KOMİSYON KONUŞMASI

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Anlayışınız için teşekkür ederim Değerli Başkanım.

Ben de değerli Komisyon üyeleri, değerli teklif sahibi, değerli bürokratlar; herkesi saygıyla selamlıyorum. Ben Komisyonun asli üyesi değilim, Avrupa Birliği Uyum Komisyonu üyesi olarak, Sanayi Komisyonunun da çalışmalarını takip ediyorum.

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Sizi fahri asli üye kabul ediyoruz.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkürler Başkanım.

Benden önceki bütün hatipler ve son olarak da Sayın Budak çok detaylı şekilde aslında sorun alanlarını ortaya koydu. Yani Sanayi Komisyonu çok teknik, çok spesifik konu alanlarında çalışıyor ve gelen kanunlar da genelde, işte, serbest bölgelerle ilgili kanunlar çok fazla geldi, düzenlemeler, odalar, borsalarla ilgili, esnaf sanatkârlarla ilgili, birçok kooperatif, birçok kanun geldi bu Komisyona. Sayın Bakan Yardımcısı, sizinle burada beraber çalışarak... Ama Sayın Çetin Osman Budak gerçekten çok detaylı bir tablo ortaya koydu; her bir sorun alanı çok kapsamlı kanunlar gerektiren alanlar, burada, kısmi ve geçici düzenlemeler yapılıyor. İşte, genelde, sanırım, bürokrasinin talepleri bunlar, teknik baz düzenlemeler ya da o alandakilerin talepleri mi bilmiyoruz ama burada ortaya çıkıyor ki o alandakilerin gerçek anlamda talepleri değil; bütün hatipler de buna vurgu yaptı zaten.

Bir de şöyle bir durum var: Yani gerçekten, farklı sayıda kanunda, 7 farklı kanunda, işte bir de Cumhurbaşkanı kararnamesi var, bunlarla ilgili bir düzenleme yapılıyor; tarım var içerisinde, kooperatif, esnaf var, sebze, meyve halleri var, perakende; belki de en önemli tartışmamız gereken ve Türkiye'nin gerçekten... Sayın Budak'a şahsım adına çok teşekkür ediyorum; çok detaylı, bizim söylememiz gereken noktaları çok detaylı şekilde ortaya koydu. Bu alanda ciddi bir çalışma yapılmadan; işte, biz zincir marketleri daha çok suçlanan... Bütün ekonomik sorun alanları o yanlış ekonomi politikalarının sonucunda hızlı... Ve Türkiye'de gerçekten çok ciddi, belki temel sorun alanımız olan enflasyon, fiyatların artış hızı, alım gücünün hızla düşmesi ki ve bugün Meclisteki bütün kanunlar neredeyse vatandaşın alım gücünü artırmaya dönük. Ama bunların etkisi ne olacak? Asıl temel sorunun teşhisi olmadan böyle yöntemler var, buna dönük kanunlar var; asgari ücretten, işte, birçok alanda maaşlardaki artış ama bunlar sonuç doğurmayacak tabii ki. Genel ekonomik görünüm çok sıkıntılı ve özellikle de bu Komisyonun alanını ilgilendiren sanayi sektörü, ticaret, esnaf, sanatkârlar ciddi sorun alanları yaşıyorlar. Biz "AVM" dediğimiz zaman Sayın Komisyon Üyesi "Ne olacak ki işte, ne kadar güzel, vatandaşlar harcıyor." diye bir yaklaşımda bulundu. Açıkçası Sanayi Komisyonunun üyesi bir iktidar milletvekilinin bu yaklaşımı da ilginç geldi bana. Baktığımız zaman, vatandaşlarımızın neredeyse 40 milyonu bireysel krediyle geçiniyor ve 1 milyona yakınına da icra takibi yapılıyor. Ya, böyle bir tablo var.

Ciddi bir gıda enflasyonu var. Türkiye, bir tarım ülkesi olarak yanlış tarım politikaları sonucunda ciddi bir gıda enflasyonuyla karşı karşıya kaldı.

Zincir marketler sorunu gerçekten... Bu konuda ben bir araştırma önergesi de vermiştim Bakanlığa belki üç dört yıl önce. Sayın Budak'ın ortaya koyduğu tespitler yani bunlar nerede açılıyor, neden açılıyorlar, ne kadar mesafeyle açılmalı, nüfusa orantılı mı? Ve şunu da ortadan kaldırıyor: Bölgesel anlamdaki, vatandaşların alım gücüyle beraber o alım gücünün giderek zayıflaması çünkü İstanbul'daki bir ürün ile Hakkâri'deki bir ürün aynı fiyatta satılıyor bu marketlerde. E, bu da ciddi bir tartışma alanı aslında çünkü baktığımız zaman, eskiden bölgesel fiyat farklılıkları ve yaşam koşulları da farklıydı ama şimdi bunu da belki...

ÇETİN OSMAN BUDAK (Antalya) - Hakkâri'de daha pahalı hatta.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Evet.

Bir de tabii, içinde satılan ürünlerin çeşidi ciddi bir sorun. İşte, kırtasiyeden tutun beyaz eşyaya kadar ürünler satıyorlar. Bunların çok dikkatli değerlendirilmesi gerekiyordu.

Odalar ve Borsalar Birliğinin üniversitesi -ben de bir akademisyenim- kendi vakfına bir katkı sunuyor. Bir vakıf üniversitesi doğal olarak kurdu Odalar ve Borsalar Birliği ve önemli, başarılı da bir üniversite ama burada temel sorun Odalar ve Borsalar Birliğinin sunmuş olduğu katkı tartışması değil, burada ciddi sorun, vakıf üniversiteleri sorunu. Vakıf üniversiteleri bu Komisyonun gündemi değil, bu kanun teklifinin da gündemi değil ama vakıf üniversitesi... Yani bu Meclis eğer çalışacaksa vakıflara verilen bu katkı paylarını uzatmak değil, vakıf üniversiteleri sorun alanını tartışması lazım; bunlar nasıl üniversiteler, nasıl açılıyorlar, iç yapıları nasıl, mali yapıları nasıl, akademik yapıları nasıl, nitelikleri nasıl? Bu, buranın konusu değil ama buna Sayın...

FUAT KÖKTAŞ (Samsun) - Odaların, Borsaların harcamaları Ticaret Bakanlığından izinli olduğu için... Bu, spesifik bir konu.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Bunu söyledim zaten, Sayın Altuntaş, Sayın Hocamız da söyledi.

Şimdi Avrupa Birliğiyle ilgili kısma geleceğim. Şimdi, işletme ve sanayi politikası Sayın Başkanın da alanı Avrupa Birliği alanında beraber de çalıştık.

(Uğultular)

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Evet, hatibi dinliyoruz arkadaşlar.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Fasıl 20, işletme ve sanayi politikası. Bu fasılda biz müzakerelere başladığımız zaman 2005'in hemen akabinde, 2007'de bu faslı açtık ama bu fasıldaki düzenlemeler konusunda özellikle de Avrupa Birliği raporlarına yansıyan eksiklikler var yani burada, işte, bir madde getiriliyor, Avrupa Komisyonunun direktiflerine uygun olarak getirildiği söyleniyor ama burada temel sorun alanı, Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncellenmesi konusu, sanayi ve ticaret politikalarında son raporlara yansıyan, Avrupa Birliği raporlarına yansıyan eksikliklerin tamamlanması. Burada önemli uyarılarda bulunuyor ve bu Komisyonun alanını da çok ilgilendiriyor. Biliyorsunuz, Yeşil Mutabakat sürecine geçti Avrupa Birliği ve bu anlamda bu Komisyonun alanını ilgilendiren karbon ayak izinden yani sadece bir Yeşil Mutabakat, çevreye duyarlı üretim süreci değil, birçok ayağı olan bir alan ve bu Komisyonun da temel alanı. Ya, bu Komisyonun temel odak noktası bu konular olması gerekirken, karbon ayak izi, döngüsel ekonomi, tarım, sürdürülebilir kalkınma, ulaşım, enerji, AR-GE, inovasyona dönük çok ciddi yasal düzenlemeler yapması gerekirken bu Komisyon geçici, kısmi düzenlemelere odaklanmış durumda.

Şimdi, rekabet politikası var ve rekabet hukuku var. Şimdi, burada, maddede çok ilginç bir düzenleme var: Sayın Bakana ek yetki veriliyor; haksız ticari uygulamaların kararını verecek Sayın Bakan. Şimdi, bu, hangi rekabet hukukunda olur? Avrupa Birliği konusunda bunu nasıl açıklayacaksınız? Ya, kişisel, keyfî bir yetkisi olacak Bakanın ve haksız rekabete ek uygulamalar ekleyecek. Peki, Avrupa Birliği rekabet politikası, rekabet hukukuyla ilgili uyumsuzluklar ne olacak? Ticaret uzmanları bunun da değerlendirmesini, belki Bakanlık bununla ilgili bir açıklama yapabilir.

Bir de AB uzmanları, ihracatı geliştirme uzmanları; bunlar, ticaret uzmanlığı kadrosunda. Şimdi, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle bu yapıldı ve Anayasa Mahkemesi iptal etti bunu. Şimdi, Avrupa Birliği uzmanlığı neden lağvediliyor, bunun gerekçesi nedir ve Cumhurbaşkanı neden böyle bir tasarrufta bulundu? Şimdi, biz Avrupa Birliğine aday ülkeyiz, müzakere sürecimiz devam ediyor, çok sorun alanı. Şimdi, siz burada "Komisyon direktiflerini uyguladık." diyorsunuz da Avrupa Birliğiyle uyum sürecimizde bir kopuş noktasındayız ve en önemli kriterlerimiz olan özgürlükler, hukukun üstünlüğü, bağımsız yargı, güçler ayrılığı ilkesinden... Siz ne yaparsanız yapın bu siyasi kriterlerde bir aşama kaydedemezsek bu yapmış olduğunuz uygulamalar hiçbir anlam ifade etmiyor. İşte, neredeyse aşama kaydettiğimiz sanayi ve ticaret faslını kapatamıyoruz. Neden? Buradaki düzenlemenin ne katkısı olacak? Bir katkısı olmayacak. Bunu dikkatinize sunmak istiyorum ben. Bu önemli ve ticaret uzmanlığının, Avrupa Birliği uzmanlığının neden lağvedildiğini, bu kurumsal yapıyı... Ki biz adayız, resmî müzakere sürecindeyiz ve bu kadrolara ihtiyaç var. Hani, bunun gerekçesi nedir ve Cumhurbaşkanı neden böyle bir tasarruf kullandı? Bunu da açıklamanız gerekiyor. Ki zaten yetkisini aşan şekilde bunu yaptı ve bizim başvurumuz üzerine Anayasa Mahkemesi iptal etti, şimdi kanuni düzenleme gerektiriyor. Ya, bunun olmaması ve bu Komisyonun tekrar bunu tartışması gerektiğini düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum anlayışınız için. Toplantım olduğu için maalesef çıkmak durumundayım.

Çok teşekkür ediyorum.