BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Başkanım, Orhan Bey'e çok teşekkür ederim böyle bir tartışmayı açtığı için, yararlı olacağını düşünüyorum.

Şimdi, İşsizlik Fonu gerçekten de işsiz kalan... Bir kere, bizde eksik olan bir sigorta dalıydı işsizlik, işsizlikle ilgili olarak kuruldu, bunu da tamamlamış olduk; aile sigortalarını da halledince ILO'nun tüm şartlarını yerine getirmiş olacağız, siz biliyorsunuz konuyu.

Yalnız, İşsizlik Fonu şu şekilde kullanılıyor, şartları çok ağır: Şu anda Türkiye'de 4 milyona yakın, resmî rakamlara göre 3,5-4 milyon arasında işsiz var. Buna rağmen, işsiz kalanlar için koşulları çok ağır, ortalama kullanım süresi on ayı geçmiyor, altı ay ile on ay arasında kullanılıyor, çok ağır şartları var kullanabilmek için; en az altı yüz gün prim ödeme şartı vesaire hatırladığım kadarıyla. Şimdi, burada tam olarak kullanılmıyor. Bu kadar işsizin olduğu bir ülkede bu kullanılmıyor, tutuluyor, bu şekilde kullanılıyor. Kullanılsın, biz de "Bu kullanılmasın." demiyoruz ancak bu Fon bu kadar sıkıntılı bir dönemde, bu kadar işsizin olduğu bir dönemde koşullar yumuşatılsın, işsizler için kullanılsın, işsizliğin ortadan kaldırılması için, eğitim için vesaire kullanılsın ki... Bu tür kullanımları da var, bunlara bir şey demiyoruz ancak işverenlere bu kısa çalışma ödeneğiyle ilgili olan desteğin de bütçeden karşılanması gerekir. Dünyada da pandemi döneminde de ondan sonraki dönemde de hazineden, bütçeden karşılanmıştır bu kısa çalışma ödeneği benzeri ödenekler. Neden buradan karşılansın? Durmuş Başkanın söylediği gibi, bunun bu şekilde kullanılması bütçe disiplini açısından yanlıştır. Ayrıca, Fon'da biriken meblağ da Türkiye'nin tasarrufudur, tasarruf olarak da kullanılması gerekir. Ekonomik olarak baktığımız zaman da bu şekilde kullanımı yanlıştır. Bunu söylüyoruz sadece.