeyim.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Hayır, hayır; biliyorum ben onu da Sayın Başkan...

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Ama farklı anlattınız.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Hayır ama bu çıkan son yönetmelikle bak, o düzenlenebilir.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Efendim, mayıstaki kanun oydu, arkadaşlarımız bilir, o zaman ben Sanayi Komisyonu Başkanıydım, üç yıl arkadaşlarımızla beraberdik.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Hayır, yenisinden bahsediyorum, 2022'de çıkan.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Efendim, 2019 yılındaki kanuna uygun yönetmelik yapıldı, yönetmelik oydu. 2022 yılından itibaren fiyatlar çok yükseldiği için tüccarlar ortaya çıktı. Adam 10 tane, 20 tane koyun koymuş, 30 tane koyun koymuş, 6 megavatlık izin almış.

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - O da yok, o da yok.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - 6 megavatlık izin almış, gelmiş, demiş ki: "Benim şu kadar kurulu gücüm var." Ya, Kurban Bayramı'nda kurbanların, koyunların hepsini satmış ve bunun da yüzde 50'sini hibe almış. Yani Sayın Sarıbal bunun tam teferruatını bilsin, savunmayacağını düşünüyorum.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Savunmuyorum zaten ya.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Ama savunuyordunuz, tutanaklara bakarsanız görürsünüz.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Ben şunu söylemeye çalışıyorum...

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Onu özel konuşalım, arkadaşlarımızı yormayalım isterseniz; baş başa konuşalım biz sizinle.

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Karşılıklı konuşmayalım Sayın Sarıbal... Lütfen, lütfen... Yok, lütfen, bu konuya girmeyin.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Son cümlelerim...

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Buyurun.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Aynı fikirde olduğumuzu düşünüyorum.

Değerli arkadaşlar, şimdi, eğer uygun görürse Değerli Komisyon Başkanımız...

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Buyurun Başkanım.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - 1'inci maddeyi mi görüştük Başkanım?

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Şu an 1'inci maddenin önergesini oylayıp kapatacağım.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Eğer uygun görürse Değerli Komisyon Başkanımız ve Değerli Komisyon üyelerimiz, 1'inci maddeyi oyladıktan sonra Komisyonumuzu... Ben teklif edemem, Komisyon üyelerine ben sadece görüşümü beyan edebilirim, Komisyon Başkanı ve Komisyon üyelerimiz bu işi yapabilir; ben bir öneride bulunuyorum: Yarın saat 11'de mi toplanırsınız, 12.00'de mi toplanırsınız... Ne karar verdiniz Başkanım?

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - 13.00

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - 13.00 mü? Bana "11.00" demiştin, demek ki 13.00'e almış Başkanım; Komisyon Başkanımızın ve Komisyon üyelerimizin takdirindedir.

Ben teşekkür ediyorum değerli milletvekili arkadaşlarımızın katkılarından dolayı ama şunu açık ve net net ifade ediyorum: Hakikaten, Sanayi Komisyonu gerçekten çok uyumlu, ahenkli şekilde çalışan bir Komisyondur; bugünkü tabloyu ben hiç uygun bulmadığımı ifade etmek istiyorum. İnşallah arkadaşlarım, ben dâhil olmak üzere... Ben de üzüldüğümü ifade etmek istiyorum böyle bir sonucun ortaya çıkmasına katkı verdiysem, yanlış bir davranışta bulunduysam üzüntülerimi ifade etmek istiyorum. İnşallah yarın daha sakin, daha uhuletli bir şekilde geçeceğini ümit ediyor, tüm değerli arkadaşlarımıza ve bürokrat kardeşlerimize teşekkür ediyorum.