KOMİSYON KONUŞMASI

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Şimdi burada Cumhuriyet Halk Partisi geçmişte pişmanlık duyduğu bu meselelerden ötürü yanına bir arkadaş arıyor herhâlde, bu noktada bir gayreti ne yazık ki görüyoruz. Bu yaşananlar tarihe geçmiş olan, siyasi tarihimizin içerisinde olan hadiselerdir. 28 Şubat gibi son derece netameli, insan haklarına, temel hak ve özgürlüklere büyük darbe indiren çok sıkıntılı bir sürecin hemen arkasından gerçekleşen, yaşanan bir siyasi dönemde o dönemin mevzuat hükümleri çerçevesinde, o dönemki idarenin yapmış olduğu genel uygulamalar çerçevesinde, bakanlıklar içinde alınan kararları -Sayın Genel Başkanımıza özellikle- Genel Başkanımızın kararı ve "çağdaş olmayan kıyafet" ifadesini sanki bizzat Genel Başkanımızın yazmış olduğu bir ifade olarak değerlendirmek...

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - İmzası var altında; soru önergesine cevap yazmış, imzası var.

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Devletin işleyişini biliyorsunuz.

Bu şekilde değerlendirmek başka bir şey, 3 Mayıs 1999 yılında --demin size konuşmam sırasında okuduğum ifadeler Sayın Genel Başkanımızın ifadeleridir aynı zamanda- Sayın Genel Başkanımız "Üniversitelerdeki başörtüsü dramı da dâhil olmak üzere, din ve vicdan hürriyeti ile laik devlet prensibi çerçevesinde gündeme gelen tartışma ve gerilimlerin zıtlaşma ve inatlaşmayla değil, uzlaşma ve ikna yoluyla çözülebileceğine inanmaktayız. Bunun için de her türlü meselede olduğu gibi, taraflar arasında samimiyet, ciddiyet ve güvenin esas olduğunu düşünmekteyiz. Her parti ve kuruluşun böyle bir anlayış ve çözüm zemininin oluşması için elinden geleni yapmasını şart görmekteyiz. Bu, aynı zamanda tarihî ve toplumsal sorumluluğun da bir gereğidir. İşte, partimizin dünden bugüne takip ettiği siyasi çizginin benimsediği üslubun özeti budur." Bu, 3 Mayıs 1999, Devlet Bahçeli'nin yapmış olduğu konuşma. Bunun arkasından siyasi tavır olarak, siyasi program olarak Milliyetçi Hareket Partisinin bu noktada, bir özgürlüğün getirilmesi hususunda elinden gelen bütün çabayı, o süreçler içerisinde gösterdiğini görmekteyiz. Merve Kavakcı'yla ilgili alınan karar, vatandaşlıktan çıkarmayla ilgili karar, farklı bir gerekçeyle alınan karardı, bunu siz de çok iyi biliyorsunuz. Arkasından da Sayın Cumhurbaşkanı tarafından Cumhurbaşkanı kararıyla iptal edilmiş olan bir karardır ancak çifte vatandaşlıkla alakalı bir karardır bu. Bunu başka şekilde, sanki başörtüsüne ilişkin bir karardı da bunun altına imza atmışız gibi göstermenizi kabul etmek mümkün değildir.

BÜLENT TEZCAN (Aydın) - Muamele oradan kaynaklanıyor.

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Milliyetçi Hareket Partisinin Anayasa değişikliği konusundaki tavrı 2008 yılında en net, en sarih şekilde ortaya çıkmıştır. Orada verilen karar, gösterilen tavır önemlidir ve devamında da sizin göstermiş olduğunuz karar da önemlidir. Bunun kurumsal olarak kendiniz açısından bağlayıcı olduğunu düşünürseniz, bu noktada bir nedametin ortaya çıkmasını bir kazanç addederiz ama meseleye, CHP'nin buna olan yaklaşımını ve bu noktadaki düzeltmeyi sadece Kılıçdaroğlu geldi, bu düzeldi, öncesine dair sanki hiçbir şey olmamış gibi bakarsanız büyük bir yanlışlık olur. Çünkü "Çankaya'nın yolları şeriata kapalıdır." sloganları bizim partimizde atılmadı. Bunun altını çizmek istiyorum.

Teşekkür ediyorum.