KOMİSYON KONUŞMASI

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Hazırladığımız bir liste var, onu tek tek saymayacağım burada.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Bende de liste var.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Esas olarak herhâlde onu, daha sonra...

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - İsterseniz listeyi, kimleri çağıracağımızı okuyayım tekrara düşmemek için.

CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Listeleri yazılı olarak mı vereceksiniz?

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Yazılı olarak verip sonrasında...

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Yazılı olarak da verilebilir, çakışanlara öncelik veririz.

CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Siz dağıtırsanız onu... Biz belki takip edemeyebiliriz Başkanım. Bir fotokopi çektirip dağıtabilirseniz sevinirim.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Evet.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Hayhay.

Kurumlar listesi, uluslararası kuruluşlar ve STK'leri dağıtalım; uzmanlar listesini daha sonra, sizden gelen taleplere göre oluşturalım.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Şimdi, biraz uzun bir sözüm var ama bu sözü şimdi mi kurayım, yoksa... Siz aslında daha spesifik bir şey sordunuz; burada dinlensinler, sonra mı İstanbul'a gidilsin ya da sadece İstanbul'a mı, başka yerlere de mi...

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Benim sorum kısaydı, Halil Bey onu açtı; "çalışma günleri" dedi, "Seçim takvimini dikkate alalım." dedi.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Evet, o yüzden, öncelikle bir onu sorayım, ona göre cevap vereyim.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Yani o konuda fikirlerinizde bir ortak mutabakata varalım, sizler de düşüncelerinizi söylerseniz.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Şimdi, ben tabii bu sözü hakikaten farklı biçimde kurmak istiyorum çünkü benim elimde yine aylarca çalıştığım bir Komisyonun raporu var yani 2016...

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Ben de baktım buna.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Ve çok ciddi bir rapor, çok ciddi şerhler...

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Aslında, bu rapora göre tekrara da düşmeyelim diyorum ben.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - İşte, mesele o zaten yani...

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Bu çok geniş çaplı bir rapor.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Yine çağır çağır dinle, çağır çağır dinle; yaz, yaz, yaz şeklinde mi çalışacağız? Yani ben bu anlamda, Komisyondan gerçek anlamda bir beklentim olmadığını söylemek zorundayım. Biz burada sadece uzmanları dinleyeceksek, biz burada uzmanların hepsini dinledik yani 2016'da dinledik Karaman Ensar Komisyonunda, çok önemli bir çalışmaydı, daha sonra farklı şeylerde de dinledik. Yani, mesela, çekilinen İstanbul Sözleşmesi'nin Etkin Uygulanması, İzlenmesi Komisyonunda da çok sayıda uzman dinledik; sadece kadınlar açısından değil, çocuklar açısından da.

Şimdi, ne yapacağız biz gerçekten? Yani ben, aramızda önce daha şeffaf bir şekilde istişareye ihtiyaç olduğunu düşünüyorum açıkçası Cengiz Bey. Yani biz uzman dinlemenin dışında ne yapacağız? Nasıl bakıyoruz biz bu konuya? Biz sadece "Hiranur Vakfında bir şey oldu." diye mi bakıyoruz, yoksa mesela küçük yaşta çocuklar evlendirilebilir mi resmî nikah dışında ya da işte, bunun dışında, çocukların güçlenmesi için mesela ne yapacağız, ne yapılıyor, bununla ilgili perspektifimiz ne, millî Eğitim Bakanlığı ne diyor? Tabii ki onları da çağırabiliriz, dinleyebiliriz ama yani tek kaygım, gerçekten, bir olaydan yola çıkarak gene, yol almaya çalışıp sonra da kadük kalabilecek ya da sonucu sadece gene böyle kocaman bir raporla sonuçlanacak bir Komisyon olması. Biz, mesela, bu cemaat ve vakıfları ne yapacağız, nasıl denetleyeceğiz biz bunları? Yani daimî bir komisyon olmadığı zaman bu ülkede, bu Mecliste, hakikaten bunların yapılması zor. Yani gene üç aylık bir çalışma dönemiyle sınırlı olup, ondan sonrasında da raporumuzu sunup, birbirimize teşekkür edip, Mecliste de bunu dile getirip "Raporumuzu yaptık." demeye bile fırsat olmayacak çünkü seçimler var, bir de o var yani ve öyle bir zamanda kurulan bir Komisyon, belki yetişmeyecek bile, evet.

Ben, o yüzden, burada dinleyelim, sonra İstanbul'a gidelim, sonra şunu yapalımdan ziyade, bir istişareye de biraz ihtiyacımız olduğu kanaatindeyim; yoksa, kurumları yazdık yani buyurun, bunları, evet, çağıralım isteriz çünkü alanda çalışan hem gazeteciler var hem kurumlar var hem bakanlıklar var hem işte STK'ler var; bunları çağırmak, konuşmak iyi olabilir ama bunların hepsini de yapacak bir vakit de yok gerçekten. Yani biz İstanbul'a gittiğimizde ne yapacağız? Ne düşünüyorsunuz mesela bu konuda?

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Yani siz ne bekliyorsunuz, ben onu sorayım. Öneriniz nedir yani?

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Yani benim beklentim bu Komisyondan, gerçekten çocukların güçlendirilmesi için şunları, şunları yapmalıyız metninin çıkması.

HALİL ÖZTÜRK (Kırıkkale) - Farklı düşünen yok.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Yok, farklı düşünülüyor. Yani şöyle farklı düşünülüyor.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Henüz bilmiyoruz, kimse fikrini söylemedi.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Biz bir lafı söylediğimiz zaman; hepimiz söylüyoruz, hepimiz diyoruz ki... Ben "-ız" "-mız" laflarını kullanmam ama "çocuklarımız" deniyor mesela genel olarak; ben, çocukların zaten kendi başlarına bir birey olduklarını düşündüğüm için "kadınlarımız" "çocuklarımız" şeklinde cümle kuran birisi değilim ama bugüne kadar bununla ilgili gerçekten Millî Eğitim sisteminde hiçbir şey yapılmadığını düşünüyorum ben, sağlık sisteminde bir şey yapılmadığını düşünüyorum. Aynı şekilde, cemaatlerin, vakıfların varlığı ve çocukların normal...

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Filiz Hanım, gündemimizle sınırlı kalırsak hızlı yol alırız.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - İşte, normal eğitim sisteminden çıkarılmaması gerektiğini düşünüyorum çocukların. Mesela bununla ilgili...

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Siz şöyle mi düşünüyorsunuz?

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Hiçbir çocuk kendi...

HALİL ÖZTÜRK (Kırıkkale) - Komisyonu dağıtalım gerekirse...

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Gerekirse, öyle diyorsanız, gerekirse...

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Hayır, bu Komisyondan somut yaptırımlar listesi çıksın mı demek istediniz?

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Somut yaptırımlar listesi çıksın, evet, bunu kesinlikle söylüyorum.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Tamam, teşekkür ediyorum.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Ve hiçbir çocuk özellikle resmî eğitim sisteminden -ki resmî eğitim sistemine de bayıldığım için söylemiyorum; çocukları özgürleştirici, sorgulamaya hazır bir eğitim sistemi olduğunu düşünmüyorum ama en azından denetlenebilir; rehber öğretmeni var, başka öğretmenleri var, iletişimi var, bunlarla denetlenebilir- bu sistemin dışına hiçbir çocuk asla çıkarılmamalı. Mesela, bu Komisyonda bunu yapabilecek miyiz? Yani vakıfa, cemaate, şuna buna, çocuk kendi aklıyla bunu yapabilecek hâle gelmeden gönderilmemeli, gitmemeli.

ARZU AYDIN (Bolu) - Bakın, usul esasa tekaddüm eder. Dolayısıyla Başkanım da şöyle söylüyor.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Gidelim, İstanbul'a gidelim.

ARZU AYDIN (Bolu) - Usul, yani önce usulü belirleyelim ki yani nasıl bir yol yürüyeceğiz, sonra esas noktasında herkes kanaatini söyleyecek ama o usulü önce bir tespit edelim noktasındayız. Ne yapalım, nasıl çalışalım?

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - O zaman, arka arkaya uzmanları dinleyip de ondan sonra gidelimden yana değilim ben, açık söyleyeyim.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Başta gidelim diyorsunuz.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Başta gidelim, en azından somut olayı başta bir görelim; bakalım, konuşalım. Ne olmuş; oradaki, kafamızdaki soruları canlandıralım. Ben ilk olarak bunu yapalım diyorum çünkü zaten elimizde koca koca raporlar var.