GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Etyemez, değerli arkadaşlar; şimdi, Anadolu'muzda, memleketimizde din insanları çok önemlidir yani gerek bizde papazlar, işte Müslümanlarda imamlar, Alevilerde dedeler, Museviler'de olsun din insanları çok önemlidir ve özellikle köylerde, küçük yerlerde, ilçelerde, mahallelerde iki insan çok önemlidir. Bir öğretmen, bir de imam, papaz veya dede; adını ne koyarsanız koyun ve bunların itibarı da çok önemlidir. Ben şunu anlamak istiyorum: Ya, bizde vekil papaz diye bir şey yok, niye vekil imam diye bir müessese yarattık? Bu bir. Bu müesseseyi de lağvetmiyoruz yani "vekil imam" diye bir şey olur mu arkadaşlar? Bir de "kayyum" diyorsunuz ya. Ya, bize kayyum mesela çok kötü bir şey olarak gözüküyor. Bizim belediyelerimize kayyum atandı, belediyelerimiz gasbedildi. Ya, bize "kayyum" dediğiniz zaman sanki bir gasp mekanizması gibi algılıyoruz "kayyum" diye duyduğumuz zaman. Yani, bu anlamda bir imamın...

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Garo Bey, bu kayyım; kayyum değil.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Fak etmez.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Fark ediyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - İkisinde de kayyum.

Şimdi, mesele şu: Bir imama "vekil" demek de "kayyım" demek de yanlıştır; imam imamdır, papaz papazdır, dede dededir. Yani bu anlamda, bu müesseseyi lağvetmeyi öneriyorum bu sefer. Bunu lağvediyor muyuz? Mesela ben soruyorum Diyanet temsilcisine: Şimdi, bunların hepsi diyelim ki kadroya geçti sınavlı veya sınavsız. Yarın sizin yine vekil atama yetkiniz var mı veya kayyım? Var yani sonuç olarak şey lağvedilmiş olmuyor. Mademki bir uygulamaya son veriyorsak yani kadroya geçme imkânı veriyorsak bu müesseseye de son vermemiz gerekir; kayyımmış, vekilmiş; bunlar yanlış. Teklif sahibine, değerli arkadaşlarımıza net olarak benim önerim, bu müesseseye son verelim. Bundan sonra Diyanetin ihtiyacı varsa -gerçi bizim Hristiyanlarla ilgili konuya bakmıyor, papaz konusuna biz bakıyoruz- kendileri bu konuda vekil olarak değil, kayyım olarak değil, asıl olarak imam atasınlar ama vekil olarak atama olmasın. Bu müesseseye bir son verelim, bunun da yasal düzenlemesini yapalım diye öneriyorum.

Sayın Başkan, ikinci olarak söyleyeceğim şu: Şimdi, değerli arkadaşlar, bakın, öğretmen-imam yarıştırması yapmak istemiyorum, ikisi de bizim için çok önemli yani öğretmen de önemlidir, imam da önemlidir; bunun yarıştırması olmaz. Niye imama yapıyorsunuz da öğretmene yapmıyorsunuz demek de zül geliyor bana ama burada gerçekten böyle bir durum var. Yani imama bu uygulama yapılıyor ama öğretmene yapılmıyor ve bu da şöyle bir algı yaratıyor: Sanki imamlık çok daha önemli bir şey, öğretmenlik çok daha az önemli bir şey. Siz diyorsunuz: "140 bin kişi dışarıda kaldı." Bunun çok önemli bir bölümünün öğretmen olduğunu biliyoruz.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Öğretmen değil bunlar, bunların içerisinde öğretmenler yok. Ücretli öğretmen...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - O zaman, yoksa onu da söyleyin, ben sizden o yüzden rakamları istiyorum. Bu ücretli öğretmenler kaç kişi?

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Sözleşmeli ne kadar dışarıda kalıyor dediniz?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Onlar da sözleşmeli.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Sözleşmeliler dışarıda kalmıyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama onlar da sözleşmeli.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Yok.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ücretli olarak yapıyor. Ya, nasıl çalışıyorlar, hangi statüye göre çalışıyorlar?

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Ücretli öğretmen...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Neyse, karşılıklı diyalogla değil de... Halil Bey, bir bitirsin.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama bir sözleşme yapılıyor öğretmenlerle, bir sözleşme yapılıyor yani öğretmene deniyor ki: "Sen sekiz saat ders vereceksin, karşılığında da bunu alacaksın." diye sözleşme yapılıyor, onlar da sözleşmeli. Kaç kişi olduğunu soruyorum, söylemiyorsunuz, ben de yorum yapıyorum; 140 binin içinde zannediyorum, dışında. Kaç kişi var Sayın Etyemez?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Onu hazırlayacaklar Sayın Paylan, söylediler.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama Sayın Başkan, 140 binin içinde zannediyorum, meğer dışındaymış.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Nasıl?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "140 binin dışında kalan" dedi ya...

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Dersini iyi çalışamamış.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tabii(!)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Çünkü buradaki "sözleşmeli" tanımına -tırnak içinde- girmiyor.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Buradaki "sözleşmeli" tanımına...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama o da sözleşmeli Sayın Etyemez.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Değil, değil. Neyse, siz konuşmanızı bitirin.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yapmayın, ücretli olarak bir okula gider, o okulun ek ders ihtiyacı vardır, "On ders matematik vereceksin." diye sözleşme yaparlar o öğretmenle o okul. Öyle değil mi? Millî Eğitim sözleşme yapmıyor mu bu öğretmenlerle? Yapıyor.

YILDIRIM KAYA (Ankara) - Ya, PİKTES öğretmenleriyle ilgili çok açık sözleşme yaptılar. Nasıl yok?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Çok açık sözleşmeler var bunlarla ilgili. Ben diyorum ki: Vekil imamlar kadroya geçmeli ve "vekil" veya "kayyım" ibaresi olmamalı ama bir imamın itibarı çok önemlidir, öğretmenin de itibarı çok önemlidir. Öğretmenin itibarını ayağa düşürmeyelim. Yani ücretli öğretmen diye bir şey olmaz, onlar öğretmendir ve kamuda da kadrolu olarak çalışmaları gerekir. Bununla ilgili de gelin, yapısal bir reform yapalım diyorum. Kaç kişiyse bu öğretmenleri... Millî Eğitim Bakan Yardımcımız burada olmadığı için konuşamıyoruz. "Benim 200 bin öğretmen ihtiyacım var." diyor değil mi?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Personel Genel Müdürümüz burada, bu notları aktarabilir tabii.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "200 bin öğretmen açığım var." diyor değil mi Millî Eğitim Bakanımız? "200 bin öğretmen açığım var." dediğine göre eğer ki 50 bin kişiyse bu ücretli, sözleşmeli öğretmenler, onları biz kamuya alabiliriz, kadroya alabiliriz ve Millî Eğitim Bakanlığımızın ihtiyacını görür. Niye bunu tartışmıyoruz Sayın Etyemez?

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Tartışıyoruz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tartışıyoruz... Buyurun tartışalım diyorum ben de. Bu meseleyi çözelim değerli arkadaşlar.

Son olarak söyleyeyim: Benim önerim, vekildir, kayyımdır; imam olmaz. Bu uygulamaya bir son verelim diye öneriyorum.