| Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4780) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 15 .12.2022 |
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Teşekkürler.
BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Sayın Kaboğlu, anayasal bir konu olmadığı için size beş dakika veriyorum lütfen.
Buyurun.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli üyeler; konunun anayasal boyutuyla yetineceğim.
Aslında bu anayasal haklar, bu tartıştığımız sorunun anayasal ayağı, büyük ölçüde kamu görevlilerinin 82 Anayasası'ndan sonra verdikleri mücadelelerin bir kısmının siyasal irade yoluyla anayasalaşmasının sonucudur. Konuştuğumuz konuda madde 51, sendika kurma; madde 53, toplu sözleşme; madde 55, ücrette adalet ilkeleri -doğrudan ilgilendiren- ayrımcılık yasağı, madde 10 -yine doğrudan- ve hakkın özüne dokunup dokunmadığı, madde 13; madde 38, adil yargılanma hakkı; bunlar ne bakımdan önemlidir? Şu bakımdan önemli: Evet, 95 Anayasa değişikliğinde ilerleme kaydedildi, 2001 Anayasa değişikliğinde çok önemli ilerlemeler kaydedildi fakat bu saydığım hususların bir kısmı Adalet ve Kalkınma Partisinin çoğunlukta olduğu ve iktidarda olduğu dönemde, 2004 ve 2010 Anayasa değişikliğinde elde edilen haklar. Siyasal irade kısmen de olsa demek ki bu dönemlerde ortaya çıktı. Bu açıdan, şu anda yapılan düzenlemeyle bu siyasal irade arasında çelişme mi var yoksa birbirini tamamlıyor mu, bu açıdan da bakmak gerekir. Zira 2004 ve 2010'da yapılan değişiklikle 10'uncu maddedeki ayrımcılık yasağı biraz daha pekiştirildi, eşitlik ilkesi geliştirildi. Fakat burada, esasen karşı karşıya bulunduğumuz husus, ayrımcılık yasağının delinmesidir, dolayısıyla eşitsizliğin arttırılmasıdır. Oysa Adalet ve Kalkınma Partisinin en çok övündüğü Anayasa değişikliği madde 10'da gerçekleştirilen Anayasa değişikliğidir.
Yine, Adalet ve Kalkınma Partisinin en çok övündüğü değişiklik, Anayasa madde 90'a eklenen, insan haklarına ilişkin uluslararası sözleşmeler ile yasalar arasında çatışma ortaya çıktığı zaman uluslararası sözleşmelerin önceliği ve üstünlüğüdür. Şimdi, bu açıdan bakıldığı zaman, doğrudan doğruya sizleri ilgilendiren yani şu anda konuşmakta olduğumuz toplu sözleşme sonuçlarından yararlanma hakkı açısından yapılan ayrım ve onun sonuçları bakımından 51'inci madde birinci fıkra, ikinci fıkra; 2001 Anayasa değişikliği "Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz." bu konuda 151 No.lu ILO Sözleşmesi bilindiği gibi, bu da kamunun müdahale etmesi, kamu makamlarının müdahale etmesi... Çalışma Bakanlığından öğrenmiş oluyoruz ki bu da otuz yıllık bir belgedir ve sonra 2004 değişikliğine göre yasaların önüne geçirilmiş bulunmaktadır.
Yine, bu maddenin ikinci fıkrasında öngörülen bu hakkın sınırlanmasına ilişkin kriterler burada uygun değildir, geçerli değildir konumuz açısından. Dolayısıyla hem 51'inci maddenin birinci fıkrasına hem de ikinci fıkrasına aykırılık taşımaktadır.
53'üncü madde açısından, esasen Adalet ve Kalkınma Partisinin sıkça övündüğü kural, 2010 değişikliği "Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma hakkına sahiptirler."
55'inci maddenin ikinci fıkrası ise eşit işe adaletli ücret. Dolayısıyla burada önemli olan, eşit iş yapmak ve adil ücret; yoksa sendikaya aidiyet değildir.
Ama en önemlisi, az önce belirttiğim gibi, biraz önce saydığım maddeler çerçevesinde, böyle bir ayrımcılık Anayasa'nın 10'uncu maddesine açıkça aykırıdır ve mümkün değildir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Buyurun.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Tabii ki burada ücret hakkının özüne dokunduğu için Anayasa madde 13'e de aykırılık teşkil etmektedir.
11'inci madde açısından, 12'nci madde açısından sonra söyleyeceğim.
Dolayısıyla Adalet ve Kalkınma Partisi açısından ana çelişki Anayasa'nın kısmen de olsa ilerletilmesine katkıda bulunan bir parti, şimdi o ilerlemeleri ayrımcılık temelinde ayrıştırmaya ve dolayısıyla belirli bir kesimi dışlama yönünde bu haklardan yararlandırmamaya çalışıyor. Bir de ana çelişki, biraz sonra karşımıza gelecek olan 200 milyarlık ek bütçeye ek ödenek ile şu anda mücadelesi verdiğiniz 200 lira arasındaki büyük ana çelişkidir, bu da Türkiye'nin çelişkisidir ama Adalet ve Kalkınma Partisinin çelişkisi ile Türkiye çelişkisi birbirini tamamlıyor.
Teşekkür ederim dikkatiniz için.