| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş ve 62 Milletvekilinin; Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4810) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 09 .01.2023 |
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Öncelikle ben de şunu belirteyim: Burada işverene teşvik verilmesiyle ilgili noktada hani bir itirazımız olmasa da ilkesel olarak karşı olduğumuz bir şey -Sayın Girgin'in bahsetmiş olduğu gibi- İşsizlik Sigortası Fonu'ndan bu teşviklerin veriliyor olması. Şimdi sonuç olarak baktığımızda, -ben İşsizlik Sigortası Fonu'nun 2018'den itibaren şöyle bir verilerine baktım, daha doğrusu yıllık denetim raporlarını inceledim ve o raporlara baktığımız zaman- karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor: Bir kere, evet, bugün, İşsizlik Sigortası Fonu'nun giderleri gelirlerinden düşük görünüyor yani gelirleri giderlerinden fazla görünüyor ancak Fon'da biriken paranın nasıl değerlendirildiğine baktığımızda, son yıllarda özellikle faiz gelirlerinin ne kadar düşük kaldığını ve düşmeye devam ettiğini görüyoruz yani Sosyal Güvenlik Kurumundan aktarılan işçi ve işveren primlerinin altında kalmaya başlamış.
Hemen, çok hızlı bir şekilde, şöyle birkaç yıl üzerinden gittiğimizde; mesela, 2018'de üzerindeymiş bu rakam -evet, güzel bir gelir elde edilmiş- işte 13 milyar küsur lira prim girerken faiz geliri 16 milyar küsur lira. 2019'a geldiğimiz zaman da iyi gibi görünüyor fakat 2020'den itibaren faiz gelirleri altta kalmaya başlamış. 2021 aynı şekilde, hatta 2021'de neredeyse arada 10 milyar TL fark var; 2022 aynı şekilde çok düşük kalmış. Yani İşsizlik Sigortası Fonu'na para kaybettirilmiş. Aslında bir anlamda İşsizlik Sigortası Fonu'nun kaynaklarının başka şekilde değerlendirilmesi sonucunda bu kaynağa para kaybettirildiğini görüyoruz. Bunun yanında -yine yıllar itibarıyla- Sayın Girgin rakamları çok net söyledi, "İşsizlik ödeneği 23 milyar lira ödenirken işverene aktarılan miktar 58 milyar lira." dedi. Yine, 2018 yılından itibaren incelediğimiz zaman, mesela işveren payına baktığımızda, işveren payı 9 milyar TL iken -vakti daha tasarruflu kullanmak için küsurlara girmiyorum, 9 milyar küsur- teşvik kesintileri 10 milyar TL'yi geçmiş. Gelelim 2019'a; işveren 10,9 milyar TL Fon'a katkı sunarken teşvik kesintileri 15 milyar TL olmuş yani verdiğinden daha fazlasını almış; işbaşı eğitim programlarını buna dâhil etmiyorum, bir de onlar üstüne gelirse daha da yüksek.
Gelelim 2020'ye; işveren payı yine 10,7 milyarken teşvik kesintileri 17,7 milyar olmuş Sayın Elitaş. Yine, İş Kurumundan 2021'de teşvik kesintileri 20 milyarken işveren bir tek burada 16 milyar lira -burada da bir fark var arada- ödemiş, 20 milyar lira almış; bu, bu şekilde gidiyor. Son yıllarda, 2022'de kafa kafaya gelmiş.
Şimdi, İşsizlik Sigortası Fonu, adı üstünde İşsizlik Sigortası Fonu. Prensip olarak işverenlere verilen desteğin bütçeden karşılanması gerektiğini düşünüyoruz. İşsizlik Sigortası Fonu'nun da gerçekten işsiz kalan çalışanların fonlanmasıyla ilgili değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu anlamda ilkesel olarak bu itirazımızı da yerine getirmek istiyorum.
Sayın Başkan, bir de işveren teşvikinin artırıldığını görüyoruz. Bu kadar artırılmasının size maliyeti, tabii aşağı yukarı...
(Uğultular)
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Değerli arkadaşlar... Değerli arkadaşlar...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Arkadaşlar, salonda fazla uğultu var, biraz düşürebilirsek bu uğultuyu.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Etki analizinde 17,1 milyar TL bir teşvik vereceksiniz, neredeyse en düşük emekli aylığının 3.500 TL'den 5.500 TL'ye çıkarılmasına yakın. Oradaki etki analizine göre bütçeye maliyeti 21,9 milyar TL. Şimdi, buradan baktığımız zaman niye işverene bu kadar çok teşvik vermek zorunda kaldığınızı da masaya yatırmamız gerekiyor.
Sonuç olarak, işverenin de bu bozuk, çökmüş ekonomik düzende, bu yeni ekonomi modelinde zorlandığını görüyoruz. Elbette ki biz de işverenlerin işçi çıkarmasını istemeyiz, bunu yapmalarını istemeyiz ama bu kadar bozuk bir ekonomi düzeninde de işvereni de zor duruma düşürerek neredeyse en düşük emekli aylığında ödenen fark kadar bir farkın da işverene ödeniyor olmasını esefle karşılıyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlenizi alabilirsem...
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Çünkü neden işveren sıkıntıda? Siz ihracat rekorları kırdığınızdan bahsettiniz ama dış ticaret açığı 110 milyar TL'yi geçti. Dövizi baskıladığınız için şu anda ihracatçı kârının azaldığından şikâyet ediyor, KOBİ'ler tekerleğini döndürmeye çalışıyor, krediye ihtiyaç duyuyorlar, krediye ulaşamıyorlar, sıkıntıları var, piyasada kendilerini daha yüksek faizlerle fonlamaya çalışıyorlar. Tabii ki bu kadar sıkıntının içerisinde işverene de bu teşvikleri vermek zorunda kalıyorsunuz, bunu da bir dipnot olarak belirtelim ve ben sözün bittiği yer diyorum artık buna yani gerçekten sözün bittiği yer diyorum.
Teşekkür ediyorum.