| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/529) ile 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/297) ve Sayıştay tezkereleri a) Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı b) Karayolları Genel Müdürlüğü c) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ç) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü d) Gümrük ve Ticaret Bakanlığı e) Rekabet Kurumu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 08 .02.2016 |
FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Değerli Başkan, Sayın Bakanım, Bakan Yardımcım, değerli müsteşarlarım, müsteşar yardımcılarım, çok kıymetli kamu kurum ve kuruluşlarının başkan ve yöneticileri, değerli vekil arkadaşlarımız; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Ben esas ve usul tartışmalarına girmeden önemli bir konuyu arz edeceğim, çok fazla da vaktini almayacağım yüce Komisyonun. Bu, Sayın Bakanımızın da arz ettiği gibi, lisanslı depoculuk hakkında olacak. Lisanslı depoculuk, bizim ülkemizde mevzuatı olan ancak uygulamaya geçilmiş fakat çok daha büyük hacimlerde olması beklenen bir konu, bugün 3 ürünle sınırlı. Lisanslı depoculuk ne sağlıyor? Ürün sahipleri ürünlerini fiyatların düşük olduğu hasat zamanlarında ellerinden ucuz olarak çıkarmak zorunda kalmayıp bu ürünlerini sağlıklı ve sigortalı koşullarda depolarda saklayabilmekte, bu depoya teslim ettiği ürün karşılığında almış olduğu senetleri de gerek yüz yüze piyasalarda, gerekse de elektronik ortamda nakde çevirebilmekte. Bu senetleri teminat göstererek bankalardan kredi kullanabilmekte ve bu ürünlerinin ticaretini elektronik ürün senetleri vasıtasıyla tamamen elektronik ortamlarda hızlı ve güvenli bir şekilde yapabilmektedirler. Bu uygulamayı yani lisanslı depoculuk uygulamasını en fazla uygulamamız gereken ürün fındıktır. Gerçi bize yapılan sunumda 2016 yılında fındık ürününün de lisanslı depoculuğa konu olacağı belirtilmektedir.
Değerli arkadaşlar, hepinizin bildiği gibi, fındık bizim stratejik bir ihracat ürünümüzdür. Dünya üretiminin yüzde 75'ini ülkemiz tek başına sağlamakta ve bunun da büyük bir çoğunluğu dışarıya ihraç edilmektedir. 2023 yılı projeksiyonunda fındık ürününden 5 milyar dolar ihracat geliri sağlanması öngörülmektedir. Bu rakam önemli bir rakamdır, cari açık açısından önemli bir rakamdır. Bütün girdilerinin yerli ham maddeler olduğu düşünülürse de diğer sektörlere oranla da çok önemli bir rakamı ifade etmektedir. Bizde tabii hep bazı şeyler söylenir: "İşte fındığın borsası Almanya'da, Hamburg'da, bunu Türkiye'ye getirin." vesaire diye. Bu, tabii ki pratikte çok kolay bir iş değil değerli arkadaşlar. Maalesef günümüzde ürünün üretildiği yerde borsası olmayıp nerede pazarlanıyorsa orada borsası olan bir hadiseyle karşı karşıyayız. Mesela fındığın pazarlama merkezi Hamburg, borsası orada; çayın pazarlama merkezi Londra, borsası orada. Bizim fındığın tabii ülkemizde bir borsasının oluşabilmesi için çok büyük bu işin ticaretini yapan, ürünlerini işleyen ve dünyaya satan tesislere ihtiyaç var yani sadece üretmekle kalmayıp bunun pazarlamasının da Türkiye'de yapılabilmesi gerekiyor. Şimdi, tabii, fındık aynı zamanda diğer tarımsal ürünlerin karakterine uygun bir şekilde az olduğu zamanlarda çok yüksek fiyat yapan ama bol olduğu zamanlarda da değerini bulmayan bir ürünümüz. Burada fındığın arzdaki fazlasını emecek, talepteki fazlasını da karşılayacak bir mekanizmaya ihtiyaç var. Geçmişte bu görev FİSKOBİRLİK'e verildi, ancak maalesef FİSKOBİRLİK, bu görevini yerine getiremediği için de şu anda miadını tamamlamış, askıda bekler durumda. Biz, lisanslı depoculuğun bu anlamda etkin bir araç olarak kullanılabileceğini düşünüyoruz. Tabii ki mevcut uygulamayla bu mümkün olmayabilir yani cüzi kira destekleriyle onu yapmak mümkün değil ama bir tarafında Gümrük ve Ticaret Bakanlığımızın olduğu yeni bir anlayışla köylünün evde saklamak zorunda kalmaktan imtina ettiği fındığı sanayiciye, bu işin ticaretini yapan insanlara fiyatını kesmeden emanet olarak vermesinin önüne bu depoculuğu yaygınlaştırarak geçebiliriz diye düşünüyorum. Bu çok büyük bir hizmet olacaktır, bu fındıktaki fiyat düşüşünün de önüne geçecek bir mekanizma olacaktır. Örnek vermek gerekirse geçen yıl 22-23 lirayı gören fındık, ki dolarda yüzde 40-50'lik artışa rağmen bu yıl 9-9,5 lira seviyelerinde seyretmektedir. Bu sadece iç pazar açısından ya da bizim köylümüzün, vatandaşımızın geliri açısından bir kayıp olmayıp bunun büyük oranı, çok büyük kısmı ihraç edildiği için de ülkemiz açısından gerçekten önemli bir döviz kaybına sebep olmaktadır. Biz Bakanlığın burada daha aktif rol almasının ve lisanslı depoculuğun fındıkla bağdaştırılarak etkin bir mekanizma olarak kullanılmasının fındık ürünü için hayırlı olacağını düşünüyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerle yapmış olduğunuz hizmetler için Bakanlığımız ve bütün çalışanlarına teşekkür ediyor, 2016 yılı bütçenizin hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan temenni ediyoruz