| Komisyon Adı | : | (10 / 6598, 6599, 6600, 6601, 6602, 6603, 6604, 6605) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Komisyonun 3-4 Ocak 2023 tarihlerinde Bartın ve Zonguldak illerine gerçekleştirdiği yerinde incelemelerin değerlendirilmesine ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 11 .01.2023 |
KANİ BEKO (İzmir) - Ben öncelikle çok teşekkür ederim.
Sayın Başkan, sevgili milletvekili arkadaşlarım, sevgili yöneticiler, uzman arkadaşlarım; öncelikle, Bartın Amasra'da gerçekten Amasra cinayetlerini inceleme komisyonuyla birlikte güzel incelemeler yaptık. En çok duygulandığım şey, madenlerde şehit olan madenci ailelerini ziyaret ederek onların sorunlarını dinlemek gerçekten yerinde oldu. Daha önce biz bunları uzmanların raporlarından, Sayıştayın raporlarından, Emniyet ifadelerinden ve ailelerinden sadece televizyon ve basın yoluyla bunları biliyorduk. Şimdi oralara gidip doğrudan bire bir kendileriyle görüşmek, madenlere inerek madenci arkadaşlarımızla birlikte bir yemek yemek, bir çay içmek ve tabii ki önce Bartın-Amasra madenlerinde yöneticilere sorduğumuz soruların kısmen de olsa cevabını almak... Beni en çok heyecanlandıran da Zonguldak'taki Karadon madenlerine girerek çok zor koşullarda çalışan madenci arkadaşlarımın o "kara elmas" dediğimiz kömürü nasıl çıkardıklarını tüm Komisyon üyesi arkadaşlarımızla beraber gördük. Ben gerçekten çok kutsal işler yaptıklarını orada madenci arkadaşlarımın ifadelerinden de tekrar anlamış oldum.
Şunu söyleyerek ben aslında sözlerimi toparlamak istiyorum. Şimdi Sayın Başkan, bu 9'uncu toplantı, bugüne kadar ki 8 toplantıda Sayıştay raporlarını anlattık, uzmanların raporlarını anlattık, Emniyet ifadelerindeki raporları anlattık, televizyonlarda izlediğimiz ve buralara kadar gelen Bakanlık yöneticilerini dinledik, bilhassa öğretim üyeleri burada bize madenlerle ilgili çok şeyler anlattılar fakat tabii, en çok üzüldüğüm, aileler de bize benzeri sıkıntıları anlattılar. Bartın Amasra'dan bazı işçi kardeşlerimiz gerçekten sanki yaşanacak olan bazı cinayetleri hissediyormuş gibi... Onların ifadeleri beni gerçekten üzdü. Daha sonra sendikacı yönetici arkadaşlarla görüştüğümde orada kırk üç yıldır madenlere hiç inmeyen yöneticilerin olması... Gerçekten burada liyakatin olmadığını bir kez daha gördük ama şu sorumun cevabını bir türlü alamadım. Dört yıldır havalandırma ihalesi yapıldığı hâlde dört yılda 3 kez yapılan bu ihale neden iptal oldu, niçin iptal oldu? Ben sorduğumda, yöneticiler "Bunu bürokrasi bilir." dediler "Yöneticiler bilir." dediler. Bu 8 toplantıda buraya yöneticiler de geldi, müsteşarlar da geldi, müfettişler de geldi ama biz bunun cevabını bir türlü alamadık.
Bir de şu bana göre çok önemli: Bartın-Amasra madenleri tehlikeli ve riskli olduğundan dolayı yapılan birtakım çalışma sonrası bir kapatma kararı alınmış. Bunu siz de biliyorsunuz, orada da bize bunu ifade ettiler. Şimdi, kapatma kararı alınmış ama idari mahkeme açılmasına karar vermiş Ya, bu bana göre çok kötü bir şey, çok kötü bir karar yani. Bu çok önemli bir şey ya, bana göre bunun üzerine gidilmesi gerekir. Bir üçüncüsü mutlaka bu ihalelerin neden iptal edildiğinin bana göre tespit edilmesi gerekir. Bir de uzman raporlarını burada defalarca anlattık, tekrarlamaya bana göre gerek yok.
Şimdi, bugün benim iki tane şeyim var, şöyle, madenci arkadaşlarımla... Şimdi, bu bir madenci, Deniz Bey, bu bir madenci arkadaşımız. Ben Balkan kökenliyim, Türkmen Yörük'üm ben aslında, Balkan kökenliyim, Makedonya'da doğdum. Şimdi, tabii, oralarda da madenciler var. Şu gördüğünüz, arkadaşlar, bu arkadaşımız madenlerde gerçekten çok özverili çalıştığı için bu arkadaşımız adına bu 10 dinara bir madencinin resmini koymuşlar. Bu çok önemli bir şey yani madencilere ne kadar değer ve önem verildiğinin bana göre bir işareti. Daha sonra evet, bu 2 bin dinar, tekrar basılan parada bir madenci arkadaşımızın bu paraya hem adını hem de resmini koymak bana göre çok anlamlı. Dolayısıyla şunu söylemek istiyorum, son cümlemi de toparlayayım. Yani biz orada 5 kilometre komandolar gibi madenci arkadaşlarımıza ulaşmaya çalıştık. Tabii, ben zorlandım, bana yardımcı olan...
BAŞKAN TANER YILDIZ - Maşallah, baya iyiydiniz.
KANİ BEKO (İzmir) - Evet.
Bana yardımcı olan MHP'li vekil arkadaşlarımın biri sağımdaydı, biri solumdaydı, onlara gerçekten çok teşekkür ederim, çok sağ olsunlar.
Şimdi ben iki gün evden dışarı çıkamadım. Yani vücudum böyle kasıldı, gerçekten biraz da artık herhâlde yaşlanmışız.
MUHAMMET BALTA (Trabzon) - Ağabey, biz de çıkamadık.
KANİ BEKO (İzmir) - Öyle mi?
Ben daha önce bu...
MEHMET ALİ ÖZKAN (Manisa) - Çok açık vermeyin, kayıt yapılıyor.
KANİ BEKO (İzmir) - Yapılsın.
Ben 5'inci kez madenlere indim ama o yemek yediğimiz yere kadar bizi indirdiler Zonguldak'ta ve diğer madenlerde ama o tünelden hiç geçmemiştim yani o tünel bizi bayağı zorladı, ben çok zorlandım ama arkadaşların da yardımıyla biz o maratonu hep beraber tamamladık.
Şimdi şunu anlatmak istiyorum: Gerçekten çok kutsal iş yapan bu madenci arkadaşlarımız elbette ekonomik olarak karşılığını alıyorlardır ama sadece ekonomik olarak karşılığını değil, orada çalışan arkadaşların -burada defalarca söyledim- işçi sağlığı, iş güvenliği önlemlerini biz eğer ILO kriterlerine uygun hâle getiremezsek önümüzdeki dönemde bu manzaralarla sıkça karşılaşabiliriz. Dolayısıyla bizim Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapmış olduğumuz bu çalışmaların da karşılığını alabilmek için mutlaka ama mutlaka Türkiye Büyük Millet Meclisinde yeni bir maden yasası çıkarılması gerektiği düşüncesi içerisindeyim ben.
Bizi Zonguldak'ta, Bartın'da ağırlayan, tabii, Bartın Valimize, Zonguldak Valimize ve oradaki sendikacı arkadaşlarıma, ailelerine, emeği geçen bütün arkadaşlarıma çok teşekkür ederim. Çalışmalarınızda başarılar dilerim.