KOMİSYON KONUŞMASI

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sizleri tekrar saygıyla selamlıyorum.

Değerli Genel Müdürüm, çok teşekkür ederiz sunumunuz için. Genelde olanları anlattınız, ben daha fazla yorum beklerdim. Bu tip daha yapıcı yorumları, bizim ufkumuzu açıcı yorumları sizden maalesef alamadık hâlbuki müktesebatınız buna son derece uygun. Keşke böyle yorumlarla da konuşmanızı besleseydiniz.

Cemal Bey usul hakkında konuşurken bir şey söyledi; ben tekrar söz alıp da vakit almak istemedim ama şimdi yeri gelmişken... Zatıaliniz dediniz ki: " Bu Komisyon teknik bir komisyon değil, siyasi bir komisyon." Hâlbuki ben burada bazen siyasi yorumlar yaparken hep derdiniz ki siz: "Burası teknik bir komisyon, siyasi bir komisyon değil."

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ben onu "denetim" anlamında aldım.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Denetim olarak... Bugün yaptığımız işle ilgili dedim.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Hâlbuki biz siyasetin merkezinde olan yüce bir kurumun, Türkiye Büyük Millet Meclisinin en teknik komisyonundayız; burada siyaset de yapılır, teknik de konuşulur onun için bazı toplantıda siyasi, bazı toplantıda teknik; bu olmaz. Burası hem siyasidir hem de tekniktir; bunu söylemek istedim.

Devlet Denetleme Kurulunun değerli temsilcisi, ben de bu raporunuz için sizi tebrik ederim fakat sunumuz için de sizi eleştirmek durumundayım. Çok da sizi üzmek istemem fazla üzerinize varıp ama kurumun tecrübesine, derinliğine, birikimine yakışmayacak bir sunumdu, açıkçası üzüldüm.

Evet, Varlık Fonu, değerli Milletvekilimiz, büyüğüm, Durmuş Yılmaz Beyefendi de söylediler, Varlık Fonunu biz doğru bulmuyoruz, kuruluşu da yanlıştı, gidişatı da yanlış ve inşallah iktidar olduğumuzda da Varlık Fonunu biz, yine Meclisin kararıyla tabii, iptal edeceğiz ve hazinenin varlıklarını Hazine üzerinden idare edeceğiz Allah'ın izniyle.

Varlık Fonunu, bendeniz, bundan önce bazı konuşmalarımda da bir paralel bütçe hatta bir paralel örtülü ödenek olarak tarif ediyorum. Fakat örtülü ödenek, bütçede milletin rızasıyla verilen kullanılması açısından bir hak, buradaysa öyle bir şey yok; burada gayet keyfî bir şekilde bu varlıklar kullanılıyor. Ayrıca da bu Varlık Fonu pek çok farklı sektörde, finans, ulaştırma, enerji, lojistik, madencilik, teknoloji, TELEKOM, tarım, gıda gibi pek çok sektörde faaliyet gösteriyor ve ne hikmetse buraya geçen şirketler zarar etmeye başlıyorlar. Bunun araştırılması lazım ve bunun cevabının sizden bizim duymamız lazım, çok izaha muhtaç bir durum. Uzun bir süredir, biraz önce, ÇAYKUR konuşuluyordu, ÇAYKUR'un bende rakamları var, size geçtikten sonra rekor zararları hakikaten akıl alacak gibi değil. Kâr etmek zorunda olan şirketler değil bunlar, bunlar kamuya fayda sağlaması için kurulmuş, icabında zarar da edebilecek kitler ama bu kadar anormal zararların edilmesi de hiç akla yatkın değil. PTT yine aynı şeklide, BOTAŞ; bunları da sizinle paylaşmak istedim.

Yine denetim konusunda "Sayıştay denetliyor." diyorsunuz. Hayır, Sayıştay sizin bize verdiğiniz birtakım rakamları olan ana firmaları denetliyor. Mesela, BOTAŞ'ın yurt dışında şirketleri var, bunlar denetleniyor mu? Hayır. Burada, şurada bile oradaki denetimde sorunlar olduğu yazılı.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayıştaya sorabilirsiniz.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Soracağım veya Sayıştay benim muhatabım değil, benim muhatabım bu beyefendi de değil aslında da konuşuyoruz işte.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Denetleniyor.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Burada Devlet Denetleme Kurulu yazmış bakın, şimdi madem öyle söyleyeyim. Diyor ki: "Turkish Energy Company'e ait finansal tabloların gizlilik unsuru taşıması sebebiyle bağımsız denetimden geçmemiş olması ve konsolide finansal tabloları teke ilişkin konsolide edilen toplam varlıklar hasılat ve net zarara ilişkin herhangi bir denetim kanıtı elde edilememiş olması." Denetlememiş, yazmışlar; bunun gibi başka da var.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Denetlemiş demek ki.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Sayın Kalaycı, denetlenmemiş, "Denetleyemedik." diyor, burada yazmış.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Tespit etmiş.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Ama denetleyememiş.

BOTAŞ'la ilgili de yine var. Bakın, burada deniliyor ki: "4 milyar 439 milyon TL tutarındaki ilişkili olmayan taraflardan uzun vadeli diğer alacaklarına ilişkin gizlilik unsuru taşıması sebebiyle yeterli ve uygun denetim kanıtı elde edilememiş olması." Bu ne? Bir tane daha var. "Şu, şu, şu ve stok alım fiyatlarının gizlilik unsuru taşıması sebebiyle birim faaliyetlerine ilişkin yeterli ve uygun denetim kanıtı elde edilememiş olması." Denetleyemiyorsunuz. Alt şirketler kuruluyor ve bunlar denetimden kaçıyor.

Bakın, ben çalışarak geliyorum toplantılara, buraya da gelirken önceki toplantıların tutanaklarını okuyarak geldim. O zamanın muhalefetinden şahane bir cümle okudum, bakın: "İktidar kendini denetimsizleştirmek için denetimi iktidarsızlaştırıyor." demiş çok değerli bir milletvekilimiz; ne kadar doğru. Yani, bu Anglosakson denetim usulü bize uymuyor, lütfen bundan vazgeçelim. Bizim çok kıymetli, kadim denetim kurumlarımız var, onları değerlendirelim ve onların hakkını yemeyelim.

"Dünyada varlık fonları var." dediniz, evet var fakat bunların esas kuruluş amaçları bizimkinden çok farklı. Onlar fazla veren gelirleri daha da yükseltmek için kuruluyorlar. "Norveç örneği" dediniz, evet, tabii ki, fazla veriyor gelir, bunu nasıl değerlendireceğini bilemiyor ve onu değerlendirmek için kullanıyor. Hâlbuki bizde öyle fazla gelen bir gelir yok. Bizde olan varlıkları siz katıyorsunuz bir sepete ve bunu borçlanmak için kullanıyorsunuz ve bunlar kötü yönetildikleri için de denetimsizlikten dolayı da keyfilikten dolayı da inanılmaz zararlar etmeye başlıyorlar; bu kadar basit. Yani, Varlık Fonu, artık, hakikaten denetimsizliğin, hesapsızlığın, sorumsuzluğun sembolü hâline geldi. Bunu lütfen üzerinize alınmayınız, ben bunu size söylemiyorum; ben, bunu, prensip olarak kurumun kuruluşundan itibarenki sakatlıktan dolayı söylemek zorundayım.

Bütçe dışı fonlar... Bundan önce de Türkiye Cumhuriyeti devleti çok denedi ve bunların zararını gördü fakat bunun gibi bir devasa, ucu açık, başı sonu belli olmayan bir bütçe dışı fon hakikaten görülmüş iş değil. Bunun acilen rehabilite edilmesi lazım ve hatta ortadan kaldırılması lazım, bu şirketlerin de tekrar hazineye dönmesi lazım.

Borçlanmadan bahsettiniz, Fitch'in B notundan bahsettiniz. Şimdi, eğer ki Türkiye Cumhuriyeti devleti kendisi yerine Varlık Fonunun borçlanmaya ihtiyacı varsa, buna muhtaçsa, yazık; çok yazık. Bunun söylenmesi bile hakikaten zül. Ne demek yani? Bu borçlar niye yapılıyor? Yani, Varlık Fonunun bu kadar varlığı varken, bu kadar geliri varken niye siz ekstra borçlanma ihtiyacı duyuyorsunuz ve borçlanmalar neye karşılık yapılıyor? Bunları da bilmemiz lazım. Yoksa, devletin hazinesinin borçlanamadığı yerde Varlık Fonunun elindeki varlıkları bir ipotek karşılığı göstererek borçlanıyor olması son derece sakıncalı.

Burada, ben usul hakkında görüşürken de söylemiştim. Bu Devlet Denetleme Kurulunun raporu güzel, çok teşekkür ederiz ama ben asıl Pricewaterhouse Coopers'ın raporunu görmek istiyorum, bilmek isterim. Eğer ki yine hizmete özelse hizmete özel getirin, gizliyse gizli getirin icabında ama bunu görmemiz lazım. Siz "şeffaflık" "Santiago Kriterleri" diyorsanız eğer bunları sizin kendi internet sayfanızdan yayınlamanız lazım yoksa, Santiago Kriterleri'nden de lütfen bahsetmeyin, bunlar da doğru bir şey olmaz. Bunlardan bahsetmek istemiştim.

Yine, bu raporda çok özel ve güzel tespitler var. PTT'yle ilgili var yani buradaki asıl söylenen "Biz bunları denetleyemiyoruz." Burada 2 tane denetim firmasından bahsediliyor ama 2 değil, 3. Pricewaterhouse Coopers, Deloitte, bir de ANY'den bahsediliyor. Bu ANY neyin nesi? ANY ile Deloitte arasında görüş ayrılıklarından bahsediliyor. "Bunların ikisinin görüş ayrılığından dolayı sağlıklı bir sonuca varamayız." diyorsunuz, diyorsunuz da diyorsunuz. Yani, burada çok sorunlu tespitler var. Bunları bizim çok daha şeffaf, çok daha sağlıklı değerlendirip bu ülkenin yüz yıllık varlıklarının ülkede en azından kalıp devam edebileceği şekilde bizim çalışmamız lazım.

BOTAŞ'ın durumu... 20 milyar dolar, kimi "24 milyar dolar" diyor Rusya'ya olan borcun ötelenmesi. Neye karşılık ötelendi? TÜRK TELEKOM'u niye aldınız? Zaten iki sene sonra -hatırlayamıyorum o konudaki konuşmayı da Mecliste ben yapmıştım- Türk devletine geçmesi, otomatikman geçecek olan hisseleri siz niye parayla aldınız? Ne gerek vardı? Ve aldıktan sonra ne gibi yatırım yapıldı? Borsa değerinin artması hiçbir şey ifade etmiyor. Bugün o değerdedir, yarın başka değerdedir.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Enflasyondan arttı ya, enflasyondan arttı.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Evet, BOTAŞ'ı da umarım özelleştirmezsiniz, satmazsınız bazı diğer çok kritik önemdeki kurumlar gibi ve niyetinizin de bu olmadığını umar, sizleri saygıyla selamlarım.

Teşekkür ederim.