KOMİSYON KONUŞMASI

SEMRA KAPLAN KIVIRCIK (Manisa) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Kıymetli Tahsin Tarhan Vekilimizin "Önce hanımefendiler." diye her zaman nezaket göstermesi usulüne nezaketle tekrar teşekkür ederek müsaadenizle sadece iki cümle katkıda bulunmak istiyorum.

Aslında benim hitabım Komisyona ve hazıruna değil, usule ilişkin bir şeyle ilgili olarak ben, Sayın Başkanımızdan bir ricada bulunacağım. Biz, Sanayi Komisyonu olarak her birimiz, burada, sanayinin, ticaretin, lojistik gerekliliklerin, enerjinin, dört yıldır, bütün alanlarında doyurucu, katkı veren, eksikleri tamamlayan ve neticede iyi bir şeyler üretmek için fikir birliğine vardıran bir çalışma usulündeyiz. Burası konuşma yeri, haklısınız ancak konuşulan şeyin harcanan zamana, marjinal maliyete değmesi gerekiyor.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Anayasa Mahkemesi kararı var. Sayın Vekilim, Anayasa Mahkemesi kararı var. Niye konuşmayalım?

SEMRA KAPLAN KIVIRCIK (Manisa) - Şimdi, biz, nezaketle misafir milletvekilimizi...

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Sayın Bülbül, müdahale etmeyin lütfen.

SEMRA KAPLAN KIVIRCIK (Manisa) - Sayın Bülbül, tam da müdahale modelinize ilişkin bir şey söyleme çalışıyordum.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Konuşmayalım mı? Parlamento konuşulan yerdir, meşveret yeridir.

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Sayın Bülbül, ikili konuşmuyoruz.

SEMRA KAPLAN KIVIRCIK (Manisa) - Bitirmeme müsaade ederseniz nezaketinize çok teşekkür edeceğim.

Biz, en başından beri Sayın Ali Şeker Milletvekilimizin burada hitaplarını saygıyla, içerisinde faydalanacağımız bir cümle, bir kelime var mıdır diye hep birlikte dinliyoruz ki Sayın Ali Şeker Vekilimizin bir cümlesi de beni...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Dinliyorsunuz ama hiç almıyorsunuz Semra Hanım. Dinliyorsunuz ama hiç almıyorsunuz.

ŞAHİN TİN (Denizli) - Bravo, iyi ki konuştun yani!

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Sayın Ağbaba, lütfen... Hoş geldiniz bu arada.

SEMRA KAPLAN KIVIRCIK (Manisa) - Sayın Ali Şeker Vekilimizin bir cümlesinin altını çizmek istiyorum: "Limanların sanki yenilenmeye, modernizasyona ihtiyacı mı vardır?" dedi. Bugün, dünyanın en büyük lojistik merkezi olan Hamburg Limanı, tabandaki yivin 16 metre yükselmiş olmasından dolayı 12 metre kazıma ve yanaşma rıhtımlarının uzatılması nedeniyle şu anda Almanya'nın en büyük gündemi.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Şirket kâr ediyorsa zaten yapıyor onu.

SEMRA KAPLAN KIVIRCIK (Manisa) - Evet, limanların modernizasyona ve yenilemeye ihtiyacı vardır ama siz burada gelip hakaretle Komisyonun bu kadar vaktini alırken...

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Hakaret değil bu, gerçek var.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Hakaret değil ya! Hakaret eden yok.

SEMRA KAPLAN KIVIRCIK (Manisa) - Bu gerçekliğinin dahi farkında değilsiniz ama biz saygıyla sizi dinliyoruz.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Usul hakkında bir şey söylemek istiyorum Başkanım.

SEMRA KAPLAN KIVIRCIK (Manisa) - Burada, gerçekten, ekonominin kitabını yazmış, bu Komisyona Başkanlık yapmış, çok saygıdeğer Başkanımız Mustafa Elitaş konuşurken dinleme nezaketinde bile bulunmuyorsunuz.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Elitaş'ın avukatı mısınız siz?

SEMRA KAPLAN KIVIRCIK (Manisa) - Ben, mümkün olduğu kadar nazik cümlelerle, size, hakaretlerinizi durdurmanız konusunda bir usul ricasında bulunurken beni dahi dinlemiyorsunuz.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Hakaret yok!

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Sayın Bülbül, ikili konuşmuyoruz.

SEMRA KAPLAN KIVIRCIK (Manisa) - Sanayiyle ilgili konuşalım. Burada hiçbirimiz satılık değiliz. Bize hakaret edemezsiniz. Şu koridora çıktığımızda yüz yüze, karşı karşıya geldiğimizde Ali Şeker olarak Semra Kaplan Kıvırcık'ın yüzüne hakaret edemeyeceğiniz şeyleri mikrofonun arkasına saklanıp söylemeyin. Çünkü biz burada...

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Mikrofonun arkasından değil, sizin yüzünüze söylüyorum.

SEMRA KAPLAN KIVIRCIK (Manisa) - Çünkü biz burada Komisyon olarak...

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Ali Bey, bir Hanımefendi var karşında. Ali Bey, daha sakin.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - İtham etmesin, hakaret etmesin.

SEMRA KAPLAN KIVIRCIK (Manisa) - ...sanayi, ticaret ve enerji üzerine üretimde bulunmaya çalışıyoruz.

Hiçbir hakarette bulanmadan, sizi nezakete davet ederek cümlelerimi sonlandırıyorum.

Çok teşekkür ederim.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Söz istiyorum efendim.

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Teşekkür ediyorum.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sataşma var.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Sataşma var, söz istiyorum.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, Ali Şeker'in şahsına sataşma var.

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Grup sözcünüze söz veriyorum.

SEMRA KAPLAN KIVIRCIK (Manisa) - Sataşmadım, yalnızca nezakete davet ediyorum dedim.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Ben nezaketsiz davranmadım, nezakete davet edemezsin.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Şahsına sataşma var.

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Sayın Tahsin Tarhan...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ali Şeker'e "nezaketsiz" demek kadar daha ağır bir şey olamaz.

SEMRA KAPLAN KIVIRCIK (Manisa) - "nezaketsiz" demedim, nezakete davet ediyorum dedim.